20 Kasım 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

DIŞ OLAYLAR Ordunun tutumu ncak bugün Ulusal Kurtuluş Cephesinin elindeki en önemli koz ne bölge halkının desteği, ne de Suudi Arabistan'ın duası ve parası- dır. NLF'nin şimdiki halde en önem- li kozu, İngiltere tarafından kuru- lup yetiştirilen Güney Arabistan or- dusunun da, büyük çoğunluğuyla, ondan yana olmasıdır. İngiltere, bundan bir süre önce, Güney Arabistan'daki bütün ümitle- rini ordunun yapacağı bir darbeye bağlamıştı. Londra'ya göre, eğer Güney Arabistan ordusu yönetimi ele alacak olursa, buradaki İngiliz çıkarlarını daha iyi korumak müm- kün olabilecekti. Fakat ordu, şim- diye kadar politikanın dışında kal- maya büyük bir dikkat göstermiş e son günlerde de desteğini Ulu- sal Kurtuluş Cephesinin arkasına koymuştur. Zaten bunun üzerinedir ki, İngiltere, geçen hafta iktidarı devretmek üzere Ulusal Kurtuluş Cephesi ile görüşmelere başlamayı kararlaştırmıştır. İngiltere'nin bu kararını FLOSY nasıl karşılayacaktır? Burası henüz belli değildir. Eğer bu kuruluş NLF'nin yönetimi ele almasını ka- Arabistan'ın buraya ayrılık tohumlan yüzün- ikinci bir Yemen olup çıka- ektikleri den caktır FRANSA Homurtu büyük yerden gelince “Yransa bir zamanlar, Dreyfüs'- ten yana olanlarla o Dreyfüs'e karşı olanlar diye ikiye bölünmüş- tü. Bugün ise, Zamanski'cilerle Ve- del'ciler diye bölünmüştür." Bu sözler, Fransız Eğitim Baka- nı Peyrefitte'in, geçtiğimiz haftalar içinde söylediği ve gerçeği pek iyi yansıtan bir demecinden alınmış- tır. Mark Zaman ski, Paris Üniversi- tesi Fen Fakültesinin 51 yaşındaki matematikçi Dekanıdır ve hem ka- tolik olduğu, hem de ilerici geçin- diği için "Pembe Dekan" adıyla ta- nınmaktadır. "Pembe Dekan"a gö- 20 re, eğer Fransa'daki üniversite eği- timinin çağdaş bilimsel düzeye u- laşması isteniyorsa, Üniversitelere alınacak öğrencilerin sayısı kesin- likle sınırlandırılmalıdır. e Bilindiği gibi, bugün Fransa'da lise olgunluk -"baccalaureat"- sınavlarını başa- rıyla veren herkes, istediği fakülte- ye girebilmekte ve bu yüzden, lise bitirenlerin sayısı çoğaldıkça fakül- telerdeki öğrenci sayısı da alabildi- ğine şişmektedir. Zamanski'nin görüşlerinin kar- şısına, daha geçen yıla, kadar Paris Hukuk Fakültesi Dekanı olan ünlü hukukçu George Vedel dikilmiştir. Vedel'e göre, üniversiteye girişi sı- nırlamak, Fransa'ma, üzerinde o kadar titrediği demokratik ilkelere aykırıdır. Öğrenci artışı karşısında yapılacak şey, girişi sınırlamak de gil, yeni yüksek okullar açmaktır. Ah şu öğrenciler!. (Üniversitenin iki ünlü bilim ada- mından gelen bu aykırı görüşler karşısında, hükümet de güç durum» da kalmıştır. Peyrefitte, bugünkü Fransız Üniversite sisteminde bir değişiklik yapmak ve eğitim düze- yini yükseltmek gereğini kabul et- mekte, fakat bunun nasıl gerçekle- şebileceği konusunda henüz hiçbir karar verememektedir. Bazı göz- lemcilere bakılırsa, General De Ga- ulle de Zamanski gibi düşünmek- tedir. İşte uzun süredir suyun altında yatan bu üniversite sorunu son gün- lerde birdenbire suyun yüzüne vu- ruvermiştir. o Sorbonne'un, Peyre- fitte'in de katıldığı açılış töreni sı- rasında binlerce oöğrenci Ouartier Lâtin'e doğru yürüyüşe geçmiş, Za- manski'cilerle Vedel'ciler arasında, işin içine zaman zaman polisin de karıştığı, çatışmalar başgöstermiş- tir. Tabii, bu çatışmalardan kimse galip çıkmamış, her zamanki gibi, Gösteriler sonunda yayınