İKTİSADİ Bankacılık Altına hücum Cumhuriyetin ilk yıllarında, memle- kette milli bir banka kurmak ve bir bankanın etrafına — vatandaşları büyük -gaye idi._ milli toplamak en da faaliyet göstermesi, ad sızlık istiyen Türkiye için iyi karşılana- cak, hoş görülecek bir hâdise değildi. i bir ablukanın daha sonraları memleketi kavramasının önüne geçmek şarttı bunun tek çaresı vardı: Milli bir banka kurma tandaşı bu bankanın etrafında toplamak Bu fikrin ilk müj- di e bugün en kuvvetli desteği İş Bankasıdır Derhal kuruldu, az zaman- da gelişti, kuvvetlendi. İ nkası bir milli banka hüvi- yetini alırken, idarecilerinin bilhassa ü i de durdukları bir nokta vardı. Tasarruf mevduatlarını bır fazlalaştırmak ve ban Bu fikrin gelişmesi ile vatandaşın İş Bankasına rağbeti her gün fazlalaştı ve kuvvetlendi. İş Bankası her seferki- de de söylendiği gibi kuvvetini vatan- daş tasarrufundan almış, giriştiği işler- de vatandaş iştirak gücünün kendısme kuw tli bir dayanak olduğunu görmüş- Buyuk bir sermaye tesis etmek, bu sermayeye yardım amıllerını bulmak için. <<seferberlık» yapıldı. Dö- vizler, zamanın imkânları içinde propa- ganda, vatandaşı İş Bankasına para ya- tırmak, biriktirmek için teşvık ettı Bu— nun semerel eri görüldü, bu an- da okul kitaplarına kadar mtıkal ettı ve tasarruf yaptırmak gayreti iyi neti- celer verdi k mıllı servetinde büyük geliş- meler başlayı ca, İş Bankasının yanın- da diğe bankala doğdu, bu bankayı diğerlerı takip etti. Her bankanın, va- tandaşın büyük yardımına ihtiyacı var- dı. Gelecek parayı —vereceği faizler ile— banka alacak, fakat sermaye ola- rak diğer işlerde kullana aktı. İş Ban- kası bu sistemi kurmuş, fabrikalara, te- sislere ' sermaye yatırmağa — girişmişti. Resmı büyük bankalar bu faaliyetlerini ciddi bir esas ile. hazırlamakta idiler. İş Bankası Türkiye'ye ilk defa <<çekılışlen> getirdi. İlk defa banka numarasın larak oter huzurunda piya go keşıde edildi. nun se merelerı de görüldü. Vatandaş bank ya daha fazla nısbette para yatırmağa başlad Bu usul bu kadar geniş bir hare- ket meydana getırınce dıger b nkala- rın bun imkânsız Diğer bankalar, buyukluklerı nısbetınde ayni usulü tatbik etmeğe başladılar. Banka— ların bugünkü piyango sistemleri, husu- i bankaların kurulması ile fa memlekette altın dağıtma ikramiyesi tesis € d A b t şebbüsü eline almışi a yüz ellı lira yatıran her Vatandaşa pıya go AKİS, 6 KASIM 1954 VE MALİ usulü ile binlerce lira kıymetinde altın dagıtacagını bildiriyordu. — İlk günler, piyangonun mânası üzerinde, vatandaş- lar arasında tereddutler hasıl oldu. İlk çekiliş geniş bir propagandaya yol açtı. Vatandaş bir sinemanın beyaz ekranı üzerinde, bir kişinin banka gişesinden yüzlerce altını aldığını görüyordu. tın göz doyuruyordu. Vatandaş için al- tın toplamak, altına sahip olmak her şeyden üstün, her şeyden ayrı bir haz, bir hususiyet taşıyordu. neler ve se- neler paramızdaki istikrarsızlık, küpler içinde altın toplanmasına 1nsanları Zor- amıştı. Seneler ve seneler vatandaş, z topladığı bu altını bankalara vermemış— ti, toprağa gömmüştü, evinin her hangi bir yerine saklamıştı. Fakat şimdi işler Vakıflar Bankası Ömür boyuncu gelir degışıyordu