“DEVLERİN İNTİKAMI'NDA YERLİ KOVBOYLAR İmamın aldığı haraç Bir film çevriliyor yer Eskişehir. Mekân, otellerden biri Mevsim, kış başlangıcı. Saat, sabahın 5'i. Kapılara güm güm vuruluyor. Yataktan salya, soluğu koridorda alıyor. Koridorlarda bir koşturmadır, bir gürültüdür gidi- yor. Havada bir emir dolaşıyor: "— Çabuk ol un, çabuk Kayi çabuk!" , Otelin içi, hava saldırısına uğranılmışcasına bir- birine girmiş. Uzun koridora hi kapılardan birerli ikişerli çıkıyorlar: İşte, Fikret Hakan, Kartal Tibet, Zeynep Tanju Gürsu, Erkut Taçkın... Erkut gaşlan mı? Yani, şu şarkıcı ye-ye'ci Erkut Taçkın Yıldızların hepsi de birer karış sakallı ve "evlere şenlik” kılık - kıyafetli. Kartal Tibet, resimli roman- lardan fırlamış mibi, Başında uzun saçlı bir peruka; belinde, bacaklarım döven bir kılıç. Belki bin yıl ön- cesinin kıyafeti. Merdivenleri koşarak iniyor, avluda bekleyen mi- nibüse doluşuyorlar. Minibüs hemen hareket ediyor. dakika sonra ortalık süt limandır. Otel ye- niden uykuya dalmıştır. Bir batında 2 film! A ynı günlerde Eskişehir'de, iki ayrı film ekibi iki ayrı film çekiyordu: Birincisi Suat Yalaz'ın ünlü 36 Karaoğlan"ı, öbürü Feyzi Tuna'nın “Devlerin inti- kamı". Her iki filmde de önemli unsur, "attı. Bu yüzden ekipler, atların bol olduğu -Çifteler Harasına yakınlığı yüzünden olacak- rivayet olunan e hir'i seçmişler ve gelip, şehirde dı. Her sabah, şafaktan önce yollara düşüyor, şehrin çok uzağında dağ başlarını mekân tutuyor ve gü- neşle birlikte çalışmalarına başlıyorlardı. “— Çabuk olun, çabuk olun, çabuk!" Çekim boyunca bundan başka söz duyulmuyordu. Herkes, arkasından atlı kovalıyormuş gibi çabuk ol- maya, elini çabuk tutmaya, yapacağını çabuk yap- maya mecburdu. Çünkü her geçen saniye, para de- mekti. "Devlerin intikamı"nı çeviren ekip daha telâş- lıydı. Çünkü, "Karaoğlan" ekibi alabildiğine geniş ve açık arazide çalışırken, bu ekip bir köyü seçmişti. Hi- kâyeye göre, -Fi Hakan, Tanju Gürsu ve Erkut Taçkın- bu köye gelecekler, kötü adam -Erol "Taş- onları baskınlayacak ve arala- rında kıyasıya bir silâhlı çatışma olacaktı. Brodüksiyon âmiri, yüzünden düşen bin parça, çıkageldi. — Köylüler çalışmamıza İzin vermiyorlar.." de- i Köyün imamı, prodüksiyon âmirini bir köşeye AKİS