nın aşağısına düşmedi. Buna rağmen bizim İstihsal merkezleri- mizde kuru üzüm fiyatları istihsal fiyatlarmın aşağısına düşmüş bulunmaktadır. Demek ki, burada satış cephesinde bir hozuk- luk vardır. O halde burada herşeyden önce satışı teşkilâtlandır- malıdır. İstihsalin de satışla beraber teşkilâtlanması ise kâr marjını müstehlik lehine büsbütün genişletecektir, Fakat satışın teşkilâtlandırılması demek, zaten kürla çalışarı tacirin daha fazla kazanması için müstahsile karşı cephe birliği yapması demek değil, doğrudan doğruya zararla satan müş- tahsilin cihan piyasası #iyatlarını kendine maletmesi demektir. İhracatçıların teşkilâtlanması kendi aralarında rekabeti kaldırır ve cihan piyasalarına mehsullerimizin anarşik bir tarzda arzının önüne geçebilir ve bu suretle ihrucatçıların cihan piyasası fiyat- larından tam bir surette istifadeleri temin edilebilir. Hiç şüphesiz ki, bu ihracatçılar lehine büyük ve müspet bir a- dımdır. Deniliyor ki, yabancı piyasalarda arz fiyatlarının cihan piyasası fiyatlarından aşağı düşmemesi iç fiyatları üzerinde mukabil te- sirini yapacak ve istihsal merkezlerinde de satış fiyatları yük selecektir. Bu iddianın da tahakkuk etmesini candan dileriz. Yalnız bazı ihtimallere şimdiden işaret etmekten kendimizi ala- miyoruz: Meselâ, afyorlarımızın istihsal merkazlerinden alım fiyatlarile cihan piyasalarında satış fiyatları arasındaki büyük #arkı düşü- rerek, diyoruz ki, müsthsil tarafından anarşık fiyat arzlarının önüne geçilebilecek mi? Sonra birleşmiş tacirlerin, aralarında anlaşarak alım — fiyatını müstahsile dikte etmeleri tehlikesi meocat değil mi? Bu tehlikenin mevcudiyetini bir an için yok farzetsek bile, mün- tahsillerin mahsulü idrak ettikleri zaman, nakte teahvil ızlırarı karşısında piyasaya birden arzedecekleri ve birbirlerile rekabet ederek fiyatı kıracakları muhakkaktır. Bu suretle ihracatın teş- kilâtlanmasından hasıl olacak fazla kâr yine istihsale akmıya- caktır. Ve köyde yine teraktim olmıyacaktır. min edilmeyecektir. Milletlearası ticaretin aldığı şekil, para mübadelesinde olduğu Yani asıl gaye te- M gibi, MÜd lele:l Kle: müt Yal. Mal kâr mel bizi bir ni | Sa, faz