YURTTA OLUP BİTENLER havası esiyormuş hissine kapılmışlardır. H Fakat Celâl Bayar ile İsmet İnönü tö- rene gelmemişlerdir Her şey gayt tabii cereyan etti derken İstiklâl marşının çalışmasını is- tisna etmek lâzımdır. Orkestra temposu fiyle garip bir İstiklââ Marşı çalmıştır ki, gençlerin buna katılmak hevesleri bogazlarında kalmıştır. Acaba İstiklââ Marşımız — değişti mi? Şunu bir öğrenebilsek. Bize öyle geliyor son zamanlarda bu marşa oynayanlar biraz fazla çoğaldı. Kıbrıs mes'elesi Kendimizi aldatmıyalım Gazetenın başlığı son derece — ümid riciydi. Hattâ doğrusu — istenilir- se, iktidar muharrirlerinin lısanıyle ınşı— rah dagıtıcıydı Bu başlığı görüpte olma aya imkân yoktu Kı arı bırbırıne gırdı Haber ınşırah dağıtmakla vazifeli ajanslardan biri —tarafından — verilmiş, inşirah dağıtmakla vazifeli — gazeteler- den biri tarafından neşredılmıştı Bu gibi havadislerin son anlarda ğını müşahade etmemeye imkân ok— tur. Nitekim Yunan başvekili Mareşal Papagos'un Kıbrıs meselesinde — Yunan oı'uşunu müdafaa etmek üzere Birleş- mış Milletlere bizzat gideceği de aynı cıkmemışken bu gibi uyuşturucu riyatın hem memleket, hem de bizzat iktidar için ne kadar zararlı olabılecegı hususuna işaret etmeyi bir vazife bilir. Zira durum inşirah dağıtıcı ajansların haber verdiklerinden bambaşkadır. Kıbrıs — ramlarının komünistler- den papazlara ne derece müttehid ol- duklarım anlamak için bizzat — İngiliz gazeteleri — tarafından — yayınlanan ve uyandırıcı bir tanesi meşhur Manches- er Guardian'da çıkmıştır. Manchester Guardıan lıberal partını şl rını müdafaa parti ise tabıatı ıtıbarıle lmparatorluk fikrini desteklemektedir. Buna rağ- men yazısı Yunanlılara dost bir eda, Yunanlıların tezini benimsemese — bile sempatik gösterecek bir havaya sahiptir. Bu havaya hemen bütün İngiliz - gaze- telerinde rastlamak kabildir. Ğ sözcüleri Kib- risin Yunanistana verilmemesi — gerek- tiğini ifade ederken bilhassa — Türkiye- yi ve ada Türklerini kırmamak istedik- lerini ileri sürmüşlerdir. — İngilizlerin Kıbrısı ne kadar müddet — muhafaza edecekleri belli degıldır. Londra hükü- 10 metlerinin hiç beklenilmedik bir sırada Filistini terketmek veya Hindistandan ekilmek kararını vermiş bulundukları hatırdan çıkarılmamalıdır. s ramlarına gelince, adadan i ifadele- ne n hepsi Yun ilhakın hararetlı taraftarlarıdır lngılızlerle gö- rüşürlerken İkinci Dünya savaşı sıra- larında Yunanistana «vatanınızı müda- faa edeceksiniz» diye — gönderilmiş ol- duklarını hatırlatmaktadırlar lızlere tesir € durum bu dur rının desteg ini temi sözler sarfetmişlerdir. İngi ızler Kıbrıs n etmek için boyle ugün en mühim —propaganda mumi efkâr üzerinde — yapılmaktadır. Yunanlılar bunun âlâsını yapmaktadır- lar ve yapmakta devam etmektedirler. Mareşal Papagos'un bizzat New York'a gitmesi de bunu — kuvvetlendirecektir. Amerikada da Yunan tezinin bazı çev- Gençlik Dâvanın müdafileri relerde sempati ile karşılandığını — in- yokt k kâr etmeye imkân Demokrat Pa rtının cumhurbaşkanı adayı Adlai Stevenson Yunan tezini Birleşmiş Mılletlerde desteklemesı ge- rektıgını açıkça söylemiş, hatta Cabot dge'u bu yüzden şiddetli şekilde tenkit etmiştir Şimdi, hakıkatleri olduğu gibi gö- relim ve kendimizi aldatmayalım. Kıb- rıs rumları birbirine girmiş filân değil- dir; tamamile aksine Enosis, yani ilhak için var kuvvetlerile — çalışmaktadırlar ve bu gaye için kendi aralarındaki ih- tilafları unutmuşlar daha doğrusu şim- dilik bir kenara bırakmışlardır. — İngi- lizlerin adada — kalmasını isteyen ram- lar o kadar azdır ki, onlar bile fikirleri- ni erbestçe soyleyememektedırler Manchester Guardian gazetesinin mu- Milliyetçiler de, sosyalistler de, komünistler de kili- se de aynı dava etrafında toplanmış- lardır. Adada durum bu iken İngilterede de bir çok çevre Yunan tezine sempati beslemektedir. Bu çevreler arasında, işçileri bırakınız, liberaller ve muha- fazakarlar bile vardır. Hükümeti «Kıb- s halkı» nın isteklerine boyun eğme- ge zorlamaktadırlar. diğer raflarında, meselâ Amerikada, an- hummalı bır propa- gandaya girişmişlerdir. Birleşmiş Mil- letlerde kendi lehlerine — bir cereyan mevcuttur ve Mareşal Papagos'un biz- zat New Yok git mesı unu kuvvet- lendırecektır Nihayet, şimdi İngiltere adayı terketmek nıyetınde olmasa dahi bir zamanda bu fikrinden cay- ması muhtemeldir. sada Yunanlılar unları sadece hükümetin değil, efkâfi umumiyenın de bilmesi ve ken- disine - on; e bir harı hattı çiz- a gör eket mesi İlâzım gelmektedır Kıbrıs'ın Yu- nanlılara niçin terkedilmemesi gerekti- ğini kâfi derecede vuzuhla mış olduğumuz meydandadır başka asıl yapılacak iş adamn istikbali hakkında bir Tü k Plânı teklif etmektir Bugüne k dar ıgımız Ingılızlerın muvakkat tezını desteklemek başka şey değildir. Ne istiyoruz? Adanın İn- gılızlerde ilelebet kalmasını mı? Buna madığı — İngiliz gazetelerinin eşriya anlaşılmaktadır Ada bize Onu da düşü diğimiz aşikârdır. Sadece, Kıb s u— nanlılara verilmesin gibi bır arzu ileri sürüyoruz. Halbuki evvelâ oturup, ne arzu ettiğimizi kararlaştıralım Bir plâ- na sahip olalım. Son müdafaa- sını yapalım. Bu yer. yüz' d ldı ba- şında hiç kimse ada üzerinde Türkiye- nin söz sahibi bulunduğunu inkâr ede- mez. Ada bizimdi, onu biz rızamızla İngilizlere devrettık Lozan andlaşma- sında bahis mevzuu ettik. Üstelik kuv- vetli bir Turk ekalliyeti adada yaşa- Böyle bir tez maalesef yoktur. Tekrar ediyoruz. Vakit çok fazla gecikmeden dünya — karşısına bir Türk görüşü ile - Kıbrıs mevzunda - çıkma- lyız. Adanın istikbalini İngilizlerin ve- ya Amerikalıların keyfine — bağlayama- yız. Bugün Amerikada — Stevenson'un rağbet bulsa, şu veya bu se- bepten Amerika hükümeti de o ada elden gider ve bız seyırcı kalmak tan başka bir şey yapamayız. Yunanlılardan ibret almak mecbu- riyetindeyiz. avalarında — tamamile haksız oldukları halde - ada onlara bı- rakılamaz - istediklerini bilir halleri vardır, dünyaya ne istediklerini de du- yurmaktadırlar. Biz ise, daha buna bi- le karar vermiş değiliz. AKİS, 6 KASIM 1954