Yeni karara göre benzin alan bir otomobil Az istihlâk — ye âmirlerince tercihan nazarı itiba- ra alınacağı belirtilmişti. sirkülerde ise bu genışletılmıştı mde tihsale ve naı faalıyetlerle madencılıkle faaliyet ve nakliyat, hirlerarası nakliyat ve ihracat ile ilgili naklıyat diğerlerine tercih o- lunur". 29 sayılı sirkülerin gaz tevziatı ile ilgili şu hükmü de isabetliydi: "Vali. kaymakam ve nahiye müdürleri bu- lundukları yerlere tahsis olunan gazı birinci maddenin birinci fıkrasındaki esaslar dahilinde- hakiki ihtiyaç sa- hiplerine o mahallin ve halkın tenvi- rat ihtiyacı başta olmak üzere sıra- siyle mutfak ve ısınma ıhtıyaçlarını nazarı itibara alara kân ve mahalli icap ve zaruretlere göre mustehlıke 1nt1ka1 ettirirler". Orta Doğu Amerika kesenin ağzını açıyor Geçen hafta içinde dunya pazarla- rı gene Orta Doğu hadiseleri- nin tesiri altında bulunuyordu. Orta Doğu hadiselerinden en fazla mütees- sir olan memleketler şüphesiz Avru- pa kıtasındaydılar. Suveyş Kanalının tıkanması herşe yden önce akaryakıt kıtlığı doğurduğu için nomisini çok tehlikeli sürüklemişti. Fakat Amerika da ikti- sadi hayatında bu hadiselerin zararlı tesirlerini — hissetmeğe — başlamıştı. İşte bu yüzdendir kı Amerıkan idare- cileri seçen hafta içinde Orta Doğu meseleleri üzerine hususi bir dikkat- AKİS, 1 ARALIK 1956 Az istihsal le egildiler Amerika Dış Işlerı Ba- kanlığı eğer para, Orta Doğu sulhu- nun kurulmasına yardım — edecekse, bunu temin etmeğe hazır olduğunu Arap ve İsrail diplomatlarına açıkla- dı. Amerikanın alâkalı noktalar üzerinde lardı Mısıra karşı İngiltere ile Fransa- nın giriştikleri tecavüz hareketi, bir hayli tahribata sebeb olmuştu. Te- cavüzün neticelerini hafifletmek için Amerika ne yapabilirdi ? Yani yıkılan ların yeniden kurulması faaliyetine ne şekilde katılabilirdi? Bağdat Paktının tesirli olabilmesi, bu pakt üyesi devletlerin iktisadi ba- kımdan sağlam olmalarına bağlı ol- duğuna göre Amerika bu devletlerin iktisadi plânlarının gerçekleşmesi i- çin ne yapılabilirdi? Araplarla İsrail arasında bazı te - mel meselelerin halli için Amerika- nın yapabileceği bir şey var mıydı? Bu son nokta ile alâkalı olarak, se- lâhiyetli kimseler Johnston plânı de- makamları şu İsrarla duruyor- Mecmunalarına aböne kayıtları l:ıı.ılımıılu' 20 kuruşluk pulla katalği İsteyiniz. İRAN İFATI AMER NEŞR | BÜRÜSÜ, Dept, #-ü PK d vaı._ııı—uır. Ankara irilen bir plânı yeniden incelemeğe başladılar. Plânın hedefi Şeria Vâdi- sinin araplarla İsrail arasında müş- tereken geliştirilmesi idi. Selahıyetlı— ler arap göçmenlerinin Sina'ya veya bir başka yere — yerleştirilmeleri — ve Mısır, Suriye, Irak kaynaklarırıın gelıştırılmesı ile alâkalı daha bir sü- rü plânı da yeniden ele almaya hasır- lanıyorlardı Mısır'ın iktisadi istikbali — Asuan Barajını inşa edebilmek için gerekli parayı herhangi bir şekilde temin e- dip edemiyeceği meselesine bağlıydı. Bırleşık Amerika Asuan Barajı pro- jesini desteklemekten geçen Temmuz ayında Vazgeçmişti. Bugün için Was- hington resmi çevrelerinde Ameri- kanın durumunu yeniden degiştire— ceği yolunda hiçbir işaret yoktu. kat bu çevreler baraj inşa edılmedıgı takdirde doğabilecek neticelerin pek- âlâ farkındaydılar. Suriye, siyasi sebeblerle şimdiye ka- dar Amerika'nın yardımını kabul etmemişti. Fakat bu yardımı şu ve enerji takatini artırmak için kullanabilirdi. Irak sadece teknik yardım almıştı; fakat petrol gelirinin azalması onu yardıma muhtaç hale düşürebilirdi. Bunlara ek olarak 28 Ağustos 1955 de Dış İşleri Bakanı Dulles'ın yap- tığı bir teklif in de tatbik kabiliyeti inceleniyordu. D Amerikanın nüfuzunu kullanarak Arap - İsrail hududunun Birleşmiş Milletlerce te- minat altına alınmasını sağlamasını istiyordu. Tabii bunun için araplarla yahudilerin bazı meseleleri kendi a- ralarında halletmeleri lâzımdı. Araplarla yahudilerin bir anlaşma- ya varabilmelerini kolaylaştırmak için Amerika göçmenlerin yerleştirilmesi için para yardımı yapmak istiyordu Dulles'ın o zaman söylediğine göre, arapların İsrailde bıraktıkları gayrı menkullerin bedellerini ödeyebilmes için Amerika İsraile borç verme ye hazırdı. kat Washington'daki diplomat- ların çoğu bugün için Orta Doğu me- selelerinin ne iktisadi yolla, ne de her hangi bir şekildi kökünden hal- ledilebileceğine inanmıyor. Mısırı Sü- veyş işinde fazla inatçı; arapları da Sina harekâtından sonra, İsraile kar- şı eskisinden daha hınçlı buluyorlar- dı. Dış İşleri Bakanlığı kendini bu kö- tümserliğe kaptırmadan çalışır gö- rünmektedir. Dulles birkaç gün önce "bölgenin ana meselelerini ele almak zaruretinden" bahsetmiştir. Böyle bir iş için 400 milyon doların bu yılki dış yardım fonundan harc nabileceğini Dış Işlerı Bakanlıgının sözcüleri ifade ediyorlar. Bu miktar adece derhal kullanılabılecek olan miktardır. Eğer bu yolla Orta Doğu- da barışın kurulması yolunda ban sağlam adımlar atılabilirse kongre- den daha fazla tahsisat istemek hü- kümet için pek zor bir iş değildir. 15