Yugoslavya Kominform blokuyla ticaret osla ominform memleketle- Yrıyle tıcaretım dort senelık bır inkı- ya, Polonya, ile yeni ticaret anlaşmaları imzalanmış ve Rusyayla da yeni bir takas anlaşması yapılmıştır Ticari sahada husule gel- iş olan bu inkişaflar aynı zamanda bu sahanın dışına çıkmakta ve zaman Za- man kültürel ve sportif münasebetlerin inkişafında yol açmaktadır. Her ne ka- dar çeşitli sahalarda kaydedılmış olan oslav . Kom betlerı Doğu Blokuyla Batı Bloku ara- sındaki gerginliğin tavsamağa başlama- sı veya diplomatik alandaki sert hava- nın yumuşaklığa tebdilinin bir tezahürü olarak tefsir edilebilirse de meselenin aslım Kominform bloku tarafından Yu- goslavya'ya karşı tatbik edilmiş olan iktisadi müeyyidelerin iflâsı mânasında anlamak daha doğru olur goslavya ile Kominform memle- ketleri arasında yeniden tesis edilmiş larım genişletmesi gerekmektedir. kezi Avrupa memleketleriyle Doğu Av- rupa memleketleri ise — Yugoslavyanın tabii mahreçlerim teşkil etmektedir. 1948 senesinde Rusya tarafından Yu- goslavyanın Kominform memleketlerin- ce zorla iktisadı abluka altına aldırıl- ması Çekoslovakya ve Macaristanı eko— nomik dâvalarla karşılaştırmıştır. yideler ne kadar şiddetli olursa olsurı ticari ve 1kt1sadı münasebetlerin topu- dev. murakabesi altına almak İ bazı Yugoslav mallan İsviçre kanaliyle Çekoslovakya ve Macaristana girmekten geri kalm mışlar, oka olsa gecıkmışl rdır Iktısadı bakımdan bir gerçektir nın da Macaristan ve Çekoslovakyaya ihtiyacı vardır. Zira Yugoslav sanayiinin yedek parçaları bu iki orta Avrupa memleketinden gelmektedir. Şer yüzünden hayır 950 senesırıdenberı Yugoslavya Ame- rika Birleşik Devletleri ve Batı Av- rupa memleketlerinden 400 milyon do- lardan fazla yardım, 300 milyondan fazla orta vadeli ve uzun vadeli kredi almıştır. Şayet Yugoslavya Kominform'- da âza olmakta devam etmiş olsaydı söylemeğe lüzum yok ki Yugoslavya bu vardım ve kredileri alamıyacaktı, iş- te bu bakımdan denebilir kıYg oslav- yanın l948 senesinde | ihracı, doğrusu afaroz edilmesi her ne kadar Yugoslavyayı durumlarla — karsılaştırmışsa — da 1950 denberi Yugoslavyanın Batı Bl kuyla kurduğu münasebetler Yugoslav- sahalarda kullanmasını bilmiş, endustrı— sini kuvvetlendirmiştir. - İşte erikan yardımlarının ve kredilerinin Yugoslav— AKİS, 6 KASIM 1954 ya'da husule getirmiş olduğu müsbet neticelerdir ki Yugoslavya'ya rupa — memleketleriyle — olan munasebetlermde mümtaz bir ve yapacağı yardım — ve kredilerle Yugoslavya bu kadar süratle kalkınamazdı. Fakat bundan Yugoslav- yanın halledilmesi gereken iktisadi dâ- vaları - olmadığı neticesine varmamalı- dır. Onun da çözülmesi icabeden prob- lemleri vardır. Yabancı memleketlere olan borç 350 milyon dolardır, ticaret bilançosu 100 milyon dolarlık bir pasif kaydetmektedir. Bu durum Yugoslavya için son zamanlara kadar ciddi bir me- sele teşkil edebilirdi. Fakat şimdi eski ehemmıyetını kaybetmiştir. Zira 1948 senesine kadar Yugoslavyanın dış tica- retinin © 50 si Kominform memleket- leriyle idi. Vakıa dört senelik inkıta devresinden sonra Yugoslav dış ticareti istikamet ne Yakın ta- ehemmıyetını ortadan kaldırmaz. Yeni ticaret anlaş- maları hacim bakımdan o kadar geniş değildir; Çekoslovakyayla