Kurumunun binası vardı. Bir kaç yeni binanın fotoğrafı da <«eski Ankara'ya» ait köşede kemâli ciddiyet ile duru- yordu. Ankaranın hikâyesi iyi başla- mış, fakat gereken "silsile - i merâti- be" Triayet etmeden bir başka bir fasıla atlamıştı. Seneler arasındaki film kopmuştu. Zira birden, — Ankara'nın «mühim politika merkezlerinden — biri» olduğuna dair bir sıra resim, bir diğer fasılda başlıyordu. Bu arada, Ankara- ya ait güzel fotoğraflar - sadece güzel fotoğraftır bunlar - yer alıyordu. Bu resimlerin ön plânında devlet ricalimiz görünüyor, mühim politika merkezi bir şehirde yaşadığımız da Yunan kral ve simlerle teyit ve tespit ediliyordu. Bu fotoğraflar karşısında hakikaten güzel er şeyi temin edilmiş mükemmel şehirde yaşamadığımızı — söylemek in— safsızlık olurdu. Daha ilk bölmelerde tarihler ara- sında bir atlama, iki mühim tarih ara- sında bir boşluk kendini hissettiriyor- - 1923 - 1950 aran - Sanki, Cum- hurıyetın bu devrini, i tarih ara- sında gelişen, geçen hâd İ muş kaybetmiş, hiç bir ğına kanaat getirmiştik.. Sanki bu iki tarih arasında bütün dünyada, bu ara- da memleketimizde her hâdise, her kil, her varlık kaybolmuştu. Hafızasmı kaybeden insanlar gibi idik. Cumhuri- yetin bu devri bizim için yoktu; ker- piç evlerden modern binalara, asfaltla- ra 1923 senesinde — şöyle bir bakmış, rihinde liğimizi kaplamıştı. Hayal meyal, b karanlıgın 1çındekı bellıb elirsiz — çizgi- ler gibi geçen seneleri — hatırlıyorduk. Serginin başından sonuna kadar her parçasında bu rüya, bu boşluk ve bir- den her hakikate kavuşmanın ışıkları ardı! Yürüdükçe bu hâdisenin üzücü tarafları kendini — belli ediyordu. Bu memlekette, bu şehirde, — Ankara'da başlangıç tarih şu idi : 1950.. b langıcın ulaştığı tek tarih vardı Bundan Öötesi, bu tarih arasından gay- risi yoktu, olma ıştı. N sıl inanmazsınız, nasıl — mesele- nin bir tertibe bağlandığını kabul et- Mezsiniz. Sergı in ilk yüz adımı için- de, bir köşeye sıgdırılmış, kocaman bir ağaçtan - bir çam ağacından - alınmış bir parça vardı. rçanın Üüzeri iyi guzelleştırılmıştı Üzerine bir plaka konu lmuş e bir yazı yazıl- mıştı: "Kızılcahamı çam — ormanlık- larında 200 yıllık tarıhın izlerini göste- ren yaş halkaları..' Cilalanmış genış sathın — Üzerine küçük küçük plaka yerleştırıl— miş, bunların üzerine bir çok rih düşürülmüştü. Siz tahmin edeceksınız bu tarihler bir milletin iki yüz senelık macerasında alınmış, en büyük misâl- ler olacaktır. Yanılacaksınız. — İki yüz senelik halkaların içine sıkıştırılan ta- rihlerden bir kaçım söylemekle mese- AKİS, 6 KASIM 1954 leyi kökünden halledelim : 923, Cumhuriyetin ılanı 14 Mayıs 1950, demokrasinin Zzaferi, 2 Mayıs 1954 Demokrat partinin ikinci defa İk- tidara gelişi. Kunuri galebesi, Cumhur— başkanının Amerika'ya — seyahati.. Baş- bakanın Almanya seyahati.. Tarihler bunlardır. İki yüz sene- nin içinden alınıp bir serginin baş kö- şesine yerleştırılen tarihler bunlardır... Bu arada iki yüz senenin değil, son uz bır senelik tarihimizin en büyük hadiseleri dahi yer almamıştır. bır hılafetın ılgası bir harf ınkılabı İ yoktur. sağladığını gösterecek küçük bir plâka konulmamıştır.. Bu tarihler arasında, İkinci Cihan harbinden ölümsüz kurtu- luşumuza dair bir tek satır bulunmaz.. Ağaç kütüğü 1950 den evveli kayıp Vaad, vaad.. amın size verdiği üzüntünün tesirin- den kurtulmadan, birden geniş bir satha, toprağın üzerine — yayılmış, bü- ü oyda yazılarla içinize sindirilmek istenilen propagandalara — rastlıyacaksı- nız Bir havuzun etrafını çimlemişlerdi Yeşilliklerin arasına büyük yazılar ko nulmuştu er biri bir ayrı meseleye aitti. Meseli «Tarım» di ir — fasıl vardı. Yeni yılların büyük — vaadlerini getiriyor, gösteriyordu. rman İÇİ lar yapılacagım mu3d liyordu. Orman davasını baltadan kurtul masını temın edemedg z bir sırada. Sun'i mer'a ve ça yırlar tesıs edılecegı nı bıldırıyordu Köyi lardan çıkan buyuk TI halledemedıgımız bir devirde!. van hastahanelerinin inşa edılecegını söylüyordu. İnsanlarımızı insan — gibi hastahanelerde, hem de bu şehirde Ankara'da banndıramadığımız bir za- manda!. — Hayallerimiz alabildiğine mıştı, genişlemişti. Hayvan — mah- sulleri ofisi kuruyor, orman içinde ya- BELEDİYECİLİK şıyan köylerimizi en kestirme — yoldan dertlerden uzak bir hale lk anlatıyorduk.. Ha hamamları tesis ediyor, her sınıf vatandaşın temiz ve sıhhatli olmasını ediyorduk yaçlarını, hemen karşılıyorduk. - Bir açık hava tiyatrosu - kapalısı malüm - inşa ediyor, belediye hizmetlerinde va- tandaşın mürakabesini sağlıyorduk. Ve kadar mühim bir faaliyette Her köye yol yapıyor, — troleybüslerin adedini arttırıyorduk. unlar olmayacak işler değildi. Fakat bugünkü — imkânları- hemen bir kaç sene vadeli sığdırılmaları — garipti. anlaşılmaz bir işdi. Olabilirdi. 7 içinde bır programa Garip değil, Propaganda alk yığınlar halinde, sergiyi gezer- ken hoparlörler durmadan halkoyı ları, türküler çalıyor, arada sırada se- Vimı ir ses - Hikmet Münir'in sesi - bazı şeyler anlatıyordu Bu memlekette «demokratik rejim» sayesinde — yalanda şu kadar koye şu kadar okul, şu kadar merkeze yol, sıhhat merkezi vesaire in- şa edılecektır getırılecektır' Demokrat Partinin adı, yaptığı ve yapacağı işler, aleni bır propaganda olmaktan — kurta- rılmak istenilirse, bundan daha — güzel hiç bir tarz bulunamazdı. Demokrat Parti adı geçmeden yapılacak işler bi- rer birer anlatılır, ama hepsi «demokratik rejim» sayesinde denilirdi kimsede de pro paganda yapılıyor diye bir şüphe kalmazdı! - Vatandaş bugün kiraların — alabil- Vatandaş bugün tek şey istiyordu, tek tahdit istiyordu: Ev kiralarının korkunç yukseklıgımn önüne geçilmesi kra rlanıyordu destekl <<Bu teşeb- buslerı onra, bun d - resmi bir şah- sa sorunuz - propaganda olamazdı.. Bu şehırde neler olmuş r bu şehirde neler olmuştu. Her M taraf yeşillenmiş, her taraf güllük güneşlik hale getirilmişti. 1950 senesin- de otobüs adedi 57 iken, bugün 149'a yükselmişti. Fakat halâ halk — otobüs duraklarında kuyruk halinde — bekliyor ve otobüse binemiyordu. Bizde rakkam her şeyin büyüklüğünü goz kamaştırı- cılığını gösterir bir meta ehrin temizliği hakkında tertip edilen o güzel dövizler, panolar ne güzel bir istihza idi. Bu şehirde en modern aletlerle o türlü bir temizlik yapılmıştı ki, yılda 95.000 - ton çöp toplanmıştı.. Evlerinizden çöp arabala- rına verdiğiniz çöplerin kilosunu, tonu- nu bilen bir beledıye sokakların as düğünden, arada sırada esiveri garın evlerın bınaların içini, insan goz— 13