MÜDAFAAMIZ İddia — makamı Nuri Süer a makamı, bu yazının ilk ve son cumlelerını iddia ettıgı haysıyet kırıcı isnadın delili de hareketlerin şahsileştirilmesinden umumi şikâyetin derin hüznü ifade ediliyor. Bu hayıfla zikri isnad değildir. Prensiplere baglılık taassubunu gevşe- ten gidişatı teşahhus ettiren bir tenkit «Vekilin gazetesi» başlıklı yazıya gel (AKİS) bu yazıda karilerinden özür dıleyerek yapılan tenkitlerde, iyiliği hedef tutan bir prensibin müdafaasın- dan başka maksat olmadığım bir kere daha anlatıyor, «şimdiye kadar hiç bir sansasyon merakına kendimizi kap- tırmadık daima hâdiseleri hakiki veçheleriyle aksettirmeğe çalıştık» dedikten sonra: «Devlet Vekili Doktor Mükerrem Sarol'un bir yandan hukumetın basın ışlerını tedvır eder- k Sesi gazetesi- devletin resmi ilânlarını bizzat vermesini tasvip etmediğimizi, bir demokraside böy- l ir duruma asla müsaade edilmemesi gerektiğini aynı ölçüler içinde anlatmağa çalıştık..» diyor. Mecmua bunun- l ir fikrin müdafaası -üzerinde olduğunu bir kere daha açıklamış oluyor. Lehte bir. delil B u onun aleyhinde değil, lehinde olan bir debidir. İddia makamının bundan sonra seçtiği ikinci cümlede de, band ları çözülmemiş Türk Sesi gazetelerının bazı Istanbul gaze- telerinde resimleri çıkması üzerine aarif Vekili Celâl Yardımcı'nın Maarif Müdürlüklerine bu gazete için bir tavsiyede bulunmadığına ye Doktor Mükerrem Sarol'un da Maarif Vekilinden şifahen ve tahriren gazetesine abone olunmasını istemediğine dair gazetelerde çıkan tavzihlerin- den bahsedilmektedir. Mecmua bu tavzihleri tevil addediyor ve «çünkü ikisi de ilkokullara Türk Sesi gazetesinin parası hükümet tarafından ödenmek suretiyle abone kaydedilmiş olduğunu inkâra cesaret edemedi» diyor. Ve filhakika abone kaydı esasen inkâr edilmemektedir. Nasıl ki mecmuanın bu nüshasında çıkan Ankara Maarif Müdürlüğünün muhasebe 26 lâölümü başlıklı ve 17/6/954 tarihli ilkokullara tamimi su- «Yurt haberlerini en geniş ölçüde veren ve İstanbul'da intişar eden Türk Sesi gazetesıne bir yıl müddetle okulu- nuz için abone olunmuştur.... » Ve nasıl ki Maarif Vekilinin bir nüshasını takdim et- mekte olduğumuz 9 Kasım 1954 tarihli Dünya gazetesine verdiği beyanatta ve nihayet iddianamede bunun bir vakıa olarak kabul edildiği meydandadır. Mecmua da işte bu va- kıanın üzerinde durmaktadır. Ve bunun tevil edilemiyece- ğini söylemektedir. ndan sonra yazıdaki (Asıl tehlike) başlıklı şu satırlar «Böyle bir hâdise her yerde olabilir. Gazeteler bu- r alınca neşreder. Hükümet işe el koyar, Maarif i i imi — yapmıştır? İlkokullara, abone kaydı mevzuunda ölçü nedir? Açıklanır. Halbuki du- rum nedir? Durum şudur: Basta Türk Sesi gazetesi ve bazı çevreler hükümete ve onun başındaki Adnan Menderes'e yapılan bütün neşriyatın kelle istemek mahiyetinde olduğu- emir alarak yazdığı <<Bızantınızmı hortlatmayalım» makalesinde bulmak kabildir.» Mecmua hortlatmayalım dedikten ve Bizantinizm hakkındaki kendi - görüşünü izahtan sonra da «Biz kimin kellesini istiyoruz? Eğer varsa ırtıkap yapanların, nüfuz ticaretine girişenle- i i rin kellesını. en tarafsız şekilde tahkıkını isteriz. Rica ederiz Türk Sesi gazetesini kim abone yap- mıştır?..» Kelle istemek kimin lafı? Yazı heyeti umumiyesiyle okunduğu zaman örülür ki üzerinde durulan nokta bir vakıanın tahkikini istemektir. O da Ankara Maarif Müdürlüğü tarafından Türk Sesi ga- zetesının ilkokullara i hadisesidir. Bu cmua bütün bu yazı- şıyan satırlarda: gereken muamelenin yapılmasıdır» diyo: c gazetesi parası resmi makamlar tarafından odenerek ilk okullara abone yapılmıştır. Bu gazeteyi i kinidir? Kim olursa olsun — vazifesini ve makam mal etmiştir» deniyor. Ve bu cümleyi takip eden «bu cesa- reti kimden almış, kime danışarak kimin emri üzerine böy- le hareket etmiştir? Ankara Maarif Müdürü hangi ölçülerle Türk Sesi gibi bir gazeteyi ilkokullara abone kaydetmiş- tir?» cümleleri de açılması istenen tahkikatın Ankara Maa- "dürünün hareketini hedef tuttuğunu sarahatle gös- Çunku Maarif Müdürlüğü Devlet Bakanlıgı- i Mecmuanın ilkokullar için uygu örme- iği tenin Aşk Sarayı, Metres ve Seks kralıçelerı gi- bi klışelerını dercettiği yazılarıdır a makamının son olarak aldığı cümlede ise «hâdise sırasında Devlet Vekili Doktor Mükerrem Sarol'un gazete- nin sahibi olduğundan tabit ve kanuni olan bir kazançtaki alâkası sebebiyle tahkikatın neticesine kadar çekilmesi icap edeceği» söylenmektedir. Bu cümleyi takip eden satırlar da okunduktan sonra araştırılmak istenen noktanın, tahsi- satsızlıktan kıvrandığı söylenen ilkokullara Türk Sesi gaze- tesinin Maarif Müdürlüğünce abone kaydının bir suiistimal olup olmadığının meydana çıkarılması olduğu apaşikâr ola- rak görülür. Ortada — Devlet Vekilinin — şahsına gazetenin sahibi sıfatiyle gayrımeşru bir menfaat sağladığı yolunda AKİS. 15 OCAK 1955