Yeni Yıl Yeni yılın talihlisi yılın talihli insanları olduğu gibi, talihli hayvanları da vardır., ve bunlardan bir tanesi de muhak- . Fanfaron IV isimli bir attır. Fanfaron IV'ün başına gelenler ancak peri kızlarının başına gelebilir ve bu hikâyeye başl "ister Yeni madan "ist inan, ister inanma" demek cidden ye- rınde olur ama, hikâye hakikattir. ..Parisli bir kasap olan Marius Auteroche bundan 2 sene evvel 100. 000 frank vererek bir at satın almış- . "Niyeti hayvanı kesip, kasap eti olarak satmaktı - Fransada at eti yendiği — malumdur. Hayvancağız mezbahaya götürül- dü fakat kendisine reva görülen bu hareket, hiç te hoşuna gitmişe ben- zemiyordu.. Kibarlıkla birşey elde e- demiyeceğini anlayınca, etrafına tek- meler atmaya başladı.. O derece ki, onu yakalayıp kesmeye kimse cesaret edemedi.. Bu sırada beş yaşında bir çocuk. M. Auteroche'un beş yaşında- ki - ki ihtimal bir başka dahi çocuk- tu - torunu Gerard : Fanfaron : IV Kısmeti mezbaha önündeydi AKİS, 7 OCAK 1956 Gerek muhtelif kadın teşekkülle- rmızın, gerek hayır cemiyetle- rimizin başlıca şikâyet mevzula- rından biri de muhakkak ki, ka- dınlarımızın bu işlere gösterdikle- ri lakaydidir. Halbuki ileri cemi- yetlerde, kadınlar, bu sahalarda tamamile faal olup, memleketleri- ne büyük hizmetler etmektedırler Eğer bir ev kadınına u filânca cemiyete aza ol, boş zaman- larında gider orada çalışırsın" der- sek, alacağımız cevap malümdur ve ekseriya bu cevap hepimizin ce- vabıdır: Ev işlerinden baş kaldırama- mak binaenaleyh boş vakte sa- hip olamamak, ve ev erkeklerinin bu tarz faaliyetlerden pek hoş- birçoklarımıza — bu mevzuda hak vermemek, haksız- hk olur.. Küçük çocuk yetiştiren, ev işlerinde yardımcısı bulunma- yan, dışçıye veya doktora gider- ken çocuğunu komşusuna emanet eden kadın, tabiidir ki, cemiyetle- re ayıracak vakit bulamaz fakat bugün, hepimiz aynı vaziyette de- ğiliz.. Küçük çocuklarını — yetiştirip mektebe veren, ev işlerini tanzim eden her kadının, muhakkak ki, haftada birçok boş saati vardır.. Bu boş saatlerini komşuda, misafirlik- te, oyunda geçirmekte mümkün- dür ama hiç olmazsa, bir kısmını hayır cemiyetlerinde çalışarak ge- irmek, muhakkak ki hem cemi- yet, hem de kadının kendisi için, daha çok faydalıdır.. İnsan komşusunda dertlerini döker, açılır. Psikologlar bunun faydalı olduğunda — müttefiktirler ancak her komşu bir psikolog gi- bi sessiz sessiz dinlemez.. İçlerinde çok konuşanları, lüzumsuz konu- şanları hatta insanın huzurunu ka- çıranları bile vardır.. Çoğu zaman “— Bu at çok güzel buyuk baba diyordu: Eşeğim var, ama sen ban: sahici bir at almaya SsöÖz vermem ş- miydin?. Onu kesme, o benim olsun.. arius Auteroche torununu çok severdi! Atı alıkoydu ve gene bu dâhi ocuğun ısrarı ile onu antrenman- lara yolladı.. aron IV. böylece mezbahadan kurtuldu ve son günlerde Auteuil'de 2 milyon franklık bir yarışta birinci oldu.. Fanfaron IV yani yılın talihlisi idi ve mezbahadan fransız televizyo- nuna geçen, atçılık tarihinde en ina- nılmaz mucizeyi yaratan bir hayvan- dı.. kadınlar misafirliklerden dinlen- miş olarak değil sinirlenmiş, tedir- gin edilmiş olarak dönerler.. Filan- canın yeni diktirdiği elbiseler, fa- lancanın yaptığı seyahatler, Ayşe- nin yeni saadeti, Fatmanın sükse- leri, en iddiasız kadını bile, zaman zaman düşündürür.. zamanların faydalı teşek- kullerde, cemiyetlerde geçırılmesı ise, kat'i iyen yorucu olmayıp bilâ- kis manevi bakımdan dinlendirici- dir.. İnsanlar kendi şahsi dertle- rinden, kendi şahsi meselelerinden uzaklaşıp başka meselelerle meş- gul oldukça, alaka sahalarını ge- nişlettikçe, kendi küçük âlemlerin- den, geniş insanlık alemine donduk çe, muhakkak ve muhakkak su- rette, daha çok rahat eder, dınle- nir ve huzura kavuşurlar.. Ev hayatında, birçok erkekle- rin kadınlardan daha az sinirli ol- maları da, ihtimal, bütün gün, aynı küçük hadıselerın çemberi içinde yaşamaktan ileri gelmektedir. Faal kadınların, yaşadıkları ce- miyetlere ne derece faydalı olduk- ları, bugün ar tık ınkar edilmez bir hakıkattır Medenı memleket- lerde, mütemadiyen büyük bir ti- tizlikle neşredilen istatistikler, ya- pılan araştırmalar bunun bir deli- lidir. Sıyası hayatta reylerini kul- lanan kadınların miktarı nedir?. Memleket davalarında, kadınlar ne gibi hizmetlerde bulunabilirler ?. Birçok memleketlerde, bütün bun- lar ciddi mevzulardır ve bugünkü medeniyet, kadına iyi ve çalışkan bir ev hanımı olmak kadar, sosyal davalarda da faal bir vatandaş ol- mak vazifesini yüklemişti Hele bizim gibi halledılmeyen bırçok davaları —mevcut olan memlekette, kadının atıl bıı'akılma— sı, daha doğrusu atıl kalması cid- den yazıktır. 1955 in en parlak izdivacı Geçen yılın yani 955 in son günle- u bulan bir izdivaç muhak- kak kı dort başı mamur bir ızdıvaç— tı.. Ve bu bakımdan, geçen yılın e parlak ızdıvacı olarak sıfatlaııdırıldı 1 ndaki Victoire Fransa' çok asil ıkı ailesine mensuptu. Fev- kalâde güzeldi ve bir kaç ay evvel Fransa'nın en kibar 10 kadını arasın- da bir sıfat kazanmıştı. Ze ngindi bütün bu parlak azıyetlere ragmen nadir vuku bulan bir şeye ermiş; derecede şöhret sahibi bir adamla, fa kat sevişerek evlenmişti. Kocası kont Michel de Ganay on sekiz yaşında harbe iştirak etmiş ve madalyalar 23