Mecmualarımız. Memleketimizde günden gkünc eld- di mecmunların sayisi nrliyor. Bu hüdiseyi telâkki ttmemek raümkün değildir. Çünkü, bu, bize, gyerek okurlar, gerek ya- memnnun İyetle Zarlar araesında bir seviye yükse lişinin müjdesini — veriyor Arlık, titiz kalera sahipleri, Imzalarının aburcubur neşriyat icinde görün- mesinden sıkılmağa ve temiz ruh- lu balk kötü melodramdan, ufu netli benname edebiratından bık- maya, liksşinmege buşlamış de mektir. Birbiri ardısıra çıkan bu mecmunlar, adete gerizi patlamiş bir sokuktau kendiliğinden peyda oluveren kaçamak ve sığınakları andırıyor, Merhangi bir suretle pislenmekten veya sadece mide bulantısından korkanlar paçala- rını sıvayıp bunlara illüen vediyor- İar. Rundan, iki yıl evveline gelinciye kadar (Kadro) mecmuacılık ha- yatında hemen yapyalnız ribiydi. Sonra, arkasından (Çıfır) ve aonun arkusundan (Ülkü) yetişti. .Bilraz daha sonra oöon beş günlük (Var- lhk) mecmuasının kaflleye iltihak ettiiğini gördük. Bu piştar mecmu- aların dördü de Ankara'da çıkar. Çığır, Kadro'yla yalmız bhemyşeri değll, hemen hemen yaşıt gibidir. Bundan başka, ilk nüshasından- beri tultuğu yoldaun bir parmak inhitraf etmeyişi, disiplinli ve teş- kilâtlı bir gençlire taraftar oluşu itibarile inkılâp nizamuun ne de- mek olduğunu anlamış bir meslek nrkadaşı savılır Geçen ay bir yaşını tamamlayan Ülkü; İlk sayısmdanberi, bise, da- iran, (YXYeni Mecmua) yı batırlat- maktadır. (Veni Mecmua) bizde, ilk dddi mecmua örneğidir. Meş- vütiyet devrinin o emsalsiz Likir ınaArşisi arasııdan, ilk defa ola- rak, Romalı Katon gibi bir nizam ve inzibat bekçisi vekariyle orlua- ya çıkmıştı. O zaman, (Yeni Wec- mun), çoğumuza, Hizumundan faz- la sıkı ve yeknaszak gözükürdü. Zi- ya Gökaln'ın fikri öotoritosi ise üzerimizde bir ağırlık gibiydi. O zamandan bu zamana, ne kadar değişmiş olduğumuzu, Ulkü'yü eli- mize aldığımız vakit daha iyi hls- sediyoruz. Çünkü, Ülkü'de eksik bulduğumuz şey muhtelif yazılar arasında. bir renk ve prensip soy- daşlığı ile, bir Ziya Gökalp otorl- tesidir. Gerçi, memleketin bütün ehliyet ve kabiliyetlerini kendi içine almış büyük bir teşkilâlın organı olan Ulkü için eksik telâk- Ki ettiğimiz bu iki noktayı derhal yerine getirmek işten bile değildir Fukat, Ülcü, muayyen bir müte- fekkir kadrosu olmaktan ziyade geniş bir fikir lâborstuvarı olmak maksadını takip ediyor, ve sahife- lerini, fırkamızın ana prensiple- rinc uygun olmuk şarlile memle- ketin bütün okur yazarlarıns açık bulunduruyar. 47