İKTİSADİ VE MALİ Maliye Bütçenin tümi 1956 malı yılı bütçesinin Bütçe Ko- misyonunda müzakeresine başlan- mıştır. Muhalefete mensup milletve- kıllerı kadar, iktidar — milletvekilleri de e müzakereleri dolayısıyla şid- detli tenkıdlerde bulunmuşlardır. Hü- kümet adına konuşan Maliye Baka- nının tenkidlere, tenkidler kuvvetin- de cevap veremedıgı görülmüştür. Maliye Bakanı bu durumdan dolayı bir bakıma haksız sayılamaz. Çünkü bir taraftan Maliye Bakanlığına ye- ni gelmiştir. Müdafaa etmek ve so- nunda çıkarmak durumunda bulundu ğu bütçeyi kendisi hazırlamamıştır. Bundan başka Bütçe Komisyonunda başlayan müzakereler sırasında ya- pılan' tenkidler doğrudan — doğruya bütçenin kendisini alâkalandırmaktan ok Hükümetin takip etmiş ve et- mekte olduğu polıtıkalarla bu politi- kaların neticelerine yönelmiştir. Ne kadar mühim, ve iktisat-maliye politi- kalarının yurutulmesınde ne derece tesir sahibi bir Bakan ve Bakanlık o- lursa olsun, bir tek insanın Bütçe Ko- mısyonunda yapılan her çeşit tenki- de cevap veremiyeceği aşikardır. He- men ilave edelim ki bu durum, bir de- receye kadar, sadece Maliye Bakanı için bir mazeret teşkil edebilir. Toksa Başbakan ile birlikte diğer ilgili Ba- kanları, izah ve tatminkar cevap bul- mak ve vermek mecburiyetinden va- reste kılamaz. Nitekim bu husus bazı meselelerin munakaşasına yanaşmak istemeyen e Bakanına milletve- killeri tarafından hatırlatılmıştır. Ge- eneğe göre Bütçe Komisyonu Bütçe dolayısıyla Hükümetin genel iktisat ve maliye politikasının her türlü me- seleleri ile ele alınıp neticelerinin göz- den geçirildiği bir yerdir. Bu senek i müzakerelere kadar Maliye Bakanı ile birliktte Başbakan ve gerektikçe diğer ilgili Bakanlar Komisyonda ha- zır bulunurlar ve tenkidi eri cevaplan- dırırlardı. Meselâ, geçen yıl bazı - hiç de yanlış ve haksız olmayan - tenkid- leri bizzat Başbakanın karşıladığı ve bunu yaparken edasının ve tavırları- nın ne halde olduğu gazetelerin en mühim havadis mevzularını teşkil et- tiği herkesin hatırındadır azalarının ıstıfa ettirilip yalnız Başbakanının ayakta kalabil- dıgı bir hükümetin hasırladığı büt- çeyi savunmak, şimdiye kadar yerleş- miş polıtıkalar Ve neticeleri yerden yere vurulur, Maliye Bakanı sorular ve tenkidler karşısında cevap vermekten aciz kalırken, Başbakan, gazetelerin verdiği havadislere göre, İstanbulda Parti Başkanı sıfatıyla, parti işleriyle meşgul bulunmaktadır. - Başbakanın devlet işlerinin yürütülmesinde sahip bulunduğu mesuliyet duygusunun ma- hiyeti ve derecesi hakkında okuyucu- 16 larımız bu münasebetle de bir defa daha hüküm verebilmek durumunda- dırlar onda umumi tenkidler iyi kötü cevaplandırılarak ve şüphesiz büyük bir kısmı da cevapsız bırakı- larak, bütçenin tümü üzerindeki mü- zakereler bitmiş, fasıllarının müza- keresine geçilmiştir. Denklik iddiası Bilindiği gibi, hükümetlerin her za- man göstermeye gayret ettikleri şekilde, 1956 yılı bütçesi de meclise ve efkârı umumiyeye denk olarak takdim edilmiş bulunuyor. Resmi be- yanlarda ve bütçe gerekçesinde büt- çenin denk olacağı bilhassa tahminle- rin hakikatlere uygun olacağı iddia- sı ile ortaya konulmaktadır. 1956 yı- lı gider bütçesi, genel bütçe ve katma bütçeler bir arada olmak üzere, 3 milyar 951 milyon liradır. Bu 1955 yılı bütçesine nazaran B 10,5 lik- bir artış demektir. Hükümet 2 10,5 bir artışın makül bir artış olarak kabul edilmesini istemektedir. Hükümetin bu artışın makül olduğunu ileri sürer- ken dayandığı başlıca vakıa, tahsisatındaki artışın 1956 yılında 1955 yılına nazaran B 16 kadar faz- la olacağının tahmin edilmesidir. 1956 yılı bütçesindeki 1955 yılma nazaran gider fazlası yuvarlak hesap 310 mil- yon liradır. Bir defa bu meblâğ bu yum gelir fazlaları ile karşılanacak, fakat ayrıca geçen yıl bütçesindeki 150 milyonluk açık da gelir fazlaları ile karşılanıp — 1956 yılı bütçesinde böyle bir şev mevcut olmayacaktır. Bu demektir ki 1956 yılı normal dev- let gelirleri geçen yıldakinden yuvar- Nedim Ökmen Bilmediğini müdafaa SAHADA lak hesap 460 milyon lira fazla ola- caktır. Geçen yıl bütçesinde gelirler bölümünde yer alan İrak petrolleri hissesi olan 100 milyon lira bütçe ge- rekçesinde 1955 yılı 9 aylık tahsilat kalemleri arasında yer almamış bu- lunmaktadır. Bilâkis, yine bir gelir kalemi olarak 1956 yılı bütçesinin ge- lirler bölümüne konulmuştur. Bu hâ- dise, daha evvelce yazdıgımız gibi, 1955 bütçesindeki elle tutulur, gözle görülür açığın 151 milyon olmayıp 251 milyon olduğunun bir delili ve 1- tirafıdır. Bunun hemen yanında 1956 yılı bütçesi için de potansiyel bir açık unsurunu teşkil etmektedir. Çünkü 100 milyon liralık petrol hissesinin o- nümüzdeki yıl içinde tahsil edilebile- ceğine dair olan ümitlerin kuvvetli o- labilmesi için ortada makül ve tat- minkâr karineler mevcut değildir. 1955 yılının ilk dokuz ayında bu yıl içinde tahsil edılecek devlet ge- lirlerinin 1 Milyar 989 milyonu top- tır. Bunun 151 milyonu istikrazla kar- şılanacaktır. Geriye kalan 650 milyon petrol hissesi ve normal devlet vari- datı ile kapatılacaktır. 1955 yılının aylık ortalama varidat rakamı 221 milyondur. Bu rakam bize Musul pet- rolleri hissesinin tahsil edilememesi halinde dahi, hatta bir miktar fazla ile, gelirlerin giderleri karşılıyabile- ceğini gösterir. Neticenin böyle ol- ması bizim biraz evvelki 1955 yılı i- çın iddia ettiğimiz 251 milyonluk a- çığın yersiz bir iddia olduğunu zan- nettirebilir. Bunun için şu noktaya Ö- nemle işaret edelim ki, iddia ettiği- miz açık, cari yıl ıçınde bütçe yılının başında hiç hesaba katılmayan ve ha- tırlara getirilmiyen çeşitli zamlar ya- pılmamış olsa idi, belki de bizim de- diğimizden yüksek bir meblâğ halin- de ortaya çıkacaktı. Bütün bu izahlardan sonra anla- şılıyor ki 1956 yılı bütçesinin denk o abilmesi 1çın devletın normal gelırle— rinde - yonluk hissemiz alı- namadığı takdırde - 560 milyona va- ran bir artma olmalıdır. 1953 yılın- danberi milli gelirimizdeki yiş 6/7 Eylül — hadiselerinin bakımdan doğuracağı neticeler, devle husus tör yatırımlarının - iktisadi gıdışımız— deki bozukluklar neticesi - azalma- ları vakıaları nazarı itibara alınınca devlet varidatındaki bu yükseklikte bir artışın nasıl mümkün olabileceği- nin izah, mümkün bir mesele olmak- tan çıkmaktadır. Zira önümüzdeki yıl geçen yıl olduğu gibi bir seri zam- lar ve fiyat arttırmaları- yoluna gi- derek gelirleri yükseltmenin müm- kün olabileceğini düşünmek abestir. Hah hazır vergi kanunlarımızla da bu fazlalığı temin etmek imkân dahılın— de olabilecek bir şey degıldır gelirler vergilense bile bunun yılında bir tesiri olmayacaktır. Hükü- metin bütçe denkliği üzerinde her hal- AKİS, 7 OCAK 1956