kapısını çeker ve kadınlı erkekli is- tasyona koşardı. Halbuki bu sefer Yırcalılar hiç kim bulamamışlar adamları kendılerının kuvvetli duğu kazalardan tedarik edebı i. Bunun için de Sıtkı Yırcalıyı der göstermişler yede k: l bir kutleyı ıstıkbalcı dıye getirebil- mişlerdi. Sıtkı Yırcalı son hadiselerin ken- disini ne kadar zedelediğini en çok Balıkesirde anladı. Evvelden kendisi- ne, her geçtiği yerde dost eller uzatı- hrdı. Şimdi ise sa: ahbapları bi- le şüpheli gözlerle bakıyorlardı D.P de gizli bir toplantıda konuştu. Ora- ri semişti. Fakat aslında, ço kal- mıştı. Kendisinden aylarca evvel bek- lenen hareketi yapmamış ve meşhur tabirle treni kaçırmıştı. Şimdi, tre- nin arkasından koşmak sorunda ol- duğunu anlıyordu. Buna rağmen bir Yüce Divanın huzuruna çıkarsa sa- nık tutulduğu hareketlerin direktif, hatta emirlerinin nerelerden geldiği- ni anlatmak kararındaydı. Konuşacak başka biri. FatiH Rüş- tü Zorluydu. Hususi meclislerde ko- nuşmaya şimdiden başlamıştı. Meş- hur"gemi hikayesi" nde insiyatifin kendisinde — olmadığını — söylüyordu Bir mesuliyet varsa, hükümet olarak mesul tutulmalıydılar. Hasan Polat- kanın da bir takım dosyaları açması kuvvetle muhtemi Mühim olan Meeclisin tahkıkat hakkındakı karan, hattâ Ur Yüc n kurulur hükmü degıldı Şaıbe altında bırakılan bakanların iadei itibarları yoldan olabilirdi: umumi efkarın o- nünde her şeyin açıklanmasıyla. karşı mücadele ediyor rolünü benim- i geç işte bunu İstemeyen bazı vatan- daşlar vardı! Dördüncü ve sonuncu... Meclis gurubu üzerinde ağzı laf yapan ban milletvekillerini ihraç suretıyle girişilen baskı teşebbüsü de, AKİS'in geçen hafta tahmin ettiği gıbı, fiyaskoyla netıcelenmıştı Hay- edilecek şey KİS'in böyle bir Hayret tahmınde bulunması degıldı edilecek şey D.P. yi sevk ve idar denlerin bu kadar şaşkın vazıyette olmaları ve bu n ybleg eme- meleriydi. Sadece sılaheııdaz lard n Osman Ka ğ erek Haysıyet Dıvaııının başına getırılme- si milletvekilleri üzerinde bir soğuk duş tesiri yapmıştı. Huseyın Balık Us Selah ttin Tokerin ihraç edilmeleri e bardağı taşırmıştı. Zonguldak mil- letvekıllerı geçen hafta unda telefonla Başbakan Adnan Mendere- si İstanbulda aradılar ve ondan mü- ahale etmesini ıste iler. Halbuki Genel İdare Kurulunun, milletvekil- lerini Osman Kavrakoglunun başkan- hğındaki Haysiyet Divanına sevk ka- rarı bizzat Genel Başkanın muvafa- katiyle alınmıştı. Gerçi bu karar res- AKİS, 7 OCAK 1956 Kapaktaki milletvekili YURTTA OLUP BİTENLER Hüseyin Balık ok değil, bundan bir kaç ay ön- okrat Parti Grupundan, liderlerin hoşlanmadıkları bazı ses- ler yiikseliyordu. Bu seslerin akor- İ ayarla mıştı. n hem parti, de parlak olmadığını her bakım- dan bir çöküntünün başladığını a- çıkça söylüyorlar, tedbır alınması- nı istiyorlardı. Bu tedbir neydi, bu tedbirin ilk şartı ne olmalı idi? Bu gidişin bir kurtuluş vadisine gire- bilmesi ıçın birinci derecede halle- dilecek işin lideri tasfiye etmek, yerine başka birisini vazifelendir- mek olduğunu söyliyenler büyük bir miktara - eski günlere naza- ran - yükselmişti. Bunların arasına Meclis'te daima ön sıralardan birisinde oturan, muhalefetin sert tarizlerine, tenkidlerine sesinin bü- tün gücü ıle - şimdi değil - bağırıp çağıran bır mılletvekılı de iştirak ediyordu. ikatin ışığı nihayet muhalefetın beş seneden beri söy- lediği sözleri bu milletvekilinin gözlerine de serpmişti. İsmi Hüseyin, soyadı Balıktı. Zonguldak Milletvekili idi. Li karşı tenkid hareketine Üçüncü Adnan Menderes Kabinesinin bir grup toplantısından istifa etmek zorunda kaldığı gun başl & d ki, işlerin güzel, doğru b için Menderes degışmelıdır Degışmedı— ği takdirde mde Ur başka ha- reket olmayacaktır İktisadi bozuk- lukların sonu alınmayacak, ticari min n sar- sılmağa devam edecekti. Bu so zle- ri liderin kolay kolay unutmasına men alındığında Adnan Menderes An- karadan ayrılmıştı, ama kararın ka- arı daha evvelce verıl mişti. Bılhassa Huseyın Balıgın ihracı "kompl ikas- yon" a yol açacak mahiyette görünü- yordu. Zonguldak mılletvekıllerı Ge- nel İdare Kurulun ıktan açığa meydan okuyorlardı C mal — Kıpç "İşte ben de Hüseyin Balık gibi du- şündüğümü söylüyorum, ıhraç etmez- lerse ayıp ederler" demişti. Suat Ba- şol da aşağı yukarı aynı mealde be- yanat vermişti. Genel İdare Kurulu ne yapacaktı" ıhraçlara devam, gu- rubu büsbütün — kızdırm: ve onun husumetini celbetmek demekti. Hare- ketsiz kalmak ise her nevi prestiji feda etmek manâsına gelecekti. Genel İdare Kurulunun kanaatince partiden istifayı göze almış olanları derhal ımkan yoktu lık Dördüncü Adnan Menderes Kabınesıne grupta ıtımat istenillr- ken 1 - menfi - rey verdi. Tenkidlerine devam etti. Bütçe Ko- misyonunda düşündüklerini bir bir sıraladı. Ve arkasından bir dosya Haysıyet Divanına sevkedildi. Hu- seyin Balık'ın tesanüdü hareketlerinden dolayı partıden ıh- racı ıstenılıy or Hüs Balık 1900 senesinde Bartın' da dog manya'da Ticaret Okuluna devam etmiş ve mezun olmuştu. Demokrat Parti- nin 1946 dan ıtıbaren Zonguldak'ta faaliyete geçmesinde birinci dere- cede rol oynamış ve çalışmıştı. Tuccard 1950 de Dem krat Parti Zonguldak Mılletvekılı olarak Mec- lise gelmı İhraç t ebı üzerine uzun uza- dıya mudafaa sını yapma adı. Anaya- sanın milletvekili yemini üzerinde durdu, tenkid ederek dogru yolda ürünmesini İstemesini başlıca vazıfesı oldugunu lıatırlat- tı. Fakat, Haysıyet Divanı ihraç alebını parti bakımından ele al- mıştı. Kısa bir toplantının sonunda Huseyın Balık'ın Demokrat Parti saflarından kaydı düşürülüyordu. Huseyın Balık'ın diğer bir partiye yeni kurulan Hürriyet Partisine ıl- tihak edeceği söylendi, — yazıldı. Fakat kendisi müstakil kalacağını beyan etti ve Mecliste bugün bir müstakil mılletvekılı olarak bulun- maktadır Hiiseyın Balık'ı ihraç eden zih- niyet mühimdir. Tenkıdlerln lıder tarafından asla affedilmediği ya- pılan ihraçların seri h lınd de- vam etmesi ile ortaya çıkmakta- dır. Hüseyin Balık, Demokrat Par- tide yerleşmiş bir zihniyetin kur- banı olmuştur. Nıtekım Hüseyin uzaklaştırmak lazımdı. Ama bir mil- edi: letvekılı şöyle — Elbette ki partıden ayrılmay göze aldık Ama bu, eğer partiyi 1s- laha muvaffak olamazsak ayrılaca- ğız manâsını taşımaktadır İşte Ge- nel İdare Kurulunun bilhassa Üçüncü Menderes kabınesıne - ve dördüncü- süne - dahil ba kaıı azaları buttu an- lamıyorlar, bun amak istemiyor- lar. Zannedıyorlar kı göz korkutarak mücadeleyi durdurabilirler. D. P. Mec- lis gurubunda parti nasıl idare edılır- se edilsin içerde kalmaya razı 16 mil letvekilini ancak bulurlar. Daha faz- lasını bulamazlar..." Bu haftanın ortalarında Ankara'- daki kanaat IV. Menderes kabinesi- İ nderes kabinesi olacağı| merkezindedir. Bu kabineye gurupta 9