mademki vatandaş banka- İtınını, parasını vermemişti, banka başka bir yol bulmuştu, o vata ndaşa al- tın veriyordu. Bankalara, bilhassa ilk aylar bu bankaya hücum başladı daha dogrusu hücum bankaya değil, altına idi. İlk tecrübe bu kadar geniş ve müs- bet bir netice yerince, diğer bankaların «gözü açıldı». vatandaşın tasarruf mev- duatına iltifat etmesi ıçın böyle usuller vardı. Diğerleri de vatandaşı kendile rine çekmek için altın keşidelerine baş- ladılar. Büyük bankalar, daha çok altın vaadetmek yarışına başladılar ler birbirini kovalıyor, bankalar birbi- rinden fazla altın rakamları vaad ve kadar ki, bir ay ba nkanın Verdıgı altın karşılıgı mılyona yaklaşı :ıT 5 c 0_9. » E o SA S E e £ SAHADA Anc, bankalar vatandaşın başın- daki zorluklan zaruretleri istismar edi- yordu; vatandaşın tatmin edemediği ar- zularını kamçılıyordu. Altın ikramiyele- Ti yanında, ev ve apartman daireleri, büyük, küçük arsalar vatandaşın gözle- ri Önüne renkli afişler, bol reklâmlar ile çıkarılıyordu. Piyangoculuğa paydos İtın, vesair ıkramıyeler bankalarda— ki bir nevi «piyangoculuk» sistemi yavaş yavaş» büyümeğe — ve vatandaş üzerindeki — tesirini geliştirmeğe başla- mıştı. Tenkidler yapılıyordu, milli ge- lir altının böyle durmadan dağıtılması, ve bunun bilhassa bankalar vasıtasiyle yapılması kabul edilemiyordu. Memle- kette esasen bir altın darlığı mevcuttu, bunun da bankalar vasıtası ile durma- dan sağa sola verilmesi iyi karşılanmı- yordu. Her ne kadar dağıtılan altın yi— ne memleket içinde kalıyorsa da, damarımız altın bu şekilde tevzi edıl— memeli i Bankalarm ikramiye, daha doğrusu pıyangoculuk usulüne bir nihayet ver- e mdı. Hükümet otedenberı bu noktada faalıyetını teksıf mişti. Bu rmak için eler arıyordu bir komısyon kurulması, meseleyi enine boyuna tetkik etmesi ve bu suretle tedbirini de bankaların biz- zat araması en u. Bankaları arası banka umum müdür- lerinin iştiraki isyon günlerle çalıştı. Bu çalışmalarda, keşidelerin na- sıl kaldırılabileceği, — hususunda geniş müzakereler oluyordu Fıkırler iki kıs- ma ayrılmıştı, resmi banka umum mü- dürleri bılhasa altın ıkramıyele rinin kal- dırılmasının le hmd idiler. Hususi ban- zi müdafaa edıyorlar altın ve diğer pıyangolara müdah. edilmemesini istiyorlardı. Komisyon ça— lışmalarını bir türlü sona erdıremıyoı'— du. Hükümetin fikri altın 1kramıyel ne son verilmesi noktasında idi. Altın ke şıdelerının kaldırılmasında bilhassa Tank Gürı Vakıflar Ban kası Umum Mü duru— ısrar ediyordu. Memlekette tasarruf mevduatının artma- sında bu nevi keşidelerin büyük rol oy- madığını, bu türlü tertipler olmasa dahı vatandaşm bankalara rağbet ede- ceğini söylüyordu. Diğer bazı banka mümessilleri kendisine iltihak ediyor- lardı. Neticede, çekişmeli konuşmalar- dan sonra, Tank Gürerk ve arkadaş- larının tezi galebe çaldı. Bankalar, al- tın vadetmiyeceklerdi. ankalar tasaıruf mevduatının ge— nişlemesi için diğer an dı. Altın keşıdelen 1955 yılından ıtıba ren kaldırılmıştı, buna mukabil, ev, ar- sa ve apartman ikramiyelerine geniş yer verilmesi prensip itibariyle kabul olunmuştu. Yeni usullere doğrı T arık Gurerk yamna gelen bir me- kalar ise, aksı Memur derhal cevap verdi: