Bayat yumurta 13 kuruş Gel de beğenmediğine at! borçlar sebebi ile tedavüldeki para art- maktadır. Hem tedavüldeki para artı- yor hem de aat yapanın elıne fazla para geçiyor. B arşısında müs- tahsil parasını başka ışlere başka ma ve hizmetlere yatırmaktan kendini ala- mıyor. Bı.ı durum iştira kaabiliyetinin art- masın. bep olmaktadır. refah sevıyesının dogurd u bir paha- lılık ortaya çıkmaktadır Fakat fiyatların artışı ile ayni ahenkle kazançları fazla laşmıyan kimseler ki bunlar geniş kit- lelerdir zaruri bazı maddeleri fazla fiyatta bulduklarından, alamaz hale ge- liyorlar. İthal rejiminin getirdikleri — ithâl mallan fıyatının tüccar eli ğil, devlet eliyle yükselmesine ve tabi- atıle hayat pahalılıgına yol açmaktadır d yüksek gümrük, ö andan yuks l primi, fıyatları astronomık sevıyelere ulaştırmaktadır. Diğer taraf- tan, ihracattan prim — vermek suretiyle fazla döviz sağlanması gerekirse, bu ya- pılmamakta, ihraç mallarımıza ihracat- çılarımızın istediği nisbette prim veril- memekte, ihracat yapılamadığı için de döviz — sağlanamamaktadır. olarak, İthalâttan alınan pr ıhracata aksettırılmesı mutlaka lâzımdır. Ziraat Bankasına yatırılan — primlerin bloke edılmesı ve ihracatçıya az nisbet- e ödenmesi memleket menfaatine de» ğildır Hükümet ne diyor F ıyat hareketlerı hakkında ise, hü- t şöyle demektedir: <<Memleket çok taraflı bir iktisadi kalkınma hamlesinin tahakkukuna ça- AKİS, 15 OCAK 1955 lışldıgı ve yekunu bünyemize ve ölçü- m rakamlara yuk— e cek . bir vüsat azamette bulun dugu bir sırada pıyasada bazı maddelerin arızi olarak miktarla- rının azalmasından mütevellit münferit fiyat dalgalanmalarını ele alarak, bir hayat pahalılığı ve fiyat yükselişinden bahsedildiği ve bunun tenkit mevzuu yapıldığı müşahede edilmektedir. 1948 vasatileri 100 itibar edilerek, Türkiye'deki toptan eşya fiyatları -en deksi ile geçim endeksi diğer memle- ketlerle mukayese — edildiği takdirde, Türkiye'deki fiyat yükselmelerinin ne derece mutedil kaldığı ve diğer mem- leketlerdeki fiyat yükselmelerini ne ka- dar geriden takibettiği açıkça görülür. Avusturya, Ir_ıgıltere Hollanda, Fransa, Yunanistan, İspanya, Meksika, Brezilya gibi birçok memleketlerde fiyatlar, 1948 veya 1949 vasatisi 100 itibariyle 134 ilâ 256 arasında muhtelif seviyelere yük- selmiş bulunduğu halde, Türkiye'de toptan, eşya fiyatları endeksı 1948 va- satisi 100 itibariyle 1953 vasatisi, 106,6 ya, 1954 senesinin 8 aylık vasatisi de 117,6 ya yukselmışır Geç endeksleri de 1948 vasati- si Ve 100 ıtıbarıyle 1953 yılında Anka- ra'da 112,1, İstanbul'da 112,5 dur. l954 yılının 8 ayl vasatisi ise, Ankara'" 120,5, İstanbul'da 123.4 dur optan eşya fiyatları ve geçinme endekslerındekı bu artışların, ferdi ge- lirlerdeki vasatı bir misli — yükselme, her sahadaki istihlâk ve istihsal artışla— rı hesaba katılır ve muvakkat sıkıntılar yaratması gayet tabii bulunan geniş ya- tarımlar yapılmakta — olduğu d nazaıı itibare ahnırsa endekslerdeki a bir şey ifade etmiyeceği kendılıgınden SOSYAL HAYAT meydana çıkar. Ferdi gelirlerde, istihlâk seviyesin- de, istihsal ve iş hacminde kaydedilmiş bulunan muazzam artışlar, vatandaşla- rın yaşama şartları ve — seviyelerinde 1950 yılına nazaran yüzde yüz ferah- lığa ve refaha kavuşmuş bulundukları— nı açıkça göstermektedir. Demek oluyor ki, vatandaşların ha- yat pahalılığına, geçim d luk ve mahrumiyetlere dukları ve bu mahrumiyetlerin tazyiki altında bunalmış — oldukları yolundaki iddialar tamamiyle yersiz kalmaktadır. Hülâsa, hayat standardı ve Trefah seviyesi tek taraflı olarak fiyat rakam- arı ve geçim endekslerinden istihraç edilebilecek netıceler değildir. hususta ileri sürülen iddialar, meselenin vehleten — aldatıcı tarafının ele alınarak muayyen rakamların hu- susi maksatlar için — istismara çalışma gayretlerinden başka bir şey ifade ede- mez. Bunlar güzeldi, iyi idi. Fakat ikti- darın pek çok şikâyetçi olduğu «kitabi» kimselerin aklına pek güzel girebilirdi. On lira ile günlük yiyeceğini zor temin eden bir vatandaş tarafından asla ve asla kolaylıkla kabul edilir bir izah tar- zı olamazdı. Çünkü o atandaş aldıgı gazetede şu satırları görürsi şadıgı hakikati bilirse, şaşırmı k ke dini alamazdı. Gazetede şu satırlar var- dı. «Türkiye'nin en ucuz ve pahalı şe- hirleri yapılan istatistikler ve ortalama miktarlar ile tesbit edilmiştir. Bu hale göre, Türkiye'nin en pahalı şehri Niğ-, dedir. Ucuzluk bakımından Ankara ve diğer bazı şehırler birbirini takip et- mektedir. Hattâ' o kadar ki, İstanbul dahı pahalılık olçulerı içine alınamaz.» O vatandaş gecenin bir saatinde ga- Ayakkabı boyamak: 25 kuruş İftira kuvveti artıyor