— Liyan ipekcilikte ev vc el san'atlarına döünmeğe mec- burdur. Bize arlık dünya piyasasında fabrika ihracatçısı olarak iş yoktur. Bu benim müdalaa etliğim ve şimdi teeyyüt eden ka- naatımdır. Biz artık eski Liyon'un tarihi şöhretine dönmeliyiz. Güzel el ve ev san'atları ile aleme spesifik emtea veren bir mem- leket haline gelmeğe mecburuz. — Fakat sebebi? — Sebebi gayet basit: Çünkü mahreç yok! Mösyü Pierre Clergeat'in yanından ayrıldıktan sonra kendi ken- dime düsünmeğe devam ettim. Yol Rohn nehrinin bir köprüsün- den geçiyor ve Rohn, İsviçre dağlarından aldığı hızla dalğalana dalğalana akıyordu. Köprünün üstünden Liyon'u bir buaştan bir başa görebüliyordum. Şehrin ufuklara karışan kenarları fabrika bacalarile doluydu. Bazan tüten ve bazan tütmeyen bacalar ar- tasında Liyon; bugünkü fransaya bu bacaların; bu ancak tüttü- ğü ve işlediği zaman etrafım doyuran ve durduğu gün çocukla- rını yiyen bir dev gibi etrafını kaynran bacaların bir hediyesi idi. Bir an için bu bacaların büsbütün karardığını ve şu koskoca Liyon'un bir takım damlar altında el ve ev eşyası yapıp âleme satmakla geçinmeğe çalıştığım, el tezgâhile ipek dokuyup ev tezgahile dantelâ örmeğe uğraştığını görür gibi oldum. O zaman bu ufuklar, caddeler ve köprüler hayalimde küçüldükçe küçül- dü. Fabrikaların yerini 1789 den evvelki atölyeler aldı ve cad delerin etrafında bir takım esnaf loncaları peyda oldu. Fakat bu Liyon, bu kendisine yeni ve mutevazı geçim yolları a- rayan eski mağrur Liyon bana pek hazin göründü. Çünkü onun bu manzarası Iuırışıbın(ıa ben mcşhur Şurl Tcksiye'nin bundan yüz yıl evvelki Bursa için yazdığı sözleri cesaretle hatırladım: — Bursa bir şehirdir ki ozaman onun ipeklileri Liyon'da Liyon ipeklilerine muvaffakıyetle rekabet edebiliyordu! Yüz sene evvelki Liyon!.. Fakat bu tahayyülümüzü neye geniş- letmeyelim, meselâ yüz sene evvelki Avrupa!... Sanayisiz, silâh- sız ve hekemonyasız Avrupa!.. Fakat cihanda yeni ve adaletli bir muvazenenin kurulabilmesi için bu rüc'at lâzım değil mi?.. Zaten olan bundan başka nedir? İşsiz fransız işçisi ile Mösyö Pierre Clerget'in ayni dilden söyledikleri: 8