ATATÜRK VE OKYAR AİLELERİ ÇANKAYADA Dostluk bir şeydir, politika başka şey.. Muhalefet milletvekilleri ayrı sebepten sinirliy- diler. ll cereyan etmiş konuşmalar hemen o ge- ce Ankara'nın dört bir tarafında duyulmuştu. İsmet Paşa ve radikalleri, Karabekir Paşayla arkadaşlarını tedirgin ediyorlardı. Bunlar, kendi başlarına bir şey- ler getirilmek istendiğini pek âlâ görüyorlardı. Te- rakkiperver Cumhuriyet Fırkasının idarecileri Halk Fırkasının Grup toplantın ile Meclis toplantısı ara- sında dununu görüştüler, takınacakları tavrı konuş- tular. Fethi Bey Hükümetini ayakta tutmaları lâzım- dı. O kabine düştüğü takdirde yerine bir İsmet Paşa kabinesinin geleceği muhakkaktı. Bu bakımdan, is- yan hareketini telin edecekler, bunun mahalli bir ayaklanma olduğu yolundaki Fethi Be ey görüşüne ka- tılacaklar, suyu daha fazla bulandırmaktan çekine- ceklerdi. Muhalefet partisinin içinde bunu beğenmeyen, bunun kendilerine memleket dahilinde prestij sağla mayacağını düşünenler yok değildi. Onların istedik- leri, biç olmazsa bir suretle, Doğudaki olaylardan İk- tidarı sorumlu tutmaktı. Ama, Meclis toplantısı ari- fesindeki görüşmelerde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasında, Halk Fırkasının aksine, mutedillerin gö- rüşü hâkim oldu. Meclis genel kurulu önce, Hükümet Başkanının izahatını sükünetle dinledi. Fethi Bey eskisi kadar olayı küçümsemiyordu. "Genç vilâyetinde bazı âsiler devlet kuwvetlerine karşı e diyor, "isyan bölgesi"nden bahsediyor, Şeyh Sait'in "Hükü- metçe muhalif tanınmış unsurlar'la sıkı temasını açıklıyordu. Başbakan, Piran'daki vakanın basit bir patlama olmadığı görüşünü savundu. Şeyh Sait bu patlatmayı yapmadan önce, biri İstanbul'da, diğeri Halep'te bu- lunan iki oğlunun Hınıs'a dönmelerini beklemişti. Bu oğullar iki merkezde bir takım temaslar kurmuşlar- ı. Hükümet bunların mahiyetinden haberdardı. Fethi Bey bundan sonra askeri durumu anlattı ve gerçekleri saklamadı. Şeyh Sait kuvvetleri taarruz, bizim birliklerimiz savunma halindeydiler ve bizim- kiler şimdilik çekiliyorlardı. o Zaten Sıla Yönetimin ilânını da bu vaziyet gerektirmiyti. Başbakanın asıl bundan sonraki sözleri Mecliste ilgi çekti. Fethi Beyin, Grup toplantısındaki konuş- maların ışığında, olayı yavaş yavaş bir "karşı ihtilâl" diye görmeye başladığı anlaşılıyordu. Ele geçen bir takım vesikaları açıkladı ve hilafetçiliğin, şeriatçılığın isyanın temelinde yattığını açık açık beyan etti. Dedi ki: "— Ele geçen bir vesikadan anlaşıldığına göre Abdülmecid'in oğullarından birine halifeliğin overil- mesi düşünülmektedir." 27