leri- n ÜŞ dir. kâr şan liği tülg- dir. ırir pDın fat- üSI (Pt ğ ar'ı )et Bç B gibi, mal mübadelesinde de Devletin nazım ve müdür rolünüün müdahelesini icabettiriyor. Serbest dış ticaret zaten kalmamış- tır. Devletler arasında aktolunan klering ve kontenjan mukave- lelerile tacitin iş sahası çerçevelenmiştir. Klering mukaveleleri memleketler arasındaki mal mübadelesi- nin para cephesini Devlet bankalarının aralarında yaptıkları mütekabil mahsuplarla tanzim etmektedir. Yalnız şu var ki, para cephesi, mal mübadelesinin bir neticesi- dir. Mal mübadelesi ise, kontenjan hudutları dahilinde, tacirlerin kâr hesaplarına ve iş kabiliyetlerine terkolunmuştur. Eğer rakip memleketlerin tacirleri daha açık gözlü ve işbilir çıkarlar da, bizi yabancı pazarlardan uzaklaştırırlarsa ve nelicede herhangi bir devlete karşı klering hesaplaşmasında borçlu çıkarsak, ya- ni o memleketten ithalâtımız ihracatımızdan daha fazla olur- sa, o vakit ne yapacağız? Aradaki farkı dövizle mi ödiyeceğiz? Aktâini düşünelim:! Bir memlekete ihracatımız, ithalâtımızdan fazla çıkarsa, yani o memleketten alacaklı olursak bu alacağı- mızı döviz olarak nasıl talep edebebileceğiz? Demek ki, ticaretin yalrız para cephesinden tanzimi kaâfi gel- miyecek, mal cephesinden de tanzımı zarureti zamanla kendi- sini empoze edecektir. Bilhassa, Türkiye gibi inşa halinde bulunan bir memlekette dış tcaret, milli sermaye terakümünün kaynaklarından biri olmak mecburiyetindedir. Bir taraftan köy istihsalinin kârlılaşması, diğer taraftan itha- lât ve ihracat kabiliyetimizin ihtiyaçlarımıza göre tanzimi için harici tHicaretimizde Daevletçi bir telâkkinin yer alması zarureti gittiikçe kendisini hissettirecektir. Belli başlı ihracat mallarımı- zın müstahsillerini, Devlet kooperatifleri içinde teşkilâtlandıra- rak hem sürümü müstehlik lehine tanzim etmek, hem de memle. ketimizin ordu, nafıa, sanayi gibi müdafan ve inşa ihtiyaçları için ve millelimizin istihlâk ihtiyaçları için hariçten ithal etmek mecburyetinde olduğumuz malları bu kooperatiflerin ihracat kuvvetlerile takaslandırarak harici ticaretimizi ve ayni zaman- 'da iştihsalimizi millet iktisadyatımızın içinde ahenkli ve uzvi bir surette vazifelendirmek, günün en mühim davalarından bi- tidir. 15