DEMOKRASİ greye gelişinde dış yardım taıhsısatı Temsilciler Meclisinde 8 milyar 600 milyon dolar olarak kabul edılmıştı Temsilciler Meclisinin havas miktarın artırılmasının o kadar aley- hindeydi ki Cumhuriyetçi mebusların ileri gelenleri mücadeleye girmemeği aha doğru buldular. Ayan Meclisin- de miktarın artırılmasına çalışacak- lardı. Ayan Meclisi Tahsisat Komis- yonunun tasarıyı sekize karşı 13 oy- la 4 milyar 100 milyon olarak tasvib ettıgı bıldırılıyordu Ayan umumi he- yeti ise yardım miktarında asga- Ti bır milyar dolarlık bir indirme ya- pacağı tahmin ediliyordu. Demokratların bütün istedikleri, ardım müzakerelerinin kendi id- dıalarını teyıd eder mahiyette bır ne- tice vermesiydi. Onlar Başkanın sıh- hi dur nun ba şkanlık vazıfelerının ksamasına sebep olduğunu iddia e- diyorlardı. Demokrat ada lardan Se- natör Estes Kefauver hukumetın li- dersizliğinden şikâyet ediyor, "Baş- kanın bizzat mesul olduğunu, zira kendi şahsi prestijini ilgilendiren bir kanun etrafında dahi kendi partisini birleştiremediğini iddia ediyordu. Öte yanda Ayan ve Temsilciler Meclisle- rindeki Cumhuriyetçi mebuslarla Be- z Saray arasında bir gerginlik ol- dugu iddialarının Başkanın prestijine pek fazla tesir edeceğine Demokrat- ların kendileri de pek inanmıyorlar- dı. Hakikat şuydu ki, seçmenlerin bü- yük bir çoğunluğu Başkan Eisenho- wer'in memlekette ve kendi partisi içinde mevcut ayrılıkları giderdiği yolunda Cumhuriyetçiler tarafından ileri sürülen iddialarda — büyük bir hakikat payı olduğuna inanıyorlardı. Demokratlar mokrat Partinin başkan seçim- leri adaylarından New1 York Vali- si Averell Harriman, Başkan Eisen- hower'in duvarda asılı resmim par- Nixon Cumhuriyetçilerin yükü.. 18 mağiyle ışaret ederek, "bu zat" di- y “komünist tehdidinin hakiki maksat ve mahıyetı hakkında lâalet- tayın biri kadar Harriman, Ayan ve Temsilciler Mec- lislerindeki yeni üyelere hitaben ko- nuşuyordu. Eisenhower'in 19 merika'nın barışı korumak için Sov- yetlerle birlikte çalışabileceği fikrini ortaya attığını hatırlatıyordu. Baş- kan, geçen sene de Cenevre'de eski dostu Mareşal Zhukov'un omuzuna e- lini atıp ikisinin de aynı şeyi, barışı istediklerini söylememiş miydi ? Komünizme karşı yumuşak dav- ranmanın 1956 seçimlerinin mühim meselelerinden biri, belki de en mü- him meselesi olacağına inanmıyanlar pek çoktu. Fakat Harriman bu son demecıyle bütün —şüpheleri yok et- Harriman bu meseleyi oyle bir şekılde ortaya koymuştu ki, iş De- mokratlarla Cumhurıyetçıler arasın- da bir tartışma konusu olmaktan çık- mıştı. Harriman diyordu ki: "Baş- kan adaylığına en uygun aday benim" O hiç bir zaman "komünizme karşı yumuşak davranmamıştı Onun ya- kasına kim:; “komünistlere karşı musamahakardır etıketını iğneleye- mezdi". Acaba — Harriman kendisini bu hususta Stevenson ile Kefauver- den farklı mı görüyordu? Milli Ba- sın Kulübünün bir öğle yemeğinde “eğer bu türlü iddialar ortaya atılır- sa, bu ona buna çamur atmak devri nin başlangıcı olur" diyerek bu şüp- heleri