Özlemi çekilen değişiklik "Güçlü". Yazan: August Sirina- berg. Çeviren: Ülkü Tamer. Sah- neye koyan: Nuri Altınok. "Matmazel Julie" Yazan: Au- gusi Sirindberg. Çeviren: N Çalışlar. Sahneye koyan: Nurı Altınok. Tiyatro: Oda Tyeiraii. A sıldığından 12 dakika sonra per* de kapandı. Küçük salondan tek alkış yok. Oysa, "Güçlü" oynanıp Üstelik iki genç oyuncu -Tülay Artuk ve Elvan Özak-, bu kı- sacık zamana başarılı bir oyun sığ- dırmak ustalığım göstermişlerdi. O halde, seyirci niçin alkışlamıyordu? Salondakiler, bir perdelik bile olsa, bir oyunun bu kadar kısa sür- mesinin o şaşkınlığı o içindeydiler. Yoksa, kötü oyun ve. oyuncuyu bile alkışlamak nezaketini bir gelenek olarak sürdüren Ankaralılar mutla- ka alkışlarlardı. Seyirciler bu o sahne - salon ko- pukluğunun başka nedenleri bulu- nup bulunmadığını düşünürlerken perde, Strindberg'in ikinci oyunu "Matmazel Julie" üzerine açıldı ve Christine, kendisini iğfal eden uşağı ecan'm uzattığı ustura ile intihara giderken kapandı. Geleneksel alkış, perdenin birkaç kez açılıp kapan- masına kadar sürdü. "MATMAZEL JULIE"NİN TRİOSU Alkışın nedeni ne?. AKİS Birinci oyundaki sahne - salon kopukluğunun böylesine kısa bir zamanda ve gene bir Strindberg'in oyunu üzerinde yeniden kurulusu insanın kafasında büsbütün bir problem olup çıkıyor. Strindberg'in "Güçlü"sünü alkışlamayanlar, bir saat sonra "Matmazel Julie"sini a- caba neden alkışladılar? Bu davra- nışta ölçü gerçekten "beğeni" mi- dir? Yani "Güçlü'yü beğenmedikleri için alkışlamadılar da, "Matmazel Julie'yi beğendikleri için mi alkış- ladılar? Buna, "Hayır" demek gerekir. Üstelik, bu çelişik davranışı göste- ren seyirciden ve her Od oyunu oy. nayanlardan yana çıkarak... Evet, ortada bir terslik var. Bu terslik. Oda Tiyatrosunda yapılan işten geliyor. Hemen denilecek ki, "Terslik neresinde? Avrupa'daki oda tiyatroları da, oda oyunları türüne giren eserleri oynarlar. Bunların en güzel örneklerinden biri olan Mat- mazel Julie'yi de sık sık sahneye ko- yarlar" Sözü edilen terslik, işte bu "ha- zır-doğru" cevaptadır! Sadece Ankara'da, toplam 2702 koltuklu beş tiyatroya sahip Dev- let Tiyatrosu, bunlara 65 koltuklu minik bir tiyatro daha eklerken, Türkiye'nin şartlarım hiç düşünme- miştir. Yetkililer, bu yeni tiyatroya bir başka nitelik ve öz kazandırmak endişesini duymamışlardır. İki Strindberg oyununda sahne salon ilişkisi üzerinde (o durulunca, ortaya bu sorunlar çıkmaktadır. 65 seyircisine halkçılık sayılıyorsa, bu, bir halkçılıktır. Yok, tiyatronun ye- ni bir türüne alıştırmak amacı gü- dülüyorsa, o da sonuçsuzdur. Yararlı olmanın yolu e ni yapılabilir? Meselâ bu ti- o, bir deneme sahnesi olarak kullanılabilir ve büyük yararlar tan bir tiyatro lâboratuvarı olabi- lir. Bunun, tiyatro amatörleri, dır. Bu arada, okunma sırası bekle- yen oyunlar, sahneye bir eser koy- mak için sıra bekleyen genç tiyatro adamları, değişik bir oyun tarzı dü- şünen oyuncular da gün ışığına çık- mış olurlar. Oyun biter ve denemeyi vapanlarla seyredenler tartışırlar. Birbirlerini karşılıklı eğitirler. Böy- lece, o ölü sahne - salon ilişkisi bir değişik anlam kazanır. Kısaca, Türk Tiyatrosu canlı, hareketli bir çekir- değe kavuşur. Hem de, geleceğe gü- zel meyvalarını verecek olan bir çe- kirdeğe,.. Oda tiyatrosunda böyle bir de- gişikliğin oOözlemini çeken tiyatro amatörlerinin, oyun yazan, oyuncu ve genç tiyatro adamlarının çoğun- lukta olduğuna inanmakta rayda var. SELMA TÜKEL :* TÜLAY ARTUK VE ELVAN ÖZAK "GÜÇLÜ'DE Alkıssızlığın nedeni ne? 35