olan anlaşma otuz milyon dolarlıktır. Çek ihracatçı- lar Yugoslavya'ya çelik, yedek parçalar ve kimyevi maddeler satacaklardır. Bu anlaşma iki taraflıdır, yani Çekler de mukabilinde otuz milyon dolarlık Yu- goslav malı alacaklardır. Doğu Alman- ya ve Macaristanla olan ticaret anlaş- maları ise üçer ve ikişer milyon dolar- lıktır ve karşılıklıdır. Rusyayla aktedil- miş olan takas an ının mahiyeti o henüz bellı değildir, fakat pek mahdut laca zannol maktadır. Ruslar daha yade ham petro l, amuk, e kâ- gıdı satacak; mukabılınde çmko kurşun Ve civa alacaklardır. Rusya ve peykle- rinde bu sene mahsul kıt olduğundan Yugoslavyaya yeteri kadar buğday ih- raç edilip edilemiveceği belli değildir. Batı memleketlerinin Rusya ve Do- ğu - Avrupa memleketlerine stratejık maddeler satması, bilindiği üzere yasak edilmiştir. Fakat Yugoslavya bu mem- leketler arasında değildir. Amerikan yardımına çok ve acil ihtiyacı olan Yu- slavyanm Rusyaya strate]ık maddeler 1 verilme- menfaat- ika Birleşik Devletleri ve Batı Avrupa memleketleriyle — münasebetle- AKİS Hoşunuza gittiyse hemen Abone olunuz İKTİSADİ VE MALİ SAHADA rini idame ettirmesindedir. Tito da bu- nu bilmektedir. Kanada Krupp Kanada'da anada iktisadi bakımdan İkinci Ci- han Harbini müteakip cihazlanan memleketlerin başında gelmektedir. İk- tisadi hayat Kanada'da yayılmaktadır. İşte bunun için — Kanada'daki inkişafı yakından takip eden sanayi memleket- leri Kanada'nın mkışafma iştirak etmek yarışındadırlar. Birleşik Dev- pek yakından ılgılenmekte— nzerni harpt sonra harpten evvelkı d u kazan- mış — durumdadır. Krupp fabrıkalarının Kanadada girişeceği teşebbüsler millet- lerarası sahada harpten sonra girişilmiş olan teşebbüslerin hacimde olanı olacaktır.. Buna rağmen Krupp Konzern'in Kanada'da sarahaten hangi ise teşebbüs edeceği pek de bilinme- me İkinci Cihan Harbini müteakip Krupp Batılı Devletlerle bir çok 1htılafa düşmü Kon: bir çelik teşeb- büsü ve muteaddıt çelık işletmeleri vardır. Konzemirı 90 milyon dolarlık ser- vete — sahip olduğu zannolunmaktadır. Harbi müteakip Krupp'un Kanada'da teşebbüs kurmasına ancak Wilhelmsha- ven'daki bir Alman teşebbüsüyle iştirak halinde olması şartiyle —müsaade edil- mişti. Ancak bu yaz Krupp'a mensup bir jeolog Lâbrador yarımadasında Kebek'- in kuzeyinde düşük derecedeki demir madenlerinin Almanyadaki tarzda işle- nebilip işlenemiyeceği üzerinde tetkik- ler yapmıştır. n Kanadadaki faalıyetlerınm bırıncısıdır Ikıncı bir fa- aliyeti jeolog Dr. Kryz Wicki yapmış- tır. Mezkur zat ismi geçen yarımadanın batısında tetkıklerde b lunmuş ve bir mik mir önde- rerek bunlarm 1şletılıp ışletılemıyecegı— ni inceletmiş ve me madenleri Mançurya'daki evsaf’[a oldugu anlaşıl— mıştır. Almanyanın Atlantik Paktına alın- ması ister istemez Alman ağır sanayim- den istifadeyi zaruri kılmıştır. Krupp ve emsali teşebbüsler Nazi Almanyasında olduğu gibi insanlığı tehdit eden kor: kunç birer teşebbüs olmaktan uzakla- şarak insanlığın emrinde ve hizmetinde olacaklardır. TO'ya iltihakiyle bu gedıkler tamamen kapanmıştır. Siyasi vakıaların cereya- nında bu kadar süratli 1nkışaflara nadir rastlamr Herhalde seler zamanı- ızda — geçmiş devırlerdekınden daha süratli gelişiyor. 17