28 Temmuz 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

Balkan Olimpiyatlarında, Başlangıçta iyi elemanlara sahip olduğumuzu hesaba katacak olursak bize üstün- lüklerinin sadece disiplinli bir çalış- ma olduğu kolayca anlaşılır. Melburn'a doğru tletizmde — dev ' milletler şimdi bütün — gayretlerini ' Kasım ayı içersinde Melburn'da yapılacak 1956 Olimpiyatları için sarfetmektedirler. Vakıa bundan evvel muhtelif tarih- lerde ve muhtelif şehirlerde beynelmilel temaslarda dev kuvvet denemesine girişmiş yorlar. İharos'un 10.000 metrede kır- dığı Dünya rekoru, keza Gordon Pri- ' nin 5000 metrede kırdığı rekor artık uzun mesafe koşularını dahi sür'at koşusu haline getir bulunuyor. tin zaferı ile bitecek" kimse tarafından cevaplandırılamaz. 1956 olimpiyatları, artık — atletizm sporunda büyük bir reform yaratacak ve insan gücünün nelere kadir oldu- ğunu bir kere daha gösterecektir. Bir milde 4 dakikanın altına inilmesini uçağın ses hızını aşmasından büyük görenler, Melburn Olimpiyatlarında bundan daha büyük sürprizlerle kar- şılaşmaya kendilerini şimdiden hazır- lamalıdırlar. Amerika, Rusya, İngil- tere, Macaristan, İsvec ve hattâ Yu- goslavların şampıyonadakı iddiaları büyüktür. Biz ise bu müsabakalara sembolik olarak Uç atletle katılmak kararındayız. Balkan — oyunlarından sonra bu üç atletin kim olacağı me- selesi doğrusu ehemmiyetini kayıp et- miş bulunuyor. Kulüpler "Baba Gündüz" eçen haftalar içinde diğer bütün kulüpler. transfer işleriyle uğra- AKİS, 28 TEMMUZ 1956 hepsi bir hizadaydı şirken, lig şampiyonu Galatasarayın idareci ve taraftarları zihinlerini Gündüzün antrenörlüğü meselesınde yoruyorlardı. Bilindiği gibi, ortasında bir disiplin meselesin darecılerın oyuncular tarafını tutma- na öfkelenen antrenör Gündüz Kı- lıç ani olarak Vazıfesınden istifa et- mişti. Fakat Gündüz'ün ayrılmasının belki de şampiyonluğa mal olabile- ceğini düşünen eski Galatasaraylıla- rın arabuluculuğu ile antrenör ve i- dare heyeti arasındaki ihtilâf gide- rılmış Gunduz mevsım sonuna kadar — Gündüz Kılıç Mumla aranacak 100 metrenin f'ınalı Vazifesini ifa etmeyi kabul etmişti. alatasaray bir çok vartayı atlattık- tan sonra lig şampiyonluğunu ka- zanmış, Gündüz de hak ettiği istira- hata kavuşmak üzere küçük bir Ak- deniz kasabasına çekilmişti. Galatasaray Kulübünün mensupla- rı ve taraftarları, kendilerine lig şampiyonluğunu — kazandıran antre- nörün bu yıl da vazifesine devam et- mesini canü gönülden arzu ediyor- lardı. Gündüz de çok sevdiği kulü— bünden ayrılmak ıstemıyordu Yal- nız ne var ki, yüklendiği ağır mesu- liyete muvazi olarak geniş selâhiyet istiyordu. Sütten bir kere ağzı yan- dığı için yoğurdu üflüyordu. Esasen kâfi derece üzücü olan vazifesini gö- rürken bir de idarecilerin kulüp 1çın— deki manevralarıyla uğraşmak arzu sunda değildi. Gündüz'ün bu f'ıkırle— rini gayet iyi bilen idare heyeti, onun bu yıl antrenörlüğü kabul edeceğini tahmin etmiyordu. Bu sebeple futbo- lun beşiği sayılan İngiltere'den bir antrenör getirmek teşebbüsüne geçil- di. Yalnız Galatasaray camiası, tara- fından pek çok sevilen Gündüz'ün bu şekilde bir kenara itilmesinin kopa- racağı fırtına, yağdıracağı şimşekler de gozden uzak tutulmuyordu. İngil- tere'de antrenör, aranırken bir taraf- tan da Fethiye' de bulunan Gündüz'e telgraf çekiliyor, İstanbul'a gelerek antrenörlük — meselesinde bir anlaş- maya varılması teklif ediliyordu. İleri sürdüğü şartlar aynen kabül edilmedikçe Gündüz'ün antrenörlüğe gelmesine ihtimal — olmadığını idare heyetinin bilmemesine ihtimal verile- mezdi. Zira sene içinde yapılan te- maslar, bu hususlarda en ufak bir tereddüt - bile bırakmamıştı. Buna rağmen telgrafla görüşmek için da- vet edilen Gündüz'ün teklifleri kabul edilmedi. İdare heyeti Gündüz'ün 33