SPOR Osman Kavrakoğlu, klübünün sezonunu açıyor Nabza göre şerbet hey'etinde beliren ihtilâfları gene böy- le konuşması ile halletmişti. Fakat kongrede kader birliği — ettiklerine karşı cephe almak — mecburiyetinde kalmıştı. Buna rağmen ikinci baş- kanın bu "diskur-' çekişi Fenerbah- çelileri sikmiyordu. — Kavrakoğlu bu efaki konuşmasında bütün selâhi- yetin idare hey'eti tarafından antre- nöre verildiğini gençlere anlattı. Mev- cut imkânların -diğer kulüplerle mu- kayese edilmeyecek kadar iyi ve mu— kemmel olduğuna işaret etti. Ve g lere yeni sezon için muvaffakıyetler diledi. Uzun konuşmasının, hulâsas buydu. Sarı - Lacivertliler yeni ant— renörlerinin nezaretinde haftada en az dört gün olmak üzere antreman yapacaklardı. Kulüpler arası gerginlik Transfer ayı büyük kulüpler arasın- a bazı ihtilâfların doğmasına se- bep olmuştur. Bu ara bilhassa Vefa ile Fenerbahçe kulüpleri birbirlerini sık sık protosto etmektedirler. Ve- falı Tarık ve Fuat'ın Fenerbahçeye geçişi Yeşil - Beyazlı idarecileri bir . hayli kızdırmıştır Fakat bu rekabet daha ziyade Feherbahçenin aleyhine oldu. Vefalılar kendi kulübü ile mu- kavelesi biten Fenerbahçeli oyuncu- ları transfer etmek için teşebbüse ge- çince Sarı - Lacivertli idareciler M. Ali, Lef ter ve Selâhattin gibi kıymet- i ellerinde tutabilmek için- 50.000 sarfetmek mecburiyetinde kaldı- |,lar. Diğer taraftan hususi orgahizas- yonlarda yapılan yolsuzluklara ait ihbar-Beşiktaş ve .Fenerbahçe dost- luğunu gün geçtikçe bir çıkmaza sü- rüklemektedir. Beşiktaşlı idareciler Vefa, Galatasaray ve Adaleti kendi bloklarına almaya muvaffak olmuş- lardır. Kulağa gelenlere göre yapa- cakları hususi karşılaşmalarda Fe- nerbahçeye yer vermiyeceklerdir. Bu şekilde hareket Fenerbahçye her ne kadar ilk bakışta bir boykot ilân et- me mahiyeti taşıyorsa da bundan do- ğacak kayıp Fenerbahçeden ziyade karşı blokundur. Çünkü Sarı - Laci- vertliler büyük bir taraftar kütlesine .sahiptirler. Bu haftadan itibaren ken- di sahalarında hususi karşılaşmalar yapmaya başlayacaklardır. Sezon a- cılana kadar yapacakları altı karşı- laşma en az 100.000 lira temin ede- cektir. Bu rakkam boykot kararın- da Fenerbahçenin hiç kaybı olmadı- ğını göstermeye kâfidir. N. Ordulararası Dünya atletizm müsabakaları Günlerden pazardı. Yeşilköy hava meydanına inen uçağın içinden uzun boylu geniş ve iri yapılı bir genç Çıktı. Üzerinde resmi üniforma vardı. Ve göğsünde dört adet altın madal- ya taşıyordu. Pistin kıyısında bulu- nanlar bir anda bu sa doğru koş- tular. Fakat o kalabalığı yararak bir köşede duran ihtiyar bir adamın boy- nuna sarıldı. Her ikisi de sevinç göz yaşlarını zaptemediler. Gögsünde al- tın madalyalar taşıyan bu erin adı Ekrem Koçaktı. Yeşilköy hava meydanında biriken karşılayıcılar ise bu genç atletimizi Bercelon ve Ati na'da kazandığı başarıdan dolayı teb- rike gelmişlerdi. — İstikbal merasimi oldukça hararetli idi. Ekrem bu teb- riklere' tebessümle mukabele edıyor— du. Fakat bu tebessümün altında "siz beni nasıl olsa yakın zamanda unutursunuz,, gibi bir manâ saklı idi. Bilindiği gibi Ekrem Koçak Barce- lon Oyunlarında 800 ve 1500 metre- lerde Akdeniz Ve Türkiye rekorları- nı kırarak bu koşuların şampiyonlu- ğunu elde etmişti. Dönüşte Atina'da yapılan Dünya Ordular arası atletizm şampiyonasına katılmış ve 90.000 ki- şilik "Averof” stadının trübünlerinde yer alan 55.000 Yunanlıya iki defa milli marşımızı ayakta dinlettirmişti. Ekrem'in Atina'da 800 metrede yap- tığı derece ise aynı zamanda Dünya Ordular arası rekoru idi. Averof sta- dının pistinin mermer gibi sert oluşu- u şö öyle bir hatırına getirenler Ek- rem 'in 1,53 lük derecesinin hiç te kü- çumsemedıler Bu genç atlet kendi- sine sorulan suâlleri gayet basit ve mütevazi bir ifade ile cevaplandırdı. .— "Vazifemi yaptım. Yüzümün akı ile memlekete dönüyorum" diyordu. Kendisi ile ne kadar iftihar edılse zdır. Atletizm Balkan yarışmaları Bu hafta cumartesi ve pazar gün- leri Mithatpaşa stadında Balkan atletizm yarışmaları yapılacaktır. Bu müsabakalar Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya arasındadır. Bilindiği gibi- bundan evvel yapılmış olan iki müsabakada atletizm takımımız ma- alesef üçüncü olmuştu. Bu yarışların neticesi hakkında spor muhitinde çe- şitli söylentilere rastlanmaktadır. He- men ilâve edelim ki umumi kanaat ene de üçüncü olacağımız merkezin- toplanıyor. Çünkü: tesbit ve ilân e- dilen kadro içersinde noksanlık mev- cuttur. Vakıa bu yerler doldurulmuş olsaydı. Netice üzerinde bir değişik- lik yapacağı iddia edilemezdi ama, neden ve ne, için göz göre göre hata geride bırakmışken şimdi onların biz- den ileriye fırlamış olmaları üzücü- dür. Sadece üzülmek bir şey ifade etmez. Bu itibarla yeni kurulmuş olan atletizm federasyonuna büyük vazi- feler yüklenmektedir. Fakat bu va- zifelerin bir Sami Yavrucuk veyahut bir Neriman Tekil'le yapılacağını san- mak ve atletizimde bir'kalkınma bek- lemek sadece hayal perestlik olur. AKİS, 13 AĞUSTOS 1955