yacağı sual işte budur! Görülüyor ki Avrupa'ya ait bütün meseleler, hal olmuş bulunmaktan he- nüz hayli uzaktır. Uzak Doğu Haber alınamayan adam ir adamdan, dünyanın hemen bütün ajans Ve gazetelerı geçen hafta bo- yunca tek haber alamadılar. Halbuki bu adam, basın hürriyetini Ve dun ada ser- best haberleşmeyi Anayasasına koymuş bir teşkilâtın Genel Sekreteriydi. Adı, tuhaf ve karışık bir isimdi ve pekçok gazeteci bu isimden şikâyetçiydi. O ka- dar ki nihayet bir yazı işleri müdürü dayanamamış ve Genel Sekre- tere telgraf çekerek <eğer kısa bir adı varsa» onu bildirmesini ve onun kulla- nılmasına müsaade — etmesini istemişti. Dag Hammarskjoeld!.. Birleşmis Millet- ler Genel Sekreterinin Çinde, kızıl Çi- Çu-En- içinde cereyan etmişti. D! lirse Demir Perde gerisi memlekette yapılan müzakerelerin daha açık cereyan etmesi de öyle beklenile- cek şey değildi. Dag-öteki ismini — bırakalım, çün kü çok karışık oluyor- Çıne gıderken refakatıne gazetecı almam Almamı: mıydı, alamamış mıydı orası tabıı başka hım bir meseledır ama, her halde bılınen husus muzakerelere ait haberlerin ancak Çin radyo ve ajansı tarafından verileceği idi. Çinliler ise hiç bir şey sızdırmamaya azami dikkat sar- fetmişlerdi. Genel Sekreter, bütün Amerika'yı son derece meşgul eden bir meselenin halli için Çine gitmişti. Çinliler, bazı Amerikan askerlerini casusluk suçu ile itham etmişler ve hapse atmışlardı. Bu havadisin duyulması büyük infial uyan- dırmış, hattâ bazı Amerikan çevreleri Kızıl Çine doğrudan doğruya harp ilâ- nım istemişlerdi. Gerçi başkan Eisen- ower ve Birleşik Devletlerin ihtiyatlı ve itidalli lıderlerı bu coşkun hareket- erin Önünü almışlardı; hattâ bu yüz- den Reisicumhur ile iktidar Partisinin Kongredeki guru ldrı Knowla dm arası bozulmuştu. Fakat ne de olsa sele, silâhlar çekılmeden halledılmıştı Bu Amerikalı askerler Kore harbi dola- yısiyle başlarmı belaya soktuklarından Kore h Genel Sekreteri Çinin yolunu tutmuş- M Dag, Komünist Çının başkenti- ne geçen hafta Perşemi muştu. O .gün di kiben ıkı Devlet a dan misafiri şerefine partıye gıtmışlerdı Parti ise son e- ce «dostane bir hava» İi etmişti. Pekin radyosu bu alumatı ver- mişti. Zaten iki Devlet adamı ne zaman AKİS, 75 OCAK 1955 Çu - En - Lai Esrarengiz adam görüşseler radyo bunu derhal bildiri- yordu. Nitekim, görüşmeler bu hafta- nın ortasına kadar devam etmişti. Fa- kat müzakere mevzuu hakkında radyo ve komünist havadis ajansı tam bir sü- küt muhafaza ediyordu. Çinliler Ameri- kalı mahpuslarla diğer esirleri -serbest bırakmaya yanaşmışlar iddialarında ısrar mı edıyorlardı" hul Dag Hammarskjoeld Ne isim! DÜNYADA OLUP BİTENLER Asıl mesele ç in radyosu ister sussun, İster konuş— sun herkes bılıyordu ki Mr Da, kinde ebuslarla beraber Kızıl Çının Bırleşrmş Mılletlere alınıp alınmaması hus u da ere edi- ordu. Ameri ka Hukum ıb yl bir te- şebbuse karşı cephe alac ğını ılan t— mişti. Komunıst Hükü , Çinin hükümeti olarak tanımıyor bılakıs— Çan- Kay Şek ile andlaşmalar imzalıyor- du. Fakat Genel — Sekreter, Birleşmiş Milletler Teşkilâtı içinde. ika'nın' bu bakımdan ekalliyette olduğundan haberdardı. Ancak ortada bir veto hak- kı Vardı Ustelık bır takım delegeler sının güçlüğünü gösteriyor, fakat imkân- sız sayılmaması — gerektiğini de ayrıca ispat ediyordu. Acaba Mr. Dag Kızıl Çinin liderlerine — Amerika'yı memnun etmek için ne yapmaları lâzım geldıgı— ni izah edebilecek miydi?. İşte, görüş- melerin başlıca mühim noktası bu idi. Amerika İbret alınacak bir levha B aşkan Eisenhower salondan içeri girdiğinde, bir alkış sesi yükseldi. Eisenhower Cumhuriyetçi Partinin nam- zedi olarak Cumhurreisi seçilmiştir. Gir- iği salon ıse merikan kongresinin sa- lonu idi ve ara seçimlerinden beri bu Kon,; rede ekse riyet — demo kr tlara geçmişti. Buna rağmen Kongrenin bü- tün azaları Ame nka Devletının l nu- maralı retle alkışladılar. Sadece kendisini alkışlamakla kalmadı- lar. Daha sonra söylediği nutkun da tam 17 yerini aynı şekilde tasvip etti- ler. a mukabil Eisenhower de bek- lenilen olgunluğu göstermişti. Kürsüye çıkar çıkmaz evvelâ Kongrenin yeni re- isi Demokrat Rayburn hakkında sitayiş- kâr lâflar etti. Mr. Rayburn senelerden beri Teksas temsılcısıydı başkan da bundan tam aynı yerde dogmuştu Eisenhower bu sebepten de memnuniyetim ifade ve senatörü tebrik i. sırada milyonlarca Amerikalı te- i sevredivor- televizyona iyi giden gözlüklerine ka- dar Nu ukta başkan Bırleşık Devletlerım durumu hakkında veriyordu. Bu, bizim Meclıste Reısıcum— hurun nutkuna tekabül eder. Aradaki fark, orada her şeyin iki parti arasında di cumhur ayrı partılerden olsalar bile karşılıklı saygının ve iyi niyetin eksik bulunmaması, bizde ise ekseriyet par- tisinin kendi liderine ayağa. kmama- sı, muhalefete gelince elleri yanarmış gibi alkışlamamasıdır. 18