DÜNYADA OLUP BİTENLER Yıkılanın üstüne inşa edilen yeni Almanya istemiyor Kimse yeniden bombalanmak nundaki bu sosyal gelişmesi, harikalı kalkınmasından da — ehemmiyetlidir. Üç beş senelik -ve çok değişken- po- litik gayeler bir tarafa bırakılacak olursa, Alman milletinin bu ruhi inki: şafı Moskovadan ve Vatikandan müs- takil yeni bir Avrupaya ve ileri bir beşer kaderine inananlar için hayır- h alâmetlerdir.... * denauer'in hesapları yanlış çık- mıştır. Alman milletinin her sete- rinde askerlik oynayan çocuklar gibi kendisine uzatılan Mavzerleri se- vinçle kapacağını zannedenler fena halde yanılmışlardır. Savaş sonun- , bir kaç yılda, Alman ruhunun ye- niden — şekillendirileceğini. — Alman gençlerinin yeniden “terbiye" edile- ceğini umanlar hesaplarım yanlış na- zariyeler üzerine kurmuşlardır. Ade- nauer, 1953 den beri artık mütemadi- yen gerılemektedır Bütün ara seçim- leri birbiri. ardına kaybetmektedir. En güvendiği bolgelerde dahi eski oylarım bulamamaktadır. Mecburi hizmeti, 18 aydan 12 aya indirmeğe, sevilmeyen Milli Savunma Bakam Theodor Blank'ı uzaklaştırmağa, as- keri masrafları arttıran tasarıyı Mec- listen geri çekmeye mecbur olmuş- tur. Bunlara rağmen Liberaller dahi muhalefete — geçmişlerdir. Mecburi askerliğin aleyhinde Sosyal Demok ratlar memleketteki silâhlanma ve ordu psikozundan azami istifade et- mektedirler. Yeni seçimleri - kazan- ma şansları büyüktür O takdirde bü- tün gayretlere rağmen bir türlü po- püler olmıyan Alman sılahlanması tamamen suya düşecektir. 16 vdeki hesaplar niçin çarşıya uy- mamıştır ?. Alman milletindeki bu psıkolo;ık gelişmenin amilleri neler- dir Bır çeyrek asırda Almanlar, Kay- ser ve Hitler militarizmi ile felaket- ten felâkete sürüklenmişler, en güzi- de nesillerini sayısız harp cephelerin- de kaybetmişlerdir. Hele son savaş- ta kan kaybı korkunç olmuş, Nor- veç fiyorlarından Volgaya kadar bü- tün Avrupa kıtasını binlerle Alman harp mezarlığı doldurmuştur.. Al- manyayı kana bulayan iki savaşta, muharebe meydanlarında can veren Al gençlerinin sayısı bugünkü İsveç ve Norveçin nüfusunun yekü- nundan fazladır. En ücra, en ıssız an köylerinde bile kiliselerin du- varlar) harp ölülerinin SAYISIZ isimle- riyle doludur. müthiş badireler- den sonra bugun artık ordu ve silâh- nma Almanlara otomatik olarak yenı felaketlerı, yenı ölümleri hatır- latmaktadır. Bunun için, genç yaslı, Almanların büyük bir çogunlugu, bü- tün propagandalara Trağmen bu ta- sarıları -reddetmektedirler. Alman milletinin bu direnmesi politikaları- na el vermediği müddetçe Batılılar tarafından inkâr edilmiş, hele basın çok şeyleri kapalı geçmeyi tercih et- miştir Fakat Bonn çevreleri nın hız- metkârları hariç, Almanyadaki bu lişmeyi artık kimsenin bılmemezlık- ten gelmesine imkân yoktur. * iğer bin sebeb de müttefiklerin sonundaki yıllarda yaptık— la ları psıkolo_ıık hatalardır. Alman mil- leti, Alman ordusuna ve Alman su- baylarının onuruna sürülen lekeyi, hâlâ hazmedememiştir. Muharebe meydanlarında şerefle savaşan Al- man subaylarının savaş sonunda müt- tefikler tarafından türlü hakarete ma- ruz bıral aları, hele adi suçlular gibi muhakemelere sevkedilmelerini, Alman milisti henüz unutmuş gibi gorunmemektedir. ürnberg'in bu fasılda acı bir ha- tırası vardır. Harp suçluları mahke- , bu en eski ve güzel Alman şeh- de kurulmuş, Almanların herşeye rağmen hiç beklemedikleri şekilde, hem de en sevilenlerden, iki Alman mareşali ve bir general, burada dar ağacında sallandırılmışlardır Silâhlanmanın politik ve askeri ga- yeleri de Almanlara tezatlı görün- mektedır Almanlar, muttefıklerin ki hat: larının, şimdi e ken- zide dı sırtlarından çıkarılmak ıstendiği— ne - haklı veya haksız - inanmakta- dırlar. Daha bir kaç sene evvel Al- man erleri buzlu Rus steplerine tır- naklarıyla yapışmaya çabalarken ge- e Alm şeh irleri bir biri ardın: havaya uçur lmakt aydı Nümb erg'- de Batılılarla beraber, Rus savcıları da Alman komutanlarım yargılamış- # Nukleer silâhların bugünkü harikalı lişmesi maddeci Alman man- tığına 12 tümenlik ordu fikrini kabul ettirmesi de güç olmamaktadır. Bun- dan dolayı umumiyetle Almanlar, si- lâhlanma tasarılarının gerisinde, Ba- tılıların bilhassa İngilizlerin iktisadi rekabeti önlemek endişelerini gör- mektedırler ki bu da kolayca redde- dilecek bir tez değildir. Adenauer'in beş yıldır inat ve şid- det polıtıkasının da bugün bir çık- maza girdiğim Almanlar gormekte- dirler. Bu politikanın, iki Almanya- nın bırleşmesıne yardım etmek şoyle dur: aki uçurumu büsbü- tun genışlettıgı fikri Almanlara çok- tandır yerleşmıştır Federal şansöl- yenin "Starr politik" denen siyaseti, Amerikalıların yeni Avrupa polit ıka- ları sonunda iflâsa mahküm gibi gö- rünmektedir. Zaten Amerikalılar bir yıldan beri Alman birleşmesinin lâfını etmez olmuşlardır. Hele Macaristanda ki s zulmünü takbih etmemekte inat ed "Washingtonda hiç bir devlet sefine nasip olmayan şereflerle karşılanması Almanların içinde Adenauer'in en hararetli taraf- tarlarının dahi gözünü açmıştır. Ike- Nehru kucaklaşması yeni bir Ameri- kan polıtıkasının ışaretlerıdır Ame- Afri Asy Avrupal "dos"larına tercıh etmek arıfesınde- dir. Bu kucaklaşma evvelâ Eden'in başım yemiş, bütün ingiliz siyaseti- ni tam bir revizyona tabi tutmuştur. Washington'dan dönen — şansölye boşlukta sallanmaya başlıyan politi- kasına yeni mesnetler aramıya ça- hşacağı muhakkaktır. Doğu Alman- yaya ve Doğu blokuna uzatılacak el bunların belki de ilki olacaktır. Fa- kat, içerde ve dışarda prestiji büsbü- AKİS, 26 OCAK 1957