İKTİSADİ VE MALİ SAHADA alıp itirazlarımızın mucıp sebeplerini göstermeye çalışalım "Topraksız va- tandaşların toprağa sahip bulunma- larının" başlıca gayelerden biri ol- duğu ifade ediliyor : Fakat biraz son- ra Öyle şeyler söyleniyor ki, netice emen hemen hiçbir şey soylenme— ni ekle bir hale geliyor. Şöyle ki: Çift- çiyi topraklandırma davasının hal- linde : 1 — Devlete ait arazinin kadast- rosu tamamlanacak, 2 adastro faalıyetı tamamlan- dıktan sonra Devlete ait arazi dağıtı- lacak, 3 — Devlete alt arazinin dağıtı- "tamamen" bittikten sonra, a) Değer pahası peşin ödenerek, b) Büyük toprak zengininden a- lış fiatı ile topraksız köylüye satış fiatı arasındaki fark bütçeden karşı- lanmak suretiyle, hususi mülkiyetin mevzuu olan büyük arazi istimlâ ecîılecek ve topraksız çiftçiye dağı- ti 4 —Bütün bu işleri yeni bir teşkilât kurulaca Devlete alt arazinin kadastrosu demek, bütün Türkiyenin kadastro- su demektir. Bu iş ne zaman bitecek- tir veya ne zamana kadar bitirilmiye- cektir ? Önümüzdeki programın ya- zarları kadastro meselesinin ne de- mek olduğunu herhalde bilmez değil- lerdir. O halde? Sualler bitecek gibi değildir. Devlete ait arazının dağıtımı ne zaman "tamamen" bitmiş olacak- tır? Büyük arazinin istimlakinde "de- ğer pahasının peşin olarak ödenmesi" nasıl mümkün olacaktır ? Bugünkü realiteler muvacehesinde bir karışlık toprağın kaça alınıp satıldığı ortada iken, binlerce dönümlük arazinin alış ve tevzi fiyatları arasındaki muaz- zam farklar bütçeden nasıl karşıla- tanzim İçin nabileceklerdir ? Bu kayıtlar altında yeni kurulacak teşkilâtın fonksiyonu ne olacaktır? Hem sonra mesele bu kadarla da bitmiyor. Farzediniz, ki bir bölgede topraklandırılacak 100 a ile var. Eldekı Devlet toprakları ise, gene farzedelim, 50 aileye yetecek kadardır. Gerıy kalan 50 aile ne o- lacaktır? "Tamamen" ne zaman bite- ceği belli olmayan Devlet toprakları- nıntevziine intizarentevzi komisyon- larının hususi mülkiyet topraklarını dağıtmak üzere bölgelerine dönme- lerini mi bekliyecektir? Bu halin se- bep olacağı haksızlık ve adaletsizlik ortadadır. Yoksa geriye kalanlar bu- lundukları yerlerden alınıp — Devlet topraklarının bulunduğu başka yerle- re mi nakledileceklerdir? Böyle bir gayret ise imkansızlık yanında irras- yonel bir hareket olur. Söylediğimiz tarzlarda hareket edilmesi aynı za- manda lüzumsuz vakit, emek ve pa- ra sarfına da sebep olacaktır. İç iskan işleri Programda iç iskan meselesine te- mas edilmiş olduğunu dahi gör- müyoruz. Ehemmiyeti memleketimiz bakımından aşikâr olan böyle bir problemden bir siyasi partinin haber- li dahi görünmemesi acıdır. Biz prog- ramın oldukça geniş bir kısmında bu meselenin yer aldığını göremedik. Bi- lindiği gibi iç iskan problemi, mem- leketimiz bakımından, topraklandır- ma, ormanlarımızın kurtarılması sa- nayileşme meseleleriyle çok sıkı 'mü- nasebetleri olan bir davadır. Ormanlar meselesi Yeni parti ormancılık mevzuunda da realitelerin icaplarına uygun dü- şecek bir telâkkiye sahip görünmü- yor. Ormancılıkta hususi mülkiyeti Yeni partinin toprak politikası: Dağıtmak.. Sebil! kabul etmek, bir bakıma, bir kaba- hat değildir. Fakat bunun mümkün o labiloceğini düşünmek bir hakikat- lerden uzak kalmaktır. Teni parti kurucuları memleketin herhangi bir yerinde hususi şahısların himmetiyle meydana getırılmış - ormandan vaz geçti koru gösterebilirlerse kendilerini tebrıkı bir borç biliriz-. En ileri şehrimiz olması gereken İs- tanbul'da bile güzelim Boğaz sırtla- rının her gün ne hale getirildiklerini partinin program yazarlarına hatır latmak isteriz. Hürriyet Partısının Orman bahsinde görüşü şudur "Ormancılıkta hususi mulkıyetın de mühim bir yeri olduğunu ve bunun memleket ormanlarının muhafaza ve inkişafına faydalı bulunduğunu ka- bul ediyoruz. Yeni ormanlar ve orman sahaları yetiştirmek için kredi te- mini ile teşvik edici tedbirler alınma- lı, fidanlıklar tesisi teşvik edılmeli, baltalıklar eskiden beri müteneffi o lan köylerin manevi şahsıyetlerıne terk olunmalıdır. Hususi mülkiyet sa- hasındaki ormanların da fenni işle- tilmeleri için Devletin rehberliğine ve murakabenin bütün orman isleri- ne teşmiline taraftarız." (Ziraat İş- leri, mad. 12 ugün Türkiye'de hususi mülki- yet ormanı yoktur. Parti iktidara ge- mağı düşünüyor? Dev- letleştirilmiş bulnan bilumum memle- t ormanlarının bir kısmını pazara çıkarmağı mı? Eğer hususi şahısla- rın orman yetiştirmeleri teşvik edil- mek isteniyorsa, buna kimsenin bir dıyecegı yoktur, olamaz. Bu işe bu e bir mani yoktur. Ancak or- man yetıştırmeyı teşvik için krediden bahsetmek hayalat içinde yüzmenin yahut meseleleri en sathi şekilde ele almanın çok tipik bir tezahürüdür. Bir orman kaç senede yetişir ve kar getirir hale gelir, bir düşünülsün. Sermayesini bu kadar uzun vadeli bir işe bağlıyacak adamı nerede bulaca- ğız? Orman karı ferd ömrünün top- layabileceği semerelerden — değildir. evlet ormanlarının hususi şahısla- ra satılması düşünülmemesi gereken bir şeydir. İlmi kendisine rehber itti- haz edeceğini ilân eden bir parti (Zi- raat İşleri, d. 1) böyle hareket etmekle tenakuza düşmüş olur. Şim- diye kadar hazırlanmış yerli ve ya- bancı etüd ve raporları tetkik etmek orman mevzuunda benimsenecek po- litikayı gösterebilir. Devlet ormanla- rını pazara çıkarmak istemiyerek, ve belki de farkında olmayarak, vatana zarar vermek olacaktır. — Herhalde yeni parti kurucularının bu mevzular uzelrınde daha ciddi olarak kafa yor- mala Ziraatın dıger “haberleri Partinin — ziraat işlerine dair görüşü 14 madde halinde de ifade edilmiş- tir. Bunlarda lüzumsuz tekrarlar ve umumi bir insicamsızlık görülmekte- dir. Biz ziraat işlerine dair söylenen- leri toplu ve açık bir şekilde vermiye gayret edeceğiz. Zirai faaliyet olarak; çiftçilik, küçük ve büyük baş hayvan- cılık, ormancılık ve su mahsullerinin AKİS, 7 OCAK 1956