AKIS Haftalık Aktüalite Mecmuası Sene : 2, Cilt: VI, Sayı: 87 Rüzgarlı Sok. Ovehan Kat : 3 Daire : 7 P. K. 582 — Ankara Tel : 15222 (Başyazar) 18992 (Yazı İşleri ve İdare) Fiatı : 60 Kuruş * İmtiyaz Sahibi : Metin TOKER * Umumi Neşriyat Müdürü : Cüneyt ARCAYÜREK * Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden mes'ul Müdür : Yusuf Ziya ADEMHAN Teknik Sekreter : M. Nevzat ÜNLÜ Karikatür TURHAN * oğraf : ASSOCIATED PRESS — Hüseyin EZER * Klişe Doğan Klişe ATELYESİ * Abone Şartları : 3 aylık (12 nüsha) : 6 lira 6 aylık (25 nüsha) : 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 24 lira * İlan Şartları : 4 renkli arka kapak (Tam sayfa) 350 Lira Kapak içi 300 Hira metin sayfaları Santimi 4 lira * Dizildiği Yeni Matbaa — Ankara ve basıldığı yer Kapak Resmimiz: Hüseyin Balık Dalyandan kurtuldu Kendi Aramızda Sevgili AKİS Okuyucuları Tabirin — fazla aristokratik bir tâ- bir olmadığına şüphe yoktur, a- ma meziyeti bugünkü duruma mü- kemmel şekilde ifade etmesidir: her şey gösteriyor ki D. P. Meclis Gurubu kendi göbeğini bizzat kes- mekle mükelleftir. İktidar partileri içinde gurup- ların, rejimi sağlam temeller üze- rine oturtmak için harekete geç- meleri bizde görülmemiş hadiseler- den değildir. Bonon son misalini .H.P. dahilinde meşhur 35 ler vermişlerdir. 1945 de benimsedi- ğimiz demokrasiyi batıdaki mâna- sına yakın bir tarzda kurmak an- cak C.H.P. dahilinde bir zihniyet degışıklıgıyle mümkündü n 35 ler tarihimizde asla unutul- mayacak olan bu vazifeyi muvaffa- kiyetle başarmışlardı C.H.P. gu- rubunu 1946 ile 1950 arasındakı devrede teşkil eden ve çoğu bir baş- ka devrin adamları olan şahsiyet- lere yeni rejimin meziyetlerini an- latmak elbette ki kolay değildi. Bunların hatırına seçim deyince a- leni rey, gizli tasnif geliyordu. Böy- le alışmışlar, böyle görmüşlerdi. Demokraside usulün gizli rey, ale- ni tasnif olduğuna izah etmek, bel- ki de mümkün dahi sayılamazdı. Ancak 35 lerin hareketiyledir ki Milk Şeften gelen cereyan Meclise intikal ettirilebilmiş, güçlükler böylece ve yavaş yavaş yenilmiş, mücadele kazanılmıştır. Aleni rey, gizli tasnif prensibini C. H. P. abul ettirmek, deve- ye hendek atlatmaktan zorda Zi- ra yirmi be nelik mazinin a- damları olan mılletvekıllerı biliyor- lardı ki bir defa bu prensip kabul edilince emektar partinin iktidar- da kalmasına imkân yoktur. Bunu adeta herkes biliyordu. Ancak, re- _ııme inananların bildikleri başka ir şey daha vardı: demokrasilerde seçimle kaybedilen iktidar seçimle geri gelir ve bu rejimde öyle anlar olabilir ki iktidardaki bir partinin ekalliyette kalması ona kuvvet ka- r bu cereyanın tem- sılcılerıydı İktıdarı kaybetmek mi ıstıyorlardı" Asla! Niyetleri mu- halefete mi geçmekti? Katiyyeu. Mevkilerinden — gönül rızasıyla mı oldular" Elbette a hiç kimse inkâr edemez kı kendi- lerıne seçimleri kaybettirebilecek ir yola gönül rızasıyla girdiler. hattâ başkalarını ikna için müca- dele ettiler. 1946 ile 1950 arasın- aki "35 ler hareketi" nin büyük- . , Anayasa tadilâtını kabul etti- remezler miydi? Belki evet, ama belki de hayır.. Gizli rey, aleni tas- nifi bin türlü manevra neticesinde benimseyen bir Meclisten daha mü- terakki prensipleri geçirmenin ko- lay olmadığı aşikârdır. Hem ne gam! Daha sonra gelenler de eksik- leri tamamlarlardı. Hakikaten IX. Meclisi bu millet en çok onun için iş başına getirdi. Doğrusu millete vaad edilen de buydu. Yoksa o ta- rihlerde kurucular "iktisadi saha- da milli kurtuluş hareketi" nden. bahsetmiyorlardı. 1950-54 Meclisinin bu tarihi vazi- feyi şaramadan dağıldığı bir hakikattir. Bilâkis demokrasi yo- lunda evvelâ durulmuş, sonra da gerilenmiştir. Bunun en tipik mi- sali meşhur 6334 sayılı basın ka- nunudur. Sadece o kanunun hazır- lanması hükümet işlerinde mesuli- yet alan Kurucuların zihniyetleri- ni ve niyetlerini gostermeye yetme- liydi. Yetmedi. . daha büyük bir ekseriyetle 1954 seçımlerını kazan- dığında bu partiyi kendi inalları bi- lenler bir sene içinde kapkaranlık bir manzara hazırladılar. Fakat sa- atin ibrelerini geriye çevirmek mümkün değildir. Nitekim X. Mec- listeki D.P. gurubunun idealist un- surları bugün 1946 dan evvelki dev- rin zihniyetini taşıyanların karşıla- rına dikilmişlerdir. Bir takım Ku- rucular onları söküp atamayacak- lardır. D.P. gurubunda "35 ler ha- reketi" başlamıştır An k bu mücadelenin sonun- D.P. li 35 ler C.H.P. li 35 lerden daha fazla takdire, minnet ve şük- rana hak kazanacaklardır. Zira C. H. P. li 35 ler mücadelelerini İnö- nüye dayanarak yapıyorlardı. Bu, onlar için desteklerin en sağlamı ve en güveniliriydi. Partilerinin ba- şında, belki her hareketi münaka- ürür, ama gerçek bir de- mokrasiyi gönülden istediği ve bu davaya inandığı, bağlı olduğu mü- nakaşa götürmez bir şahsiyet vardı. C.H.P. li, 35 lere o yol gös- teriyor, onları o himaye ediyor, muzahır oluyor, hattâ direktif ve- rdu. devrede hükümetlere karşı en şiddetli tenkidleri yapan- ların sevkedildiği yer Haysiyet Di- vanları değildi, Çankaya köşkünün emek masasıydı Partinin en bü- yüğü, yeni rejim —taraftarlarının muvaffakiyetini yürekten temenni ediyordu. İşte, D.P. li 35 ler bun- dan mahrumdurlar ve kendi göbek- lerını bizzat kesmeğe bundan do- layı mecburdurlar. Daha fenası ar: D.P. li 35 ler davalarını, üste- lık partilerinin mesul kurucularına rağmen, onlara karşı yürütmekle mükelleftirler. Gizli rey, aleni tas- ifi on sene evvel anlamayan ikti- dar partisi Meclis Gurubu, ona bu- nu anlatmaya çalışanlar da Genel Başkanın idaresindeki — bir avuç enç münevverdi. Bugün İse de- mokratık rejimin geri kalan pren- siplerini anlamayanlar mesul Ku- rucular, anlatmaya çabalayanlar i- se Meclis Gurubudur. Meclis Gurubunun vazifesi bunun için da- ha zor, ama bundan dolayı daha şe- reflidir. Saygılarımızla AKİS