cevaplandırmışı ve şöyle devam etmişti: "Yalandır, iftiradır. Beyana- tımın bu iki mukemmel Demokratı, Stevenson ile Kefauver'i küçük dü- şurmekle, lekelemekle zerrece ilgisi yoktu Harriman Güneye yaptığı seyahat- te North Carolina'da Stevenson ta- raftarı genç Demokratların öğle zi- yafetinde kendisi hakkında ileri sü- rülen iddiaları cevaplandırarak, 1ırk tefrikini önleyici kanunun tatbiki i- çin icabında devlet kuvvetlerinin kul- lanılmasını teklif ettiğine dair riva- yetleri reddediyordu. "Böyle bir tek- lif onun inandığı — şeylerle katiyen bağdaşamazdı. Harriman 250 kadar dinleyicisine. - Yüksek Mahkemenin ırk tefriki hususunda verdiği, kararı bütün memlekete şamil bir kanun mahiyetinde izah ediyor ve ona göre tatbik edilmesi gerektıgını söylüyor- u. erika eğer komünizme karşı açtığı mücadeleyi kazanmak istiyor- sa, "hür insanların üçte ikisinin be- yaz ırktan başka ırklara mensup ol- duğunu" unutmamalıydı. Sonra Sov- yetler, Amerika'da açtıkları nefret kampanyasının icabı, ırklar arasında fark güdüyorlardı. — Harriman'ın bu sözlerim genç Demokratlar nezake- ten alkışlamışlardı. İçlerinden' biri 1- çini çekerek şöyle diyordu: "Konuş- masını ' bitirdiğine çok memnunum. Şimdi o Ne w York'a döner, biz de reylerimizi istediğimiz gibi veririn". Truman adayını söylemiyor arriman'ın şansım döndürebilecek tek adam, eski Başkan Harry S. Truman Ağzı pek sıkı.. Truman, geçenlerde onunla kahvaltı etmişti. Truman vrupa yeni dönmüş, gazetecilerin bınbır türlü sualine muhatap olmuştu. Gazeteci- ler mütemadiyen hangi adayı tercih ettiğini soruyorlardı. Truman Harri- man da, Stevenson da kabiliyetli kim- selerdir. İkisi de mükemmel başkan olurlar" diye cevap veriyor, çocuk- lar boşuna uğraşmayın, umumi top- lantımızdan' evvel ağzımdan başka lâf alamazsınız" diyordu.- Eski Baş- kandan Harriman'ın da gazeteciler- den bir şey öğrendiği — şüpheliydi. Kahvaltıdan sonra Truman Harri- man'la birlikte bir basın toplantısı yaptı. Pek yakında Chicago'ya gıde- cek ve orada Stevenson'la yemek yi- yecekti. FEski Başkan —bu suretle Harriman'la Stevenson arasında bir tefrık yapmadığım belirtmek istiyor- Fakat öte yanda bir şeyi açıkla- maktan da gerı durmamıştı. Gazete- ciler Truman'ın şu sözlerini aynen not etmişlerdi: "Kefauver'in Califor- nia da mağlüp edilmesine çok mem- nun oldum". Harriman bu beyanata ıştırak etmemişti. Gazetecılere, şim- diye kadar hiç bir adayın, aleyhınde tek kelime söylemediğini, Kefauvı ile Stevenson'un ken dısıne benzey Demokratlar olduğunu bildirdi. Har- riman'ın bu sözleri, Kefauver' e anga- je olmuş 160 kadar delegeyi kendi tarafına çekmek için ortaya attığı hatıra gelebilirdi. Halbuki Stevenson artık adaylık kampanyasını düşünmüyordu bile. O mütemadiyen seçim kampanyasını nasıl yapacağını tasarlıyor, gittiği yerlerde kuracağı hükümetin progra- mı üzerinde konuşmalar yapıyordu. Bir haber . bir tekzip Başkan Eisenhower, Başkan Yar- dımcılığı adaylığına Richard Ni- xon'un yerine başka birisinin getiril- AKİS, 28 TEMMUZ 1956