1 Eylül 1934 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 25

- - sI i- racatı teşvik etmek itibarile ancak clverişli ve faydalı bir tesir demektir, Fakat Almanya için, bu şartlardan bir çoğu yaktur. Bir kere, yıgınların alım kabiliyetine tahsis edilecek bir serma- ye ihtiyatı yoktur. Almanya bunun yerine, Devletin müstakbel vergilerine dayanan devlet kredisini kullanmış ve huna da karşı- hk olarak, harice tediye edilmesi lâzım borç taksitlerini göster- miştir. Fakat hariç, bunu terviç eimeyip taksitlerin ödenmesi ü zerinde ısrar edince, haddi zatında nasıl ve nekadar olduğu meç- hul bir devlet hütcesinin mali' garantisinden başka bir istinatgâh kalmamıstır. Almanya, hammadde kaynaklarına malik olmadığı için, «iç pa- zar kalkınması» programının daha ikinci yılında, dövizsiz ve bi- naenaleyh hammaddesiz kalmıştır. Şimdi bunu bir takım Ersatz istihsalâtı ile tesirsiz bırakmak istiyor ki, yukarıda söylediğimiz gibi bir hayaldir. Yıgınların alım kabhliyeti meselesine gelince, Almanya, öteden- beri, daha ziyade ihracat fazlasile geçinen bir memlekettir. Bir takım istatistik rakkamları Alman iktisadyiatının ancak ©4 20 si nin dış piyasalarla alâkadar olduğunu gösterse bile, tediye faz- lası yerine muazzam tediye açıkları olan bir memleket için bu 20, muazam ve hayali bir nisbettir. Bu, şu demektir ki, Al- manya, bu ©b 20 yi ihmal ettikçe ve işsiz hıraktıkça, memleketin ümuümi alım kabilhiyetini hendesi bir nisbet dahilinde baltalama- ğa mecburdur. Ve bugün gördüzümüz manzara da bundan iba- rottir, Almanyada, bazı sanayi şubelerinin mahreçsiz kalması, ham- maddesiz kalmasına kadar dayanmıştır. Almanya bunu, bir yandan Ersatz hammadde keşfetmek suretile önlemek isterken bir yandan da Şarki Avrupa yani Balkan ve yakın sark memle- ketlerinde kendine göre hammadde iştihsalâtı siparisi vermek peşindedir. Krediyi kesen alacaklılarını pişman etmek için, ye- ni hammadde mütecahhitleri keşfedip bunları yetistirmek ilk ba- kışta fena bir fikir olmasa bile, keza bir iki senede hallolabile- cek bir iş değildir. Bu yeni hammadde tedarikâtı muntazam bir hal alıncaya kadar, bunara muhtaç olan sanayi şubeleri ne ya- 25