tedir ve burnunun dibindeki İstanbu- la bile, pek mahdut seyahatleri var- dır. Hepımız onu tanırız: Şilede otu- rur, adı Şile bezidir. Mütevazi ve gü- zel oldugu kadar da kuvvetlidir.. Bu- güne kadar hiçbir şey, ne moda, ne yeni hayat şartlan,"ne de hattâ a- yarlamalar ona tesir edebilmiştir; yirmi metrelik bir topu onbeş liraya satılır. Yakaları gayet güzel şekilde işlenmiş Şile geceliklerinin fiyatı 1 iradır. Bezi, işlemesi, dikişi, satış kârı hep bu 10 liranın içindedir. Bü- yük bir incelik ve zevkle hazırlanmış olan Şile çay takımlarına gelince, en kabadayıları 20, 24 liraya piyasaya arzedilmiştir.. Sile bezi yıkandıkça — güzelleşir, dayanıklıdır, zamanla sararmaz.. tün bu meziyetlerine rağmen mahdut bir satışı vardır. Halbuki o hakiki bir cevherdir ve ondan neler, neler yapılmaz!. İşte son zamanlarda, bir- çok tüccarlarımız, Şile bezinin giz- li cevherlerini keşfetmekle meşgul- lermiş.. Şile bezi, bir zamanlar mem- lekete erkek çamaşırı sekimde giren ve fahiş fiyatlara luks magazalarda satılan crepe sante'den hiç te aşağı degıldır' İyi şekilde hazırlanmış, Şi- e erkek çamaşırlarının piyasada rağ- bet göreceği muhakkaktır. Hakika- ten, amaşırlar memlekete it- hal edilmediği taktirde, modernize e- dilmiş Şile gecelikleri de kadınları- mızı teselli edecektir. Hele çay takım- ları, onları bugüne kadar kapışmamış olmamız şayanı hayrettir Son zamanlarda, memlekette, yer- li sanayiyi kalkındırma yolunda bir amle ve gayret mevcuttur. İş a- damlarımız bu sahaya el attıkları tak- dirde, yeni bir kazanç sahası açıla- cağı ve memleketin bundan istifade edeceği muhakkat Zaten Şile esastan şanslıdır. Kap- ri'nin meşhur mavi mağaralarını ha- tırlatan deniz mağaraları, uçsuz bu- caksız tabi! plajı, berrak denizi ile o hakiki bir cennet köşesini andırır. Bu sene Şile'de otelde, yer bulmak pek müşküldür. Fakat bir gün Şile, büyük otelleri, güzel pansiyonları ile dünyanın en çok rağbet gören plajla- rından biri olabilir. Belki oraya gele- cek olan turistler', şile bezinden yapıl- mış bluzları, örtüleri hatıra olarak memleketlerine götürürler. — Napoli imzasını taşıyan sepetler gibi şile yıl- dızı da mütevazi kasabasından dün- ya turuna çıkar! Yalnız bir tehlike mevcut: Acaba o da değişir mi? O da kardeşi Kilis kumaşının uğradığı akıbete uğrar On sene evvel Kilis kumaşı henüz mebzul şekilde piyasaya sürülmemiş- ti.. Onu, satıldığı bir iki dükkânda, tesadüfen keşfeden ev kadınları aldı- lar, deneme için kombinezon, çocuk gomlegı yaptılar. Yıkadılar bozulma- dı, aylarca gıydıler yırtılmadı. a kumaşı sağlık ş Güzeldi, saglamdı ucuzdu. satış yapan dükkânlarda,, mevcut çabucak tükeniverdi. — Yeni siparişler yapıldı. Kadınların yüzü büsbütün güldü. Kilis kumaşı yalnız beyaz olarak değil, rengârenk, her dükkânda artık bulunuyordu. Vakıa fiyatlarda ufak bir artma mevcuttu ama gene de Krep birmanların, krep satenlerin yanında bedava sayılırdı.. k geçmeden, piyasa Kilis kumaşı ile yapılmış hazır kombinezonlarla doldu. Fakat gene çok geçmemıştı ki eni tipai)lan derisî mayolar Tatlı canavarlar AKİS, 13 AĞUSTOS 1955 KADIN bu gözdenin de ahlâkı bozuldu. Bir veya iki yıkanışta yırtılıyor çabucak eski yüzlü oluyordu. Fiatı da gün geçtikçe artıyordu memleketlerde bir mal rağbet gördükçe mukemmelleşır âde- ta klasik bir mahiyet alır. Bizde rağ- bet gören şeye derhal lüle karışır. Sa- tıcı - malım nasıl olsa satılıyor - dü- şüncesiyle hareket ettiği için, yanına yardımcı alıp, tezgâhını bir fabrika haline sokacağına, aynı zaman zar- fında, aynı personelle çalışarak, iki misli mal çıkarmak hevesine kapılır hileye baş vurur.. Tüccar da, bir kaç el değiştirerek kâra kâr katar halk gene ziyan eder! Tabit yıldızı da ya- vaş yavaş söner. Sürümden kazan- mak yolu dururken hıleden kazanmak yolunu tuttuğumuz içindir ki, yerli mallarımız, hiç bir zaman 1sted1gı— miz ragbetı görmez! < Allah güzel Şıle bezini bu fena a- kibetten korusu Yeni bir mayo Birkaç seneden beri plajlarda rağ- bet gören kaplan derisi taklidi mayolar, moda krallarına yeni bir ıl— ham vermiş ve hakiki kürkten ma- yolar yapmı Kadına hakıkı bir kaplan vahşili- ği ve güzelliği veren bu parlak tüylü mayolar, çıplak ayakla giyildiği tak- dirde fevkalâde hoş oluyormuş. Ve çok rağbet görecekmiş ama ufak bir mahsuru rmış: Bir mayo birkaç bin liraya mal oluyormuş! İstanbul Plajlar Hilton oteli yapıldıktan sonra İs- tanbullulara her şeyi, hayalen ol- sun imar etmek, her şeyi turıstık gözle görmek hastahgı gelm Moda deniz banyolarındakı eski çürük tahtaların Üzerine sut üstü uzanan bir erkek. Moda burnundan, Fenerbahçeye kadar, kâh sert kaya— lar halinde, kâh yumuşak koylar vü- cuda getırerek uzanan yemyeşil sa- hili işaret ederek, yanındaki, pembe lasteko mayolu ka! yaların 1çıne kabineler oymah, denize teraslar uzatmalı, plajlar, dans pistleri oteller, gazino- lar yapmalı, burası dunyanın cenne- ti olur, diyordu. Pembe mayol adın: — Ben tabii plajları, meselâ Şile- 3&1 tercih ederim diye cevap veriyor- Moda Ada Suadıye Dragos, Flor aziçi, Şile hepsinin ayrı ayrı bır guzelhgı vardı.. Hepsi hayali geniş olanlar veyahut yalnızca, güzel bir yaz geçirmek istiyenler için ha- rikulade yerlerdi. Fırtınalı, lu geçen bir kaç günden sonra, tek- rar güneşe, berrak denize İstanbullular, akın akın plajlara, su- ya koşuyorlardı Moda iskelesine- ya- naşan vapur, daha iskele atmadan, halk. sandallara — atlıyor banyolara