— Mahreç yak!.. ak haberi tesadüli bir şey midir? Bence bu sözleri Polonya'dan - Kalifomiya')ı kadar ya henüz tüten, ya arlık tütmeyen bütün XZ. bucaların gölğesinde rastladığımız herkesten ayırı ayrı işidebi- nne liriz. Çünkü: mahreç yok! gününm tarihi sadasıdır ve bu sada, bizim ve bize benzer milletlerin yeniden uyanışı ve kurtuluşu | için lâzımdır. n İ Çünkü bu âkibet hiç te beklenmeyen bir âkibet değildi. Bilhas- M sa fransız ihtilâlile açılan liberal kapitalizm, bir taraftan dahil- na de işi ve rekabeti serbest bırakmak, digğer taraflan Avrapanın sir | mukadderatıftı harici pazarlara bağlamak suretile birgün bu ka mukadderatın sürüklenebileceği karanlık istikametleri açık! bı- Dr- rakımıştı. b Bu itibarla iş ve mukavele hüriyeti ve bunum gölğesinde yasayan la'_ serbest rekabet bir taraftan hukukubeşer beyannamesinin yeni a bir devri ilân eden mukaddes fikirlerinden biri olatak doğar- K ken diğer taraftan bizzat bu hüriyet kendi içinde ihtisadi plân- îî sızlık şeklinde yeni bir içtimat illetin unsurlarını da rüşeym ha- linde besliyordu. an ülk Fikvaki fransız ihtilâlcileri daha konvansiyon zamanında sefa- id- letlerini gösteren bu içtimait plânsızlık hastalığını - fransız ihti- İğlcılarına has olan bir mefküreci saflığile - ya emirnameler, ya v şenliklerle ilgaya tesebbüs ectmişdiler. un Meselâ 1793 kanunu esasisi halka iş ve ekmek temininin Devle- an tin borcu olduğunu mutaazzimane bir Hisan ile beyan ediyordu. Halbuki kendisine iş ve ekmek teminini devletin borç telâkki on ettiği halk hakikatte sokakta serbest iş mukavelesinin ve serbest rekabetin eline bırakılmış ye mukadderatı tam bir iktisadi fe- iş- tişizme tâbi kılınmıştı. Sonra yine meselâ konvansiyon fakirli- h- | ğin artık mülga (!) olduğunu ve bu kanımun neşrolunduğu gü- ti nün her sene milli bir bayram sayılmasını emreden bir kanun neşretmişti. Netekim, ertesi sene bu maksatla yapılan bir şen- Hkte (Şan dömars) da toplanan bazı çıplaklara kıymetleri kal- mamış bir mıktar asiniya (kâğıt para) dağıtılmıştı. Fakat fran-