Imre Nagy Tuzakta rine sadık kalacağını da ilâve etmiş- ti Polonyalı lider, Moskovanın muaz- zam Byelo-Russki garında — trenden inip rus topraklarına ayak basarbas- maz rus askerlerinin Polonyadan ta- mamile çekilmesini talep etmiyeceği- ni söyledi. Zira Polonyalılar ye Po- lonyalıların — sevgilisi Gomulka, bu seyahat dolayısıyla korku ve endışe içindeydiler. Zira ruslar düklerini, ne hazırladıklarını bılmı— yorlardı. —Moskova malarının sonunda ince yüzlü polonyalı lider: "Korkularımızın tahakkuk etmediği- ni sevinçle söyliye bilirim" dedi. Rus- lar daha birkaç hafta evvel tehdit et- tikleri Gomulka'ya itimada karar vermişlerdi. Polonyada parti ve hü- ümet teşkilâtının demokratlaştırıl- masına, plânlama metodlarının yu- muşatılmasına ses çıkarmıyacaklar- dı. Rusya'nın Polonyaya yaptığı ikti- sadi yardım arttırılacak, belki de as- keri birliklerden bir kısmı geri çeki- lecekti. Bütün dünya, kan dökmeden bir ihtilââ yapmağa çalışan Polonya- lı lideri merak ve endişeyle seyredi- yordu; Pol ya ise şimdilik sükünet içindey Kadar'ın kaderi Fakat bir başka memlekette, Rus- yanın giriştiği amansız teröre rağmen bir türlü sükünet temin edi- lememişti. Budapeştede, Dış İşleri Bakanlığının hemen arkasındaki Fo sokağındaki hapishane, ağzına kadar mevkuflarla doluydu. Sibiryaya yol- lanan sürgünler de durumda bir değişiklik yaratamamıştı. "Molotof kokteylleri", yerını dıger silahlara bı- rakmıştı. İşçi Konseyi, ne pahasına olursa olsun mücadeleye devam azmindeydi. Bir türlü son bul- AKİS, 1 ARALIK 1956 mayan grevler rusları ve macar hü- kümet şefini müşkül duruma soku- yordu. Trenler, otobüsler işlemiyor, maden ocakları tahrip ediliyor ve ça- lışmak istiyen işçiler milliyetçiler ta- rafından zorla yola - getiriliyorlardı. Lajos Kossuth meydanındaki Par- lâmento binasının ikinci katındaki birosunda oturan yorgun yüzlü hü- kümet şefi Kadar'ın otoritesi, bulun- duğu binanın dışına çıkmıyordu Ka- dir hakikaten ruhi bir buhran için- deydi. İşçilerin gözüne - Macaristana ihanet eden ve isçileri boğazlatan bir adam olarak göründüğünü hissedi- yor, bundan ıstırap duyuyor Janos Kadar, henüz elli yaşında olmasına rağmen, bir sürü siyasi za- fer ve maglu iyeti tanımıştı. 25 se- nelik siyasi hayatının 15 senesi zin- danlarda geçmişti. 1949 da İç İşleri Bakanı olan Kadar 1951 de Rusyayı kâfi miktarda sadık sayılmadığı için tevkif edilmiş ye ancak 1955'te ser- best bırakılmıştı. 1955'ten bu yana da Macaristanın demokratlaşmasın- da hatırı sayılır Troller oynamış ve Stalin taraftan Rakosi'yi istifaya mecbur etmişti. Bugün ayni adam Lajos - Kossuth meydanındaki bürosunda tek başınay dı ve kendini son derece yorgun his- setmekteydi. Ruslar Kadar'a hükü- met şefliğini zorla kabul ettırmışler— di. Rusların müdahaleye ve Nagy'y işten uzaklaştırmaya karar ve rdık— lerini Kadar Prestijini ortaya kan dökülmesini önleyebileceğini sa- nıyordu. ifini bu — sebeple reddedemedi. Macar ihtilâlcilerinin rus silâhları altında ölmelerini ön- liyeceğini tahmin ediyordu. Fakat m acar halkını sukunete daveti, bek— lediği neticeyi vermedi, kimse onu dinlemiyordu, İhtilâl durmadı. Kah- raman macar halkı boğazlandı. Pres- tii ve şahsiyeti ayaklar altına düşen Kadar, bugün dünya ve macar halk efkârı önünde dokulen macar kanın- dan mesuldü katil ve haindi. Halbuki Janos Kadar, ihtilâlcilere her türlü tavizde -rus askerlerinin Macaristanı terki hariç- bulunmaya hazırdı. Serbest seçimlerin yapılma- sını, diğer partilerin tanınmasını Kar şeyi, ama her şeyi kabul ede cekti. Macar işçileri Nagy'ni; tekrar iş başına gelmesını 1st1yorlard1 Kada- rın cevabı "Onu geri getirin, esasen hükümet şefliği benim için bir yük- tür" oldu. Halbuki Stalin meydanın— daki — Yugoslav elçiliğine — sığınan Nagy, Kadar'ın habercileriyle konuş- mayı reddediyordu. Diğer taraftan Budapeştede bulu- nan rus İiderleri Mikoyan ve Suslov a Nagy'nin tekrar iş başına gelme- si fikrine eskisi kadar — muhalif gö- zükmüyorlardı. Tanklar macar hal- kının mukavemetini kırmaya kafi gelmemişti. —Ruslar için tek çare. belki de Nagy'yi tekrar iş basına ge- tirmekti. Faka't son gelen' haberler rusların bu çareye pek, iltifat etmiyeceklerini gösterecek mahiyetteydi. Zira. Nagy, Kadar hükümeti tarafından verilen teminata Tağmen ruslar tarafından kaçırılmıştı. Nagy, sözde kendi arzu- su uzerıne Rusyanın en sadık peyki anya ya götürülmüştü. Bazı ha- berlere göre de Nagy halen Rusyada bulunuyordu ve yakında ihtilâl çı- karmak suçuyla muhakeme edilecek- Görünüşe göre Rusya. Macaris- tanda tutunabileceği son dalı da kes- mek üzere bulunuyordu. Uzak Doğu Sıra milliyetçilerde omünist — memleketler kaynaşmalar, sadece pada vuku bulmuyordu. Geçen haf- tanın başında Kuzey Vietnam radyo— içindeki ğu Avru "Ngheam eyaletinde bir mürteci çete toprak Treformunun tatbikatındaki hatalardan— faydalanarak askerleri ve komünist memurları öldürmüş, bir sürü sılah ele geçirmiştir. Asayişi temin için sert tedbirler alınmıştır". Güney Vietnam'dan gelen haberle- re göre kılıçlar ve oraklarla silâhla- nan köylüler, kızıl askerlere saldır- Mış, sılahlarını ele geçırmışlerdı Ha- rekete geçen kızıl neral Hoang Şam'ın 304 üncü tumenı baş kaldı- ran köylüleri dağlara çekilmeye mec- bur bırakmıştı. erilla sırası şimdi komünistlerden, — milliyetçilere — gel- Halbuki bugüne kadar serbest se- çımler yapıldığı takdirde, Kuzey Vi- nam'ın Güneyi yutacagından kor- kuluyordu Son hadiselere bakılırsa, Diem hükümeti zannedildiğinden da- ha kuvvetli, Ho inh'in kızıl devleti de sanıldığından çok daha za- yıf bulunuyordu. Ho Chi Minh Meğer, cılızmış!.