1 Aralık 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

1 Aralık 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ni düşürmüş olduklarını zannediyor- lar, acaba bulundu mu Sesın muhatabı: en dün burada yoktum, ha- nımefendıden sorayım mı?" dedi. Telefon kapandı. Akşam üstü başka biri, İsmet Ino— nünün Köşkteki davete 'icabet etmeyeceğini sordu. Kendisine, bu hususta bir malumatın bulunmadıgı bildirildi. Telefon edenlerin gazeteci- ler olduğu anlaşılıyordu ve haber pe- şinde koşuyorlardı Hakikaten hemen hemen aynı gün- lerde bir başka telefon daha sık sık çalıyordu. Bu, İstanbulda Park Ote- lin telefonuydu Ermeni madam meş- hur şivesile "Park Otel!." dedıgınde Muzaffer Ersüye bağlanılması iste- niyordu. Muzaffer Ersü Başbakanın hususi kalem müdürüydü ve hükü- met başkam cumartesi akşamı İs- tanbula gitmişti. Muzaffer Ersüden de defalarca sorulan, Adnan- Mende- resin C.H.P. Genel Başkanıyla ko- nuşup konuşmadıgıydı Hususi kalem müdürü böyle bir mülakatın vuku bulmadığım söylemekten o kadar bık- tı ki Başbakandan haberin tekzibi i- çin selâhiyet aldığında hakikaten se- vindi. Tekzip, "bazı — gazetelerin bir mülakat vuku bulduğu yolundaki neşriyatı"nı yalanlama — şeklindeydi ama aslında hiç bir ciddi gazetede böyle bir havadis çıkmamıştı. ağız gazetesinin mahsulüydü. Esası itibarile de doğru değildi. Hakikaten, İktidar ile Muhalefet arasında bir görüşme olmamıştı. Ama halk bir yandan böyle bir teması o kadar ta- bu buluyor, diğer taraftan öylesine arzuluyordu ki dedikodunun süratle yayılmamasına imkan yoktu. İnsan- ların inanmak 1sted1klerı şeylere i- Şayia, “Dr. brahim Öldem Dış politika denemesi AKİS, 1 ARALIK 1956 İsmet İnönü Oyalanan — adam nanmakta gösterdikleri tehalük her- kesin malümudur Neticesiz kalan talep ma aslında İktidar ile Muhalefet arasında cumartesi günü bir te- mas olmuştu. O sabahki gazetelerin büyük başlıklarla — verdikleri haber Türkiyenin İsrail ile münasebatını ke seceğiydi. Adnan Menderes Bağdat- tan yeni dönmüştü ve Bağdat tebliği Türkiyenin bazı taahhüdlere giriş- tiğini gösteriyordu. Bu tebliğde bil- dirilen, Bağdat paktının dört azası- nın Arap devlet başkanları tarafın- dan bir kaç gün evvel Beyrutta ya- yınlanan tebliğin esaslarını kabul et- tıklerıydı Halbuki Arap devletleri- nin tebliği İngiltere, Fransa ve İsrail lotalarım Mısır topraklarından ka- yıtsız şartsız çekmedikleri takdirde Arap paktının silahlı kuvvet kullan- mayı derpiş eden maddesinin hare- kete geçirileceğini ilan ediyordu. Teb- liğin can alacak — noktası da oydu. Şimdi Türkiyenin ve Bağdat paktın- daki diğer üç ortağının -İran, Pakis- tan ve Irak- kabul ettikleri esas acaba bu muydu ? Üstelik ne bize ve ne de it tifak bağlarıyla bağlı bulunduğumuz bir memlekete karşı tecavüz etme- miş olan İsrail ile münasebetlerimizi kesmeye kalkışmamız neyi gösteri- yordu? Bizim Orta Doğudaki ihti- lâflara karışmamızın atlerimize faydası yoktu cumartesi günü C.H.P. ve Hür. P. çevrelerinde derin akisler uyandır- dı. Her iki partinin müşterek kana- ati, dış politikamızın macera hevesin- den uzak ve son derece ihtiyatlı bir politika olması gerektiğiydi. O gün Hür. P. Genel İdare Kurulu ile Mec- lis Grubu Menekşe sokaktaki parti merkezinde beraberce bir toplantıya çağırıldı. İsmet İnönü ise .ELP. Meclis Grubu —Başkan Vekili Nüvit Yetkin vasıtasıyla Başbakan Adnan Menderesten dış politika meseleleri hakkında malümat almak üzere ran- devu rica etti. Vakit, öğleden evvel- di. Randevuyu Nüvit Yetkin Başbaka- nın hususi kalem müdürü Muzaffer Ersüden telefonla 1sted1 Muzaffer Ersü birkaç dakika sonra Adnan Menderesin o gün İstanbula gidece- ğini, ancak pazartesi günü refaka- tinde D.P. Meclis Grubu Başkam ol- duğu halde döneceğini ve o vakit gö- rüşebileceklerini haber verdi: Ha- kikaten akşam üzeri saat beşte kal- kan bir uçak Başbakan Adnan Men- deresi, Devlet Bakam Emin Kalafatı ve Muzaffer Eusuyu İstanbula götü- rüyordu. Adn Menderes hareke- tinden evvel kabıneyı topladı ve lü- zumlu gördüğü izahatı verdi, Halk Partisinde . Ismet İnönünün Başbakandan bir görüşme talep etmesinin sebebini, anlamak son derece güçtü. Muhalefeti liderlerinin fikirlerini söylemeden ev- vel hükümet başkanlarıyla kapalı ka- pılar arkasında konuşmaya teşebbüs- leri şimdiye kadar hiç bir yerde gö- rülmemişti. İktidarın vazifesi, hadi- selerden Muhalefeti ve milleti haber- dar etmekti. Ama Muhalefetin ha- berdar edilmeye, akıl vermeye talip olduğu ihtimal ki henüz işitilmemiş- ti. Bu gibi hallerde her yerde Muha- lefet liderleri — şikâyetlerini milletin önünde yaparlar, partilerinin -ve şa- hıslarının- görüşlerim ona açıklar- lardı. Hükümet başkam Muhalefeti Ahmed Bilgin Maksad, alışveriş

Bu sayıdan diğer sayfalar: