arasındaydı. Gene aynı kongrede şid- detli hücumlara hedef olmuş bulunan Yakıt Maddeleri Bakanı — Goeffroy Lloyd da yeni kabineye alınmamıştır. Yakıt Maddeleri Bakanlığı yeni ve genç bir simaya tevdi edilmiştir. Bütün bunlardan sonra, Edenin Churchill devrini tamamen kapamak yoluna girdiğini söylemek yanlış ol- mayacaktır. Gerçekten, son değişik- likler sonunda, Churchill devrinin ile- ri gelen siyasetçileri ya kabine dışın- da bırakılmış, yahut da aktif olma- yan Bakanlıklara getirilmiş bulunu- yorlar. Churchill devresi şan ve şeref dolu bir sahife içinde' tarihe intikal etmiştir. Eden hakkında hüküm, ver- mek ise istikbale düşmektedir. İşçilerin Lideri ; Geçen yılın son ayında İngilterede vuku bulan en önemli olaylardan biri de İsçi Partisinin yeni liderini seçmiş bulunmasıdır. İşçi Partisi lider- liğine, kolayca tahmin edildiği ve öte- denberi beklenmekte olduğu gibi, Gaitskell seçilmiştir. Gaitskell İşçi Partisinin sağ kanadının en kuvvetli adayı idi ve sol kanad lideri Bevan'ın karşısında, işçi sendikalarının deste- ğini kazanmıştı. Parti Meclis Grubu da sendikalar gibi Gaitskell'i tercih etmiştir. Bevan'dan başka adaylığını koymuş bulunan Morrison ise büyük bir başarısızlığa uğramıştır. Bu seçimlerden sonra İşçi Partisi- nin karşılaşacağı en büyük güçlük, partinin sağ ve sol kanadları arasın- da bir birlik kurmak olacaktır. Aynı. güçlük, Attlee'yi, hayatının en zor günleri ile karşı karşıya bırakmıştı. Şimdi Gaitskell'in de uykusunu kaçı- rabilecek olan birlik davasının halli, geniş ölçüde, Bevan'ın davranışına bağlıdır. Bevan İşçi Partisinin lider- liğini kaybettikten sonra Gaitskell ile işbirliği yapmağa yanaşacak mıdır? Bu sualin cevabını kesin olarak vere- bilmek için vakit henüz erkendir. Sudan Kazanılan bağımsızlık 1955 yılının sona ermekte olduğu günlerde, dünyamız bağımsız bir devlet daha kazandı: Sudan. Şimdiye kadar İngiltere ve Mısırın müşterek idaresi altında bulunan Sudan, bun- dan böyle bağımsız devletler safında yer alacaktır. udan'ın bağımsızlığı esasen bek- lenmiyen bir hadise değildi. Sudanlı milliyetçiler senelerden beri istiklâl- lerini istemekteydiler. Bu devamlı is- tekler karşısında, İngiltere ve Mısır, 1953 yılında imzaladıkları bir anlaş- ma ile Sudan'ın mukadderatının biz- zat Sudanlılar tarafından tayin edil- mesini kabul etmişlerdi. Bu anlaşma- ya göre, 1956 yılı başında ve [ngılte— re ile Mısır tarafından münasip görü- lecek bir milletlerarası komisyonun nezareti altında kurucu bir Meclis se- çilecek, bu kurucu Meclis de Sudan'ın bağımsız bir devlet mi, yoksa Mısıra bağlı müstakil bir cumhuriyet mi o- lacağına karar verecekti. Anlaşmanın akdi sırasında ve on- dan sonra Sudan'ın Mısır'a bağlanma- sı muhtemel görülüyordu. Nitekim anlaşmadan hemen sonra yapılan se- çimlerde Mısırla birleşme taraftarı o- lan Birlik Partisi büyük bir zafer ka- zanmış ve Hükümet de onun tarafın- dan kurulmuştu. Ancak Mısır'ın iç siyasetindeki anarşi ve istikrarsızlık kadar Mısır idarecilerinin Nil nehri hakkındaki emelleri zamanla Birlik Partisini bile Mısırla birleşmenin a- Sudan ordusu Bağımsızlığın AKİS, 7 OCAK 1956 müdafaası DÜNYADA OLUP BİTENLER Sudan'da bir köy Esasen pek pahalı hali yok leyhine çevirmiştir. Son günlerde git- tikçe şiddetlenen bağımsızlık cereya- nı nihayet Sudan Meclisinin bir be- yannamesi ile meyvasını vermiş bulu- nuyor. Bu beyannamede belirtildiğine göre, kurucu bir Meclisin seçilmesini beklemeden, Sudan, bağımsızlığını i- lana karar Vermıştır İngiltere, kendisi için büyük bir başarı sayılabilecek böyle bir kararı sevinçle karşılamıştır. Mısır ise esa- sen itiraz edebilecek bir durumda bu- lunmuyordu. Çünkü şu esnada bütün Mısır istikbalini Assuvan — üzerinde yapılacak muazzam baraja bağlamış- tır. Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankası bu barajın yapılması için ge- rekli yardımda bulunmayı kabul et- miştir. Ancak bunun için ileri sürü- len şart şudur: Nil sularından istifa- de konusunda Mısır ile Sudan arasın- da bir anlaşmaya varılması. Oysa ki, iki hükümet arasında bu konuda ya- pılmakta olan görüşmeler uzun za- mandan beri çıkmaza girmiş bulunu- yordu. Batılıların ileri sürdükleri bu şart karşısında Mısır Sudanla olan anlaşmazlıklarını bir an önce tasfiye etmek zorundadır. Şimdi bir de Su- dan'ın bağımsızlığı konusunda gürül tü çıkararak yangına körükle gide- cek durumda değildir. Ancak, bagımsızlıgının ilânından sonra Sud an'ın da önüne büyük bir mesele çıkmıştır. Kuzeydeki müslü- manlarla güneydeki zenciler arasın- da bağımsızlık hariç biç bir konuda fikir birliği yoktur. Eğer Sudan sulh ükun içinde yaşamak istiyorsa, güneydeki azınlıkların temsilini de sağlayacak federal bir hükümet sis- temi kurmaktan başka çaresi yok- tur. Şimdi Sudan idarecilerini en zi- yade meşgul eden problem de esasen 15