DÜNYADA Yugoslavya Sulh güvercinleri ecen hafta dunya siyaset mahfil- lerinin — dikkati — Yugoslavya'nın Brioni adası — üzerinde toplanmıştı. Zira zamanımızın en çok alâka çe- ken üç siyaset adamı bu küçük ada- da bulunuyorlardı. Brioni adasında vuku bulan Tito, Nasır ve Nehru mülakatı, 1956'nın en mühim siyasi hadıselerınden biri sayılıyordu. Dün- yanın içinde bulunduğu şartları na- lıncı keseri gibi kendisine yontmak- taki maharetiyle tanınan Komünist lider Tito, Orta Doğu liderliği peşin- de dolaşan çöl arslanı Albay Nasır ve sulh havarisi Nehru bu küçük a- dacıkta yeni bir cephe için iş ve fikir birliği teminine — çalışıyorlardı. Bir- tılmasıyla kurulan bu sulhperver ta- kımın vâsıl olmak istediği gayenin kimin menfaatine olduğunu anlamak o kadar zor değildir. Bu husustaki en ufak tereddütleri gidermek için, Sov- yet Rusya Dış İşleri Bakanı Şepi- lofun geçen ay yaptığı Orta Doğu ve Yunanistan — seyahatinde verdiği demeçlerde — bu teşebbüsü — okşıyan cümlelerini hatırlamak yeter de ar- tar bile.. atı dünyası için dünya sulhünü gerçekleştirme dâvasında büyük bir handikap teşkil edecek olan bu ta- rafsız cephe teşebbüsünün elebaşıları Brioni görüşmelerinden sonra neşret- tikleri tebliğde tam bir görüş birliği- ne vardıklarını ifade ettikten sonra dünya efkarının alâkayla takip etti- ği en mühim meselelerdeki tutumla- rını açıklamışlardır Tebliğde üç hü- OLUP BİTENLER başkanı bu esasları samimiyetle des- teklemekte ve diğer hükümetlerin de bunlara riayet etmesini temenni et- mektedirler. Dünyanın kuvvetli bir kaç bloka ayrılması mevcut korku ve endişeleri bir kat daha artırmaktadır. Barış, bu şekilde gruplaşmalarla de- ğil, hürriyet sahasını genişletmek ve bir memleketin diğeri üzerindeki ha- kimiyetine son vererek kollektif gü- venliği dünya ölçüsünde sağlamakla elde edilmelidir. Silâhsızlanma, savaş tehlikelerini azaltmak için bir zarurettir. Bu mev- zudaki ilerlemeler önce Birleşmiş Milletler içinde sağlanmalı ve atom silâhlarına olduğu kadar klâsik si- lâhlara da şamil olmalı ve esaslı bir kontrol sistemini de içine almalıdır. Kütle halinde yokedici silâhların de- Mareşal Tito, Nasır ve Nehru bir otorgobiîgezintisinde birlerine açıkça cephe alan Komünist blok ile Batılılar arasında yer ala- cak olan ve Tarafsız Blok adıyla a- nılan bu üçüncü —cephe teşebbüsü, kurucularının iddiasına göre dünya sulhunun sağlanmasında mühim rol- lere namzet olacaktı. Halbuki taraf- sızlığın emperyalist emellerini Batı- lıların kuvvetli bulunması yüzünden tahakkuk ettıremıyen Komünist cep- henin ekmeğine yağ sürdüğünü gör- memek için kör olmak lâzımdı. Sov- yet Rusyanın "Birlikte yaşama" pro- pagandasının — cazibesine — kendisini kaptıran Nehru ile Dünya diplomasi- sinde -nasıl olursa olsun- mühim bir rol oynayıp prestij kazanma sevda- sındaki Nasır'a cidden usta bir ma- nevraca olan Mareşal Tito'nun da ka- 12 Direksiyon Titonun elinde kümet başkanı arasındaki anlayış beraberliği ve memleketlerinin takip ettiği siyasetin milletlerarası gergin- liği azaltmaya matuf bulunduğu hu- susi bir itina ile belirtilmektedir. Barış içinde yaşama rioni tebliğinde üzerinde durulan bir husus da barış ıçınde yaşama" prensibidir. Tebliğe göre, görüşleri çeşitli olan memleketlerin liderleri arasında son zamanlarda — girişilen temaslar bu prensibin ne derece kuvvet bulduğu- nu ve yaygınlaştığını göstermektedir. Geçen yıl toplanmış olan Bandung Konferansında milletlerarası müna- sebetlerde takip edilmesi gereken e- saslar tespit edilmişti. ÜUç hükümet ısrarla "bir arada, neme için bile olsa kullanılması ya- sak edilmelidir. İktisaden geri kalmış veya yeter derecede gelişmemiş memleketlerin terakkisini sağlamak için sarfedilen gayretler artırılmalıdır ve bu dünya istikrarının ilk şartıdır. Uç hükümet başkanı milletlerarası mali ve iktisa- di işbirliğinin, ehnemmiyetini kabul et- mekte ve — Birleşmiş Milletlerin bu maksatla hususi fonlar ihdasına ta- raftar bulunmaktadırlar. — Milletler- arası ticaretin normal akışına engel olan ambargolar da kaldırılmalıdır. Başlıca gerginlik bölgeleri olan Or- ta Avrupa, Uzak Doğu ye Orta Do- ğuda sulh ve sükünun temini elzem- dır Bu meseleler Halkçı Çin Cumhu- riyetinin iştiraki — olmaksızın mem- AKİS, 28 TEMMUZ 1956