TIB Meslek Tabib odalarının durumu nkara Tabib Odası geçen ay eski Halkevi Konferans salonunda 1954 ayhk toplantılarının ıkıncısını da karşılaşılan bilgisine arzetmekten ibaretti. Oda idare kurulu başkanı toplan- tının açıldığını bildirdikten sonra bir başkan bir başkan vekili ve iki katıp i. Atatürk'ün hâtırasını taziz için saygı duruşu yapıldı Sonra altı aylık çalışmalara aıt rap: kundu. Bu rapor evvelkilerden klı degıldı Tıbbi mü- samereler üniversite ve numune hasta- hanesinde ancak bir kaç defa tertip edi- lebilmiş, Gülhane hastahanesi henüz konferans salonunun onarılması bitirile- mediği için bu ilmi toplantıların kendi bünyesi içinde yapılmasına — müsaade edememiştir. Bu bir kaç ilmi toplantı gerekli ılgıyı de toplayamamıştır. Kütüphane kurulamamıştır. Tabib odası ıçın bır lokal temini de- kabil ola- mamıştır. Ankara tabib odası bugün de Anafartalar caddesinde köhne bir bina- nın Üüst katında gayet dar bir durumda çalışmaktadır. Allah bilir daha da ne kadar çalışacaktır. irden fazla ek görevi olan tabip arkadaşların bu görevleri İhtiyac olan başkalarına verilmiştir. Hekim bulun— durmamakta ısrar eden bazı müessese- lerle iş yerlerinin hekim temin etmele- ri mecburiyeti üzerinde ilgili makam- larla temasa geçilmiştir. Ha iran'da Istanbul da üçüncü büyük kongreye Ankara tabib odasından da tabip ve diş tabibi dele- geler iştirak etmiş, evvelki toplantılar- a izhar edilen arzular, dilekler, temen nıler ve kanunun bazı maddelerının de— ğiştirilmesine yorumlanmasına ait teklifler kongreye arzedilmiştir. Aza kaydı ve aıdat toplama işleri de şu durumdadır Ankara Tabip odası bölgesinde bu- lunan 1200 meslekdaştan isim ve adre— si bulunabilen 1072 sinin odaya kayı! muameleleri yapılmıştır. Altı ay ıçınde 9567 lira 00 kuruş aidat tahsilatı yapıl- mış, 1455 lira da müteferrik gelir te- min edilmiştir. Eylül, 1954 sonundaki nka mevcudu geçen devreden kalan- la birlikte 16262: lira 32 kuruştur. Bazı arkadaşlar Odaya kaydolma- a ve aidatlarını ödememekte ısrar ettiklerinden haklarında takibata geçil- toplanan n memur buri tutulmamasına dair Sıhhıye Vekâ- letinin devlet şurasına vâki müracaatı- nın müsait karşılanarak onların lehle- rinde bir karara varılmış bulunması yü- zünden tahsilât işleri büsbütün sekteye uğramış ve içinden çıkılmaz bir hal al- 18 mıştır. Yalnız serbest sanat icra eden meslekdaşlardan alınacak aidatla Oda- nın bugünkü — masraflarını karşılamak mümkün değildir. Kütüphane ve lo temini bu yüzden imkân dahiline gire- memektedir. Odaların bugünkü gelir ile bütün Türk hekimliğini sinesinde top- layan bir teşekkül hali e gelemı'yecegi de meydandadır. t Şürasının bu kararı merkez konseyıne arzedılmıştır Merkez konseyi kani yorumlanması için Büyük Millet Meclısıne müracaat edileceğini ve alınacak sonunca kadar memur tabiplerden de aidat alınmakta devam edilmesini bildirmiştir. — Meclis- ten de muhalif bir karar çıkarsa oda- ların bugünkü durumlarının bile devam ettirilmesine imkân kalmıyacak demek- tir. Ankara Tabip Odasının 1954 yılı ikin- ci altı. aylık çalışma raporundan özetlediğimiz şu sonuçlara göre gayet müsait bir kanunun uygulanmakta bu- lunmasına rağmen, genel olarak, tabip odaları eski Etibba Odalarının duru- mundan ve zihniyetinden kurtularak he- kim ailesinin mesleki, ve sosyal hayatın- da daha faal, daha verimli bir istika- mete yönelemiyor demektir. Etibba Odalarını ve şimdi de Ta bip odalarını idare etmiş ve etmekte bulunan ark: daşları her türlü isnat ve suçtan tenzıh eriz. Onlar, bütün bu şartlar altında ellerınden geleni yapmış, faydalı olmak için, çalışmış Ççabalamış ve mışlardır.. Suçu biraz da ken de aramak — mecburiyetindeyiz. Biz hekim olarak bu gibi mesleki te- itibar — etmiyor, — bunları için gereken fedakârlığı yapmıyoruz. Bunun en yakın misali ta- mamen bir ısteksızlık ve ilgisizlik nu- munesi olan madır. Odanın 1200 âzasından buraya 43 kişi iştirak etmiştir. Asker tabip olarak iki kişi bu- lunmuştur. Unıversıteden kimse gelme- miştir. Bu ne korkunç bir olaydır? Bu memleket hekimlerinin başbaşa konu- şulması ve hal edilmesi gereken hiç mi dertleri yoktur? Toplantılar Pazartesı yapılmış kimse gelmemiştir. Cuma gü- nü yapılmış kımse gelmemiştir. Pazar günü, boşuz, o gün en müsait bir top- lantı günü olabilir mütalâası yürütül- müştür. İşte o toplantıya katılanların toplamı da 43 fedaiden ibarettir. Ne yapmalı meslekdaşların kendi öz dâva- larına rağbet ve ilgilerini çekmek için idare kurulu başkanı toplantıya davul zurna mı getirmelidir? Bir haftanın, bir gününün bir saatini hem de en boş sa- atini, en kazançsız ve kesat saatini feda miyen insan idare kurulu başkanı tarafından haftaya <«Salıertesi» diye yeni bir gün de eklese yine zaman bulup gelemiyecektir! Tabip arkadaşlar, tabip odalarının bir işe varamadığından, kendilerine fay- dalı olamadığından dem vurur dururlar. Oysaki tabip odası bütün hekimlerin odasıdır. Hekimlerden ayrı ve müstakil bir teşekkül değildir. Onu kalkındıracak yine bizzat hekimlerin kendileridir.. Gelecekler, dertlerini anlatacaklar, ko- nuşacaklar, tenkid ve münakaşa ede- cekler, dâvaları açıklayacak ve düşün- dükleri çareleri dökecekler Ve boylelıkle ortak malımız olan heki: ği, Tabip odalarını ve idare kuı'ullarını hayırlı ve faydalı yollara yöneltecekler- dir. Ne kadar çok meselelerimiz vardır. Lokal ve kütüphane kurulması, bunla- rın Tıbbiyeliden en yaşlı hekime kadar bütün tıp mensuplarının istifadesine ar- zedilmesi, bir misafirhane — kurulması, asistanların mali durumlarının düzeltil- mesi, muhtaç hekimlere yardım, sigor- ta ışlerı yabancı memleketlere gıdecek tetkik seyahati yapacak olanlara döviz temını hacılara, zemzem getirm k Üze- glanan kolaylıkların bu işlerin ba- lanların da nihayet anlarım tes- lim runda' - kalacakları hekimlerden esırgenmemesı ve bu işlerl uğraşan mali: memurlarının d ha sempatik olanlardan seçilmesi ıçın gereklı teşeb- büslerin yapılması, yüksek sağlık şüra- sında Tabip odalarından mumessıl bu- lunması, milletlerarası kongrelerde Türk hekimlerinin delegelerle odalar adına temsili, ağır hastasına hususi arabasiy- le koşan hekimin trafik kanun karşı- sında savunulması, onun arabasının da bir ambulans gibi telâkki edilerek bazı tahditlerden muaf tutulması, bazı öÖzel müesseselerle devlet teşekkullerının he- me takdir ettıgı düşük ücretlerin art- tırılması için teşebbüslere — geçilmesi, hep birlikte halledilmesi ve uğrunda ugraşılması gereken konulardır Bu ka- r hayati dâvalar karşısında susmak lakayt ve künt kal- ak, da hep tabip odalarını ve onun başında bulunanları itham etmek ilmiyorum affedilir bir suç mudur şı da Dr. E. E. AKİS, 6 KASIM 1954