15 Ocak 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

teşkil etti. Bu şarkı esnasında genç kız- lar enerinde elektrik ampullü mumlar tutmuş olduklar halde yerlerde — otur- muşlardı Bilâhere üç saat mambo, samba ve vals melodileri büyük balo salonunu çınlattı. Saat üçe doğru gençlerin çoğu New York'un meşhur gece kulüplerine dağılmışlardı. Balodan sonra Jackie Cochran genç kızlar hakkında pek mültefit söz- ler söylemekteydi, ama gazetecilerden birine"' «18 yaşında bir kızım olsaydı dünyada bu baloya yollamazdım. Ona evvelâ çalışıp hayatını kazanmasını Öğ- retirdim», demekten kendini alamadı. Moda Biraz da erkek modası İ stanbula gidenlerin en çok nazarı dik- katini celbeden şeylerden biri, bir- biri arkasına açılan erkek mağazaları- dır. Kupon kumaşlar, kravatlar eşarp- lar, süeterler o kadar caziptir ki insan önlerinde durmadan geçemez. Fiyatla- rı da kadın eşyalarını solda sıfır bıraka- cak kadar yüksek.. Demek ki, bu beyler de süslerine para sarf ediyorlar, onların da bir mo- dası, bazen kaprisleri var.. Bir de dur- madan kadınlara takılırlar.. Hatta Pa- risteki Dior gibi, Balmain gibi meşhur erkek terziler de mevcuttur, meselâ Krize, Dovian Guy, James Pile Erkeklerin bir — hususiyeti varsa, modayı birdenbire değiştirmezler.. Bir erkeğin elbısesı genişliği biraz azalır, lardaki düğme — miktarı değişir. siyah gömlek moda olur, bazen de ren- garenk, çizgili gömlekler fakat böyle modaları daha ziyade çok gençler takib ederler. Erkeklerin fantezi yapabilecek- leri yegâne yer kravatlarıdır.. Onun için 50, 60 liraya satılan kravatlar görünce şaşmamamız icab eder. Erkekler için klasık birkaç giyim tarzı vardır.. Meselâ — siyah çizgin bir kumaş, Edenvari kalkık bir şapka giyen bir erkek İngiliz tarzını seçm Amerikalılar ise rahatlarını bıraka— mazlar,.. Geçen (baharda, Parise gelen artist «Kirk Douglas» tamamile şık ol- maya karar vererek, — Pariste kendisine nefis bir tuveed ceket yaptırmıştı. Fa- kat kalkık yakalı sueteri o kadar rahat- tı ki ve beyaz çizgili kadife pantolonu- nu O kadar seviyordu ki bunları hep beraber giyinmekte hiç mahsur görme- mişti? Bu giyinişe Parisliler «Amerikan- vari» deyiverdiler.. ika tarzı giyimi seven erkek- lere de sık sık rastlamak kabildir. Öne doğru giyilmiş genişçe kenarlı bir şap- ka, geniş bir kravat düğümü bunların başlıca vasıflar Fransız erkeklerı daha ziyade ince ve zarif görünmek — Üüzere giyinirler Eşarp bağlamayı severler. Son modanın şekli de şudur: Pantolon paçasının genişliği 23 santim. En gözde renk : kahverengi. Kollarda dört — düğme var fakat ikisi kullanılmıyor! Gizli bir ihtilâl B yaz değil, ne pembe, ne de ma vi.. Son moda bir kadın çamaşırı ne renk biliyor musunuz? Vizon rengi ta- mamile soluk, açık bir vizon renginden başlıyor ve sıcak, koyu vahşi vizon ren- gine dayanıyor. Bu — gizli ihtilâl önce herkesi şaşırtmış, sonra da hayran bırak- mıştır. Şimdi Paris'in meşhur çamaşırcı- Müstakbel erkek modası Hem karnaval için değil AKİS, 15 OCAK 1955 KADIN lan bu renklerden nefis naylon ve mus- lin gecelikler, iç eteklikleri, kombine zonlar hazırlıyor Biz, bu renk bir geceliği daha ev- vel gordugumuzu hâtırlıyoruz. Geçen sene, Ankarada, nat mektebinin o meşhur defilesinde <«rüya» veya «hül- ya» ismile teşhir edilmişti.. Pâriste da- ima ihtilâller yaratan — terziler ölduğu gibi muhafazakârlar da vardır. Son günlerde açılan bir sergide, beyaz naylon perukalı güzel manken ler XVIT nci asrın kostümlerini teşhir etmişlerdir. u serginin en enteresan tarafı Marie - Antoinette e ait bir kitaptır.. Bahtsız kraliçe, bu kitaba kostümlerin- den eşantiyonlar koydurtmuştu. Hergün kumaş parçalarından birini iğneler Ve ertesi gün için nedimeleri ona bu elbiseyi hazırlarlardı. Sosyal Hayat Ah şu hizmetçileri. ı :enç kadın, çocuğunu ye sürükliye yürüttü, şına dönerek: Hizmetçi dün sabah kaçtı de- adeta sürükli- sonra arkada- çıldıracağım. Evde Sokağa çıkacak değildim, fakat biliyorsun parka gitmek lâzımı Ancak orada derdime çare bulabilirim. Çocuk hâlâ: Nede geçen amcanın rengi sıyah dıye soruyordu, çok mu çikolata yem hayet parka girdiler ve nihayet güzel bir gün- İki arkadaş bir sıraya iliştiler. Genç an- ne, etrafta biraz göz gezdirdikten son- ra içini çekti: — Elâlem ne iyi hizmetçiler bulu- Benim şansım yok! dını gö- rüyor musun, tam bir senedir, yanında- ki sevimsiz çocuğun kahrını çekiyor. Köylü, fakat eli, yüzü temiz değil mi? Hem de elli liraya çalışıyormuş!. Hizmetçi m n uzağa kendinden bahsedildiğini hissetmiş gibi, gülerek onlara doğru yürümeğe başla- dı. yor.. Nasılsın hanım.. Kış geldi gayri, bahçede görünmez oldu — Ne yapalım iş, guç Gine adam- sız koldun Halime kadın.. Senin gibi sini Allah bana düşürmüyor kili. u sefer,hizmetçi kadın, içini çek- ti; Bari kıymetimi bilseler hanım. Vallahı gece yarılarına kadar bulaşık yıkıyorum. ergün misafir.. Hammın da yüzü, tam bir karış! Güler yü dayanamam haram.. Canımı alsınlar da bana gülsünler! Seni onun için seviyo- rum işte.. - Madem bende çalış. —Ayıp okur hanım, ben sözümde dururum. Çocuğu büyütmeden çıkmam demiştim.. — Kaç lira alıyorsun. beni , seviyorsun, gel