26 Ocak 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

K Sosyal Hayal Evlerde faaliyet ürk Amerikan Kadınları Kültür Derneği, Ankarada büyük faaliyet gösteren derneklerden biridir. Derne- ğin 12 tane faaliyet kolu vardır. Her grubun başında bir Amerikalı, bir de Türk olmak üzere iki başkan bulun- maktadır. Gruplar arzu gösteren ü- yelerin evinde toplantılar yaparak endi mevzuları dahilinde faaliyetler tertip etmektedirler. Ev döşeme gru- bu isminden de anlaşılacağı gibi deko- rasyon mevzuunu ele almıştır. Bu a- rada yerli kumaşlarımızla ucuz şe- kilde oda tanzim etmek fikri ön plân- da rol oynamaktadır. Misafir ağırla- ma grubu bir kokteyl partiden bir gocuk partisine kadar yapılacak top- lantıların adabımuaşeretini ve usul- lerini incelemektedir. Meslek Kadını grubu çalışan kadınlar hakkındaki etüdlerini bildirmekte, Sanat ve Ta- rih grubu muhtelif sanatlar hakkın- da projeksiyonla konuşmalar ve kon- feranslar tertip etmektedir. Bunlar- dan başka yemek pişirme, Elişi ve sanat, Bütçeye uygun moda, Sosyal yardım Çocuk psıkololısı Doğup bü- yüdüğünüz şehir, Brıç ve Bugünün kadım grupları vardır Bugünün kadını Bugunun kadım faaliyet kolu geçen haftanın son günlerinde Nermin Gökoğlu'nun evinde toplandılar. Bun- dan bir evvelki toplantıda Türk Ka- dın faaliyetleri hakkında geniş iza- hat verilmiş Ve bu toplantıda Ankara- daki muhtelif derneklerin başkanları ve üyeleri hazır bulunarak Amerika- lı dostlarına gayelerini izah etmişler- Mrs Ardis Smith Öğretmenlere — yardım AKİS, 26 OCAK 1957 A D | N Aille Saadetine Dair... Dünyanın — birçok memleketlerin- de, birçok kadın mecmuası çıkar. Fırsat buldukça, bunlara göz atmak benim en büyük zevk- lerimden biridir. Bu mecmualarda kadınlara bol bol nasihatlar veri- ir. Sık sık tekrar edilen bir mev- zu da, erkekleri daha doğrusu ko- caları muhafaza edebilmek sanatı- dır.. Nazarı dikkati celbeden bir- şey, hangi millet mevzuubahis o- lursa olsun ,bu mevzuda tüttün er- keklerin derhal birleşivermeleridir. Öyle zannediyorum ki erkeklerin kadından bekledikleri şeyler, dün- yanın her yerinde aynıdır. Geçenlerde Cumhuriyet gazete- sinde bir genç kıza cevaben yazdı- ğı bir mektupta, sanatkâr muhar- rırlerımızden Fahri Celâl beyefen- mevzua temas ettiği nokta- larda, erkeklerin kadından istedik- leri şeylerı ne kadar tatlı bir şekil- de hülâsa edivermişti. Onların is- tedikleri akşamları güleryuzle, tat- li dille karşılanmaktı. Onların is- tedikleri itinalı, süslü, munis ve tatlı, o nisbette de münakaşadan kaçınan iddiasız bir kadındı. İşte bir Türk erkeği böyle düşü- nuyordu Mecmualardan öğrendiği- mize göre Amerikalı, Avrupalı er- kek de böyle düşünüyordu. Elimiz- de pek müsbet vesika olmamakla beraber, pek muhtemelen Pata- gonyalı bir erkek de karısından aynı şeyleri istiyordu. Bu istenilen şey aslında bir cila- dan ibaretti. Kadın ve anne, neden- se asırlar boyunca daima birçok hasletleri tabit olarak kendisinde taşıyan bir varık olarak kabul e- dilmisti Bu hasletlerin üstüne bir de cila vurdu mu, kadın hakikaten mükemmel bir varık olurdu. Haki- katen erkek böyle bir kadını başı- na taç eder, kuvvetliyken onun karşısında kemlısını zayıf hisse- derdi. Ancak bu çok eski aile sa- adeti talâkkisinde bugün, zaman faktörünü unutmamak — lâzımdır. Bugünkü erkek bugünün kadının dan dünkü kadından ıstedıklerı şeyleri aynen istememelidir. Çün- kü bugün artık dün değildir. di. Bu seferki toplantıda ise, Ameri- kalı hanımlar Amerikan kadın faali- yetlerine ait bildiklerini anlattılar. "Bugünün Kadını grubunun Amerika- li başkanı Mrs Weitz memleketin- deki — kadın faaliyetlerinin fevka— lâde geniş olduğunu ve cemi büyük — faydalar sagladıgım belırt— tikten sonra o gün yalnızca üç der negm faaliyetinden bahsedilece— ğini bildirdi. Bunlardan bir ta- Jale CANDAN Bugün kadın, aileye kendi ener- jisinden ço şey — katmaktadır, Hem içerde, hem dışarda çalışarak aile bütçesine kazançlarını katan kadınları azınlık olarak kabul et- sek de, erkeğin kazancı ile evin ge- çim mesulıyetını üzerine alan, iki ucu bir araya getirmek için uğ— raşan, bazan en ufak yardım gör- meden günde on saat çalışan, didi- nen, çocukları yetiştiren, evin bir- çok meselelerini halletmeğe uğra- şan hep kadındır. Şunu kabul et- mek Jlâzımdır ki bugünkü hayat erkek için olduğu kadar kadın için de yıprandırıcıdır Son nazariyele- re göre, kadın bünyesinin erkek- ten daha mukavim olduğunu iddia eden ilim adamlarının mevcudiye- tine rağmen nihayet kadının da et- ten, kemikten ve sinirden mamul bir mahluk olduğunu kabul etmek lâzımdır. Kadın da bazan yorulur, neş'esiz ve hatta sinirli olabilir. Onun da tatlı dile, güler yüze sev- gi ve şefkat ifadesine ihtiyacı var- dır. O da bunları tabit olarak ha- yat arkadaşından, kocasından bek- ler. Vakıa kadın kocasını daima giyimli, itinalı, süslü bir vaziyette karşılamaktadır. Fakat bir tatil günü, geç vakitlere kadar evde pi- jama ile dolaşan, traşını ihmal e- den erkek de kadının canını sıkar. Kısacası kadın için de erkeğin ar- tık yalnız kumar oynamaması, al- kole veya kadına müptelâ olmama- sı kâfi değildir. Bu nezaketlerin la- zerinde, kadın da artık bir cila a- ramaktadır. İşte tatmin edilmek istenen bu karşılıklı ihtimam gör- me ihtiyacıdır ki evli kadınla erke- ği bazan bir yuvarlak masa etra- fında dönen iki inatçı çocuğa ben- zetir. Neticede kimin kaçtığı, ki- min kovaladığı, kimin ne istediği belli değildi. Belki karşıdan Beklediğimiz şey- leri kendimiz yapmaya başlasay- dık birçok meseleleri böylece hal- lederdik. Bence aile hayatında me- sut olmak isteyenlere erkek olsun, kadın olsun Yerilecek en kestirme nasihat budur. nesi aşağı yukarı bizim Okul - Aile Birliğine tekabül eden — "National Parent - Teacher Association" idi. Diğeri aşağı yukarı Kadın Klüpleri Bırlıgı kelimeleri ile izah edebileceği- miz "General Federation of Women's Clubs" ve üçüncüsü "Women's Voters leagues - Kadın Seçmenler Birliği" idi. Amerikadaki Okul — Aile Birlikleri Senelerce bu birlikte çalışmış olan ve birliğin muhtelif rozetlerini göğ- 25