ASKERLİK Süveyş ve Strateji İngiliz askeri kuvvetlerinin — Mısır- dan çekilmesine ait son İngiltere - Mısır anlaşması, 70 yıllık bir ihtilâ- fi halletmiş bulunuyor. İngilizlerin Süveyş Kanalını — askeri kuvvetlerle muhafaza altında tutmaları İmpara- torluk için pek büyük bir ehemmi- yeti haizdi ve Akdeniz - Süveyş bir hayat yolu idi. Burada İngilizlerin son kuvvetleri 37 büyük tesis ve 80 bin asker ve personelden ibaretti. Anlaşmaya göre yalnız tesisleri çalışır tutmak içki 1200 sivil bırakı- lacak ve Orta Doğuda harp halinde veya — Türkiyeye taarruz vukuunda İngiliz üslerinin tekrar faaliyete ge- çirilmesi için — Mısır hükümeti her türlü kolaylığı gösterecektir. Bu an- laşma ile İngilizler, koparılabılecegın âzamisini elde etmişle kü durum öyle idi ki tam bir boşalt- manın artık önüne geçilemezdi. Süveyş Kanalının yeni silâhlara karşı korunması zorluklarından baş- ka Orta Şark milletlerinin çoğunda- ki kararsızlık ve kaynaşmalar da bu bolge tesıslerıne eskisi gibi güvenile- inde mühim bir sebep il ında bıle Ingılız donanması Maltayı terket mişti man Ka- naldan yapılan naklıyatın bir kıs geçen nubundan geçen daha u fakat daha çok emin bir yola çevrıl miş İkinci Dünya Harbinde ise Akdeniz - Süveyş hattı esas trafik yolu halinden çıkarılmıştı. — İngi- lız Stratejısı artık ikmal kaynakları- ı Orta Şark üzerinde değil Afrıkada toplamaktadır İşte bu, Batıya, Aftri ka içine çekiliştir ki, Ingilizlerin Kanalı terketmelerini de kolaylaştır- mıştır. S üveyş Kanalının eski ehemmiyeti- ni kaybettiği daha İkinci Dünya Harbinden önce dahi belli iken ora- da kalınmasında ısrarın — iki sebebi vardı: İngiliz umumi efkârında Sü- veyş, bir hayat yolu olarak, o kadar yar etmişti ki, hiç bir hükümet bu- Tasının terkedılmesme teşebbüs ede- mezdi. Uz ir mazi ile kök salmış olan bu kanaatin degışmesı için sa- manın geçmesi ve halkın, eski impa- ratorluğun — artık tarıhe karıştığına inanması lâzımdı. Diğer bir sebep de, kati bir tazyik ve zaruret olma- dan, ehemmiyeti ne kadar azalmış olursa olsun, böyle bir noktadan çe- kilmekte acele etmek İngiliz politi- kası için uygun düşmezdi Kanal, yol olarak ehemmiyetinden çok kaybet— miş olmakla beraber Orta Doğunun müdafaan için kıymetli bir bölge du- rumunu muhafaza ediyordu. İşte bu AKİS, 6 KASIM 1954 Seyfi KURTBEK sebeplerle İngilizler boradan çekil- meyi mümkün olabildiği kadar ge- ciktirmışlerdı. Anlaşmanın — tatbik — kabiliyeti üzerinde münakaşa edilebilir. Bir harp halinde bu bölgenin tekrar İn- giliz kuvvetleri tarafından işgal edi- lebilmesi o zamanki Mısır hüküme- tinin politikasına ve umumi askeri doruma bağlıdır. Eğer harp yalnız Türkiyeye bir tecavüzle veya İra- nın istilâsı gibi bir harekede başlar- sa İngiliz kuvvetleri Kanal bölgesi- nin işgali için belki zaman ve imkân bulabilirler. Fakat mütecavizin bu kadar budalaca harekederde buluna- fazla iyimserlik olur. Orta Doğuda bir harbe karar verecek bir mütecavizin bütün mühim Stratejik noktalara, mümkün olduğu kadar ayni zamanda taarruza geçe- ceğini ve bu hareketlerin muvaffaki- yeti için daha evvel mümkün olabi- len bütün tedbirleri almağa teşebbüs edeceğini hesap ve kabul etmek ma- kul olur. Kanalın tekrar işgaline mâ- ni olmak için liman ve demiryol te- sislerinin tahrip edilmesi veyahut sa- dece bir tümenin havadan indirilme- siyle Kanal bölgesinin fiilen işgal al- tına alınması gayet mümkündür. İş- te bu sebeplerledir ki anlaşma, Ka- nal bölgesinin bir harp halinde İngi- liz kuvveden ve dolayısiyle NATO dinde bulunması için i değildir. Bu mahzuru yapılacak iş bu anlaşmayı tamamla- maktır. Önce Orta Doğu müdafaası fîılen jorganize edilmeli ve Mısır kuv- vetleri bu müdafaaya katılmalı- dır. Mısırın katılması demek, Mısır ordusunun organıze edılmesı ve kuv- vetlendirilmesi, modern silâh ve vasıtalarla techız edılerek yetişti- rilmesi demektir. İngiliz ve Amenkalılann Mısıra askeri yardım vaadleri bu hususta ümit verici bir alamettı 23 milyo luk Mısır devleti, — yardım edıldıgı takdirde, —mühim bir askeri kuvvet eydana getırebılır Kuvvetli bir Mı- sır ordusu diğer p devletlerini de Orta Doğu mudafaasına sevkeder. Bununla beraber, Mısır ordusunun takviyesi ve organizasyonu ya nız as- keri bir yardım meselesi değildir. Orta Dogudakı diğer polıtık mesele- lerin, huzursuzluğun ve kararsızlığın da halledilmeli icap eder. İngiliz - Mısır anlaşması, bu bölgedeki sıyası kararsızlığı — izale etmiş olmakla beraber, askeri ım- dan Orta Doğuyu zayıflatmıştır. Bu- nun süratle telâfisi, Orta Dogunun bir bütün olarak müdafaa için orga- nize edilmesiyle mümkündür. İngiltere Bir hatanın tamiri B undan kırk yıl evvel yapılmış bır hata, daha doğrusu demokrasinin icabı olarak ışlenen bır gunah bugun İngilterede bulunuyor. Amiral Mountb vel Amiral Mountbatten'in babası Prens Louis of Battenberg ifa etmekteydi. Amiral Mountbatten, önümüzdeki Mart ayında yeni vazifesini Amiral Mc Gri- gor'dan devralacaktır. Prens Louis Almanyada doğmuştu ve Bulgar kralının kardeşiydi. Birinci Dünya harbi başladığı sıralarda İngiliz Kraliyet Donanmasının kumandanıydı. Savaş başlar başlamaz İngilterede bir de gürültü başlamıştı: İngiliz Donan- Londra kulüplerinde bu gö- ahriye nezaretme ımzalı imzasız mektuplar yağıyordu. Mektu larda Prens Battenberg hakkında gayet ağır kelimeler kullanılıyordu. O sıralar. da Bahriye Nazırı, bugünün Başvekılı Churchill idi. Gürültü o dereceyi bulmuştu ki 30 Ekim 1914 tarihinde Prens Louis, Chur- chille istifasını vermek mecburiyetinde kaldı. Bu, kendisi için fedakârlıkların en di. Bu suretle Almanlığından geriye hiç bir şey kalmıy Ordu. Churchill «mükemmi bir In iliz» dıye İngiliz Kraliyet onanmasının amanki kumandam bu Vasıflarını hiç bır zaman kaybetme- miştir. Ancak Donanmanın başında do- ğuştan Alman bir Amiralin bulunman İngiliz umumi efkârını rahatsız ediyor- du. Prens Louis, bu umumi efkârın kur- banı olmuştur. Bugünkü Amiral Mountbatten ba- bası istifa etmek mecburiyetinde kalır- ken genç bir bahriye subayı idi. Son dan İngiltere tarihine şerefle geçecek. bir çok vazifede bulunmuş, Hindistan- da Kral naipliği etmiş, Güney Doğu As- yada müttefik kuvvetleri başkumandanı olmuş, fakat yakın arkadaşlarının ifade- sine göre her şeyden çok İngiliz Krali- et Donanmasının kumandanlığı mev- kiini arzulamıştır. Şimdi, babasının eski Winston hatıralarında Prens Louıste bir bahri yeli ve mükemmel bahseder. Hakikaten makamını işgal etmek üzere bulunuyor. Böylece, romantik arzusu gerçekleşmiş- tir. Ancak bugün İngiliz Kraliyet Do- nanmasının kumandanlığı kırk yıl ev- velki şatafatlı mevki değildir. ki İngilizler donanmalarına hâlâ sıkı sı- kıya bağlıdırlar ama bahriyelilerin ye- rını —bilhassa İngiliz kızlarının kalble- nde— yavaş başlamaktadır. Prens Louis devrinde dünyanın en kud- retli donanması olan İngiliz donanması bugün Amerikan ve Rus donanmaları- nın arkasından gelmektedir. l11