26 Ocak 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

26 Ocak 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Yıkılanın üstüne inşa edilen yeni Almanya istemiyor Kimse yeniden bombalanmak nundaki bu sosyal gelişmesi, harikalı kalkınmasından da — ehemmiyetlidir. Üç beş senelik -ve çok değişken- po- litik gayeler bir tarafa bırakılacak olursa, Alman milletinin bu ruhi inki: şafı Moskovadan ve Vatikandan müs- takil yeni bir Avrupaya ve ileri bir beşer kaderine inananlar için hayır- h alâmetlerdir.... * denauer'in hesapları yanlış çık- mıştır. Alman milletinin her sete- rinde askerlik oynayan çocuklar gibi kendisine uzatılan Mavzerleri se- vinçle kapacağını zannedenler fena halde yanılmışlardır. Savaş sonun- , bir kaç yılda, Alman ruhunun ye- niden — şekillendirileceğini. — Alman gençlerinin yeniden “terbiye" edile- ceğini umanlar hesaplarım yanlış na- zariyeler üzerine kurmuşlardır. Ade- nauer, 1953 den beri artık mütemadi- yen gerılemektedır Bütün ara seçim- leri birbiri. ardına kaybetmektedir. En güvendiği bolgelerde dahi eski oylarım bulamamaktadır. Mecburi hizmeti, 18 aydan 12 aya indirmeğe, sevilmeyen Milli Savunma Bakam Theodor Blank'ı uzaklaştırmağa, as- keri masrafları arttıran tasarıyı Mec- listen geri çekmeye mecbur olmuş- tur. Bunlara rağmen Liberaller dahi muhalefete — geçmişlerdir. Mecburi askerliğin aleyhinde Sosyal Demok ratlar memleketteki silâhlanma ve ordu psikozundan azami istifade et- mektedirler. Yeni seçimleri - kazan- ma şansları büyüktür O takdirde bü- tün gayretlere rağmen bir türlü po- püler olmıyan Alman sılahlanması tamamen suya düşecektir. 16 vdeki hesaplar niçin çarşıya uy- mamıştır ?. Alman milletindeki bu psıkolo;ık gelişmenin amilleri neler- dir Bır çeyrek asırda Almanlar, Kay- ser ve Hitler militarizmi ile felaket- ten felâkete sürüklenmişler, en güzi- de nesillerini sayısız harp cephelerin- de kaybetmişlerdir. Hele son savaş- ta kan kaybı korkunç olmuş, Nor- veç fiyorlarından Volgaya kadar bü- tün Avrupa kıtasını binlerle Alman harp mezarlığı doldurmuştur.. Al- manyayı kana bulayan iki savaşta, muharebe meydanlarında can veren Al gençlerinin sayısı bugünkü İsveç ve Norveçin nüfusunun yekü- nundan fazladır. En ücra, en ıssız an köylerinde bile kiliselerin du- varlar) harp ölülerinin SAYISIZ isimle- riyle doludur. müthiş badireler- den sonra bugun artık ordu ve silâh- nma Almanlara otomatik olarak yenı felaketlerı, yenı ölümleri hatır- latmaktadır. Bunun için, genç yaslı, Almanların büyük bir çogunlugu, bü- tün propagandalara Trağmen bu ta- sarıları -reddetmektedirler. Alman milletinin bu direnmesi politikaları- na el vermediği müddetçe Batılılar tarafından inkâr edilmiş, hele basın çok şeyleri kapalı geçmeyi tercih et- miştir Fakat Bonn çevreleri nın hız- metkârları hariç, Almanyadaki bu lişmeyi artık kimsenin bılmemezlık- ten gelmesine imkân yoktur. * iğer bin sebeb de müttefiklerin sonundaki yıllarda yaptık— la ları psıkolo_ıık hatalardır. Alman mil- leti, Alman ordusuna ve Alman su- baylarının onuruna sürülen lekeyi, hâlâ hazmedememiştir. Muharebe meydanlarında şerefle savaşan Al- man subaylarının savaş sonunda müt- tefikler tarafından türlü hakarete ma- ruz bıral aları, hele adi suçlular gibi muhakemelere sevkedilmelerini, Alman milisti henüz unutmuş gibi gorunmemektedir. ürnberg'in bu fasılda acı bir ha- tırası vardır. Harp suçluları mahke- , bu en eski ve güzel Alman şeh- de kurulmuş, Almanların herşeye rağmen hiç beklemedikleri şekilde, hem de en sevilenlerden, iki Alman mareşali ve bir general, burada dar ağacında sallandırılmışlardır Silâhlanmanın politik ve askeri ga- yeleri de Almanlara tezatlı görün- mektedır Almanlar, muttefıklerin ki hat: larının, şimdi e ken- zide dı sırtlarından çıkarılmak ıstendiği— ne - haklı veya haksız - inanmakta- dırlar. Daha bir kaç sene evvel Al- man erleri buzlu Rus steplerine tır- naklarıyla yapışmaya çabalarken ge- e Alm şeh irleri bir biri ardın: havaya uçur lmakt aydı Nümb erg'- de Batılılarla beraber, Rus savcıları da Alman komutanlarım yargılamış- # Nukleer silâhların bugünkü harikalı lişmesi maddeci Alman man- tığına 12 tümenlik ordu fikrini kabul ettirmesi de güç olmamaktadır. Bun- dan dolayı umumiyetle Almanlar, si- lâhlanma tasarılarının gerisinde, Ba- tılıların bilhassa İngilizlerin iktisadi rekabeti önlemek endişelerini gör- mektedırler ki bu da kolayca redde- dilecek bir tez değildir. Adenauer'in beş yıldır inat ve şid- det polıtıkasının da bugün bir çık- maza girdiğim Almanlar gormekte- dirler. Bu politikanın, iki Almanya- nın bırleşmesıne yardım etmek şoyle dur: aki uçurumu büsbü- tun genışlettıgı fikri Almanlara çok- tandır yerleşmıştır Federal şansöl- yenin "Starr politik" denen siyaseti, Amerikalıların yeni Avrupa polit ıka- ları sonunda iflâsa mahküm gibi gö- rünmektedir. Zaten Amerikalılar bir yıldan beri Alman birleşmesinin lâfını etmez olmuşlardır. Hele Macaristanda ki s zulmünü takbih etmemekte inat ed "Washingtonda hiç bir devlet sefine nasip olmayan şereflerle karşılanması Almanların içinde Adenauer'in en hararetli taraf- tarlarının dahi gözünü açmıştır. Ike- Nehru kucaklaşması yeni bir Ameri- kan polıtıkasının ışaretlerıdır Ame- Afri Asy Avrupal "dos"larına tercıh etmek arıfesınde- dir. Bu kucaklaşma evvelâ Eden'in başım yemiş, bütün ingiliz siyaseti- ni tam bir revizyona tabi tutmuştur. Washington'dan dönen — şansölye boşlukta sallanmaya başlıyan politi- kasına yeni mesnetler aramıya ça- hşacağı muhakkaktır. Doğu Alman- yaya ve Doğu blokuna uzatılacak el bunların belki de ilki olacaktır. Fa- kat, içerde ve dışarda prestiji büsbü- AKİS, 26 OCAK 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: