Bir spor tayyör Yılın favorisi lerinde fazla süsü ve teferruatlı giyi- nen kadın, göze batacaktır. Spor kıyafet deyince, bir tip kadı- na hiç yakışmıyan ümdüz, ökçesiz ayakkabılar, kalın plili etekler, ta- mamile erkekvari tayyörler göz ö- nüne gelmemelidir. Bu sene ortaya atı lan yarı spor, yarı fantazi, hem süs- lü, hem sade kıyafetler her kadına ya kısabılecek kıyafetlerdir. Meselâ "tw- maşlardan iç kısmı dekolte- li üç parçalı takımlar yapmak pekâ- lâ mümkündür. Bu kıyafette sokak- ta gayet Tabıtalı olan kadın, sıcak bir odaya girer girmez ceketini çı- karıp, kalın kolyesi ve bileziği ile ga- yet süslü bir hal alabilir. Daha fan- tezi kumaşlardan yapılan sade hatlı kıyafetler de gene bir çiçek, bir ya- ka veya bir iğne ile mana değiştire- bilir. Ökçesiz ayakkabılara gelince, bunları kendisine yakıştırmadan gi- yen kadın hakikaten çirkin olur. Fa- kat tamamile ökçesiz pabuç yerine insan pekâlâ hafif topuklu, ince ve zarif ayakkabılar seçebilir. Spor kıyafetler u yarı spor, yarı fantezi kıyafet- lerin yanında tamamile spor kı yafetler vardır ki, bunlar bilhassa in- ce genç kızlara, sarısın kadınlara, hafta sonu tatili için dağa çıkan veya sık sık yürüyüş yapan, golf kulüp- lerine devam eden kadınlara çok ya- kışır. Hatta onlar için elzemdir. Bu spor kıyafetlerin bir iyiliği de AKİS, 1 ARALIK 1956 KADIN Çalışma Zevki Bir yemek davetinde idik. Ev sahibesi hazırladığı gayet güzel yemeklerin yanında bize çok lez- zetli bir do domates salçası çıkar- mıştı. Bu salçada galiba bir nebze eker, biraz da baharat vardı. Da- vetliler salçayı çok beğendiler ve tarifini istediler. Ev sahibesi cid- den müşkül mevkide kalmıştı. Hafifçe kızardı ve nihayet — özür diledi: Tarifi veremiyecekti. Çün- kü bir projesi vardı: Uzun zaman şişelerde muhafaza edilebilen bu salçayı bol miktarda hazırlayıp piyasaya sürmek istiyordu. Ev sahibesinin hali vakti yerin- deydi. Onun için bu sözlerini kim- se ciddiye almadı. Yarın teşebbüse geçtiği zaman birçoklarirtın tenki- dine uğruyacağı da muhakkaktı Bir başka arkadaş da, — oldukça varlıklı olduğu halde, bir terzi- hane açmıştı. Ahbapları merakla onu sorguya çekiyorlardı. Rahat mı batmıştı? Neden çalışarak ha- yatını kendine zindan ediyordu? çok mu haristi, yoksa aklı ak yok- tu?. Boş vaktini filânca gibi zi- yaretlerde, falanca gibi oyunda veya terzilerde geçiremez miydi? Evet, bütün bu söylenenleri ya- pabilir ve belki hoş vakit te geçi- rebilirdi. Ama bir kere kendisini çalışma zevkine kaptırmıştı. Bu oyun zevkinden daha az heyecan- lı bir şey değildi ki! Önce iki odalı küçük bir apartımanda işe başla- mış, sonra daha şirin dört odalı bir yere çıkmıştı. Şimdi bir defile ypmak seyahata çıkmak, daha iyi işçileri daha iyi şartlarla çalış- tırmak istiyordu. İyinin iyisi ol- dukça, arzular bıtmıyordu Fakat yaşama zevki arzuların bitmeme- si değil miydi? kolay kolay demode olmamaları ve iyice eskiyinceye kadar giyilebilme- leridir. Güzel örülmüş kalın bir sve- ter, bir yün ceket ve güzel bir'"prens dö gal" spor tayyörden kolay kolay bı kılmaz. Hele düz hatlı spor bir kırmızı manto, adeta ömürlüktür. Yürüyüşe de gıder hafta sonu tatiline de, spor kulüplerine de.. modası bir türlü geç- miyen bir şey de örülmüş yünlerden veya jerselerden yapılan — şömizye bluzlardır. Bu erkekvari gömleklerin yakasına bakılacak renkli, küçük e- şarplar kadına derhal bir hoşluk ve- recektir Spor kıyafetlerin kendilerine has renkleri vardır ve bunlar senelerden beri değişmemiştir. Kış için bu renk- ler nedense, daima sonbahar yaprak- larını ve sonbaharda ormanı hatırla- tan renklerdir. Belki şehirlerde ya- Jale CANDAN Meslek veya sanat sahibi kadın olmak, bu sayede çalışarak haya- tiım kazanmak muhakkak ki çok iyi birşeydir ve bugün her anne- nin kızına verebileceği en güzel, en kıymetli hediye iyi bir tahsil ve hayatını kazanma imkânları- dır. Fakat bir tâbirle, bılegınde altın bileziği olmayan 'kadınlar i- çin de muhakkak ki, yapabilecek birçok işler vardır. Senelerce evin- de çalışan, çocuklarını 'yetiştiren kadın, hayatta büyük bir tecrübe sahibi olmuştur. Onun para geti- recek ve hazan çok para getire- cek birçok ihtisasları vardır. Re- çel kaynatıp tanıdık bakkalda sat- tırmaktan tutunuz da, hazır çocuk elbiseleri dikmek, bir mezeci hesa- bına guzel yemekler hazırlamak, evde yün örmek, evde oturup na- kış işlemek, makine işleri yapmak hep onun imkânları dahilindedir. Fakat umumiyetle ihtiyaç için yapılan bu işleri, sırf çalışma zev- ki işin de yapmak mümkündür. İmkânları daha fazla olan kadın- ların ufaktan girişecekleti teşeb- büsleri, kısa zamanda genişletme- leri, bu sayede çalışmak isteyen bırço genç kızlara da çalışma sahaları açmaları mümkündür. U- zun seneler ev idare etmeye, alış- mış olan kadınların, bilhassa iyi bir idareye muhtaç olan hususi teşebbüslerde erkeklerden çok mu vaffak oldukları görülmüştür. Hayat pahalılığı memleketliniz- de bir hakikat olarak kabul edil- dikten sonra oturup sızlanmaktan başka yanılacak bazı işler de var- dır. Bunlardan bir tanesi de ka- dınların çalışarak geçim masrafla- rına iştirak etmeleri ve bu imkân- ları biraz da devlet kapısından başka sahalarda aramalarıdır şayanlar pek tahayyül edemezler a- ma, sonbaharda ormanlar cidden fü- sunkâr renklere — bürünürler.. Belki u renk modası et spora yapan ka- dınların zevki ile yerleşmiştir. Her ne ise spor kıyafetlerde sararmış ve kızarmış yaprak renkleri, pas rengi, kızıl toprak rengi, yeşılın çeşitlisi, ıslak toprak rengi, kahverengiler re bejler modadır. Ekose manto düz el- bise ile ve düz manto ekose elbise ile giyildiği taktirde gayet şık durur Şapkaya gelince, 1956 - 57 kışında spor kıyafetlerle giyilecek en müna- sip şapkal r ya kürk kalpaklardır. ya da yeni moda olan yumuşak deri takkeler ve deri bereler.. Pariste en son olarak ortaya atılan spor kı- yafetler deriden, süedden ve deri ıle süedi taklit eden sentetik kumaş- lardan yapılmaktadır. Süed eteklik- 25