15 Ocak 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

Ertuğrulun 1934 senesinde yazdığı bir makaleyi ele alarak kendısını komünist- likle itham Bu itham elbette ki gülünçtü ve Turkıyenın Mc Carthy'lere ihtiyacı mevcut değildi. Muhsin Ertuğ- rulun milli hislerinden — şüphelenmeye hiç, ama hiç kimsenin hakkı yoktu. Memleketin yetiştirdiği — aydın kafalar- dan biri ve kendi sahasının, bütün ku- surlarına rağmen tek yerli şahsıyetı olan Muhsın Ertuğrula çamur atmak ancak kete zarar verirdi. Nitekim, Tev- fik Ilerı nin tenkidlerinden yuzde dok- sanına iştirak eden Kasım Küfrevi bu hareket tarzına şiddetle hücumdan geri kalmadı. Celal Yardımcı, yemden zor duru ma düşmüştü. Zira tenkidler haldi ten- kidlerdi. Nitekim, cevaplarında: «—Tevfik İleri'nin ithamlarına ge- lince, bunlara Kasım Küfrevi mukabe- lede bulundu» deyip geçti. Bilindiği gibi Kasım Kufrevı ile Ce— lâ- Yardımcı aynı vilâyetin (Ağrı) mı buslarıdır ve Küfrevi arkadaşını daima ar. Hâdise hatırlardadır; Hükümi programı hakkında D.P. rubunda tenkidler yapan Kasım Kufrevı sıra- M - arif Vekaletıne geldiğinde, sırasında oturan Celâl Yardımcıya bır nazar atfederek şöyle demişti: «— Ma- arif Vekâletine gelince... Onu, geçiyo- rum..» man bu söz gibi Bütçe Komis- yonunda vekilin sözü de gülümsemele- re yol açtı. Fakat Celâl — Yardımcının maruz kalacağı hücumlar burada sona ermerruştı Nitekim onun gibi Osm: evki Çiçekdağ hakkında da yeni oklar hazırlanıyordu. Bu mevzuda D. P. g rubunda belki 20 sual takrırı sura bek— OCHP. Yollarını bulamayanlar G ünlerden bir gün Halkçı gazetesin- de bir fotoğraf çıktı. Halkçı gaze— tesinde bir fotoğraf çıktı hemi gün Halk Partisi içinde derin bir infıal Fotograf normal gazete fotog— birlerine bakarak gülümseyen iki Zzatı gostenyordu Bunlardan biri Genel Baş- kan İnönü idi; diğeri Halkçı gazetesının sahip ve başmuharrırı Nihad Erim.. Ni- had Erim, yerini İnönüye bırakmıştı ve kendisi, bır kenarda iskemlenin üzerin- de oturuyordu. Bir kaç gün evvel Par— ti Meclisinin toplantıları sona ermiş V tebliğ neşredılmıştı Bu bl“ Nıhad Erimin giriştiği harek tini Partinin paylaşmadıgını bıldırıyor ve üstada mükemmel bir ders veriyor- du. Fotoğrafın manâsı ne idi? Zira Ni- had Erimin tezini İnönü de tutmamış- tı ve fikrin fiyasi kosunun bir âmili bu menfi tavır olmuştu. Nitekim bu suali, Halk Partisi ileri gelenlerınden bir kıs— mı kendi kendin od bkımııse doğrudan doğruya üye müracaat edip hareketı begenmedıgını sebepleri- le izah etti. Gerçi ikinciler ekalliyettey- di, zira medeni cesaret ve hoşa gitme- yecek dahi olsa samimi kanaatleri söy- AKİS, 15 OCAK 1955 lemek şarkta henüz yer etmiş bir âdet değildir. Büyüklerin hareketleri hakkın- da büyüklere ancak methiye okunur. Fakat bu yol, İsmail Rüştü Aksal gibi bir adamın —güvenilir bir adam — tu- tacağı yol değildi. Genel Başkana şahsı menfaatin kollandığı bu dere olan bir manevraya girişen adamı hala koruyor görünmenin parti bünyesinde yaptığı hasarı anlattı. Bu hasar hakika- ten mevcutta. Yalnız İsmail Rüştü Ak- sal değil. Faik Ahmed Barutçular, Ca- hit Zamangil ler, Hamdi Orhon'lar yani her hangi bir şahsı rekabet veya infial ütmekten uzak bul partilerine ivazsız bağlı olanlar da Genel Başkanın hareketini beğenmemişlerdi. Hepsi Ni- had Erim'i pek çok şeyden mes'ul tu- tuyorlardı. Erim, Genel Başkanın hassas tellerini tesbit etmiş bir insandır ve o İsmail Rüştü Aksal Resmi beğenmedi tellerden ses çıkarmayı gayet mahir şe- kilde becermektedir. İnönünün şövalye tarafı mevcuttur. Karşısında <«herkesin hücum ettıgı eza goren insan» pozunu takındınız mı, sizi mutlaka — müdafaa edecektır Hattâ çok zaman bu hucum— ların haklı sebeplerı dahı unutarak.. Bundan başka İn nude lide rlerın klasık hastalıgı mevcuttur: kendısıne bağlılı- ğını gürültülü şekilde — izhar edenlere karşı silâhsızdır. Nihad Erim senelerdir bunlardan istifade etmekte ve kendi şahsı kudretıyle değil -İnönü bir ma- nevrasında kendisini desteklemeyince Oo manevrası nasıl fiyasko — verdi, misali eydandadır— Genel Başkanın mü- zahereti yoluyla partiyi bazı istikamet- ere sürüklemektedir. Son teşebbüsü bu- nun bir yenisidir. anevrası müsbet netice verme- yince Nihad Erim, o hassas tellerden YURTTA OLUP BİTENLER bir defa daha istifade lüzumunu hisset- mişti. Evvelâ ortaya, Partiden istifa et- tiği yolunda haberler attı Halbuki bu- na, Ankaranın kargal, bile gülerdi. Nıh d Erım Partıden ıstıfa etsın' Bu, ütün ihtiraslarını u demi k— Şımdılık böyle bir şeyı hatırına dahi getırmezdı Fakat rivayetler hakkında fikri sorulduğunda, şefe bağlılığının en gürültülü ve en şarkkâri — numunesini verdi: <— İnönü Partiden istifa ki?.>> Sonra izah etti: İnönü Partide ol- dukça, Erim de partide kalacaktı.. mı etti Ne laf! Müteak iben İnönüyle beraber Tes- mini gazetesinin başına yerleştirdi. Bu suretle muarızları «— Lider hala benım demek ıstıyord llerı tarafımda..» kızdıran bu oldu. kanın, o prensiplerin tamamile aksini, hatta prensipsizliği savunan bir zatı zi- yaret edip onun gürültülü reklâmlarına âlet olması bu prensipleri zayıflatmı- 1 ba şkan zıyaretınden maksadın <<kırılan bır hayı olduğu- B : m inkâ- sadece haksız değil, haldi hücumlara uğrayanları da imaye etmesi Halk Partisi iktidarına çok zarar vermiştir. Tıpkı bugün, Men- deresin aynı şekilde davranmasının De- mokrat Parti iktidarına zarar verdiği gi- bi.. Şimdi, yeniden haysiyet tamircili- ğine kalkışmak Halk P rtisi muhalefe- tine zarar verecekti. şahıslar, ken- di haysiyetlerine bızzat goz kulak olsa- lar çok daha iyi ederlerdi. İşte İsmail Rüştü Aksalın belirttiği, bilhassa bu son fikir oldu. Kompleks içinde bir — grup B u sırada Halk Partisinin Meclis rubu, ne yapacağını bılemeyenlerın şaşkınlığı çınde bulunuyordu Son a lar zarfında bir çok, mühim hâdise ol— t memlekette demokrasi- nin ıstıkbalı ıle alâkalıydı. Bazı toplan- tılara müsaa' edilmemişti. Gazeteci- ler tevkif olunmuşlardı Bu hâdiselerin onda biri n evvel cereyan etse idi o zamanki muhalefet partisi yeri göğe karıştırır, Meclısı zlu sorularla allak bullak eder, mıtıng yoluyla bütün bu meseleleri milletin gözü önüne serer, mücadele ederdi. Adet itibarile o za- manki Demokrat Parti gurubu bugün- ü değ farkı Vardı şimdi Halk Partili mebuslar Mecliste bir meydan muharebesi — vermekten çekin- ir takım kompleksler içindedirler. Evvelâ kendilerine, sonra dâvalarına güvenememektedirler. İçle- rinden pek çoğu, mazinin partileri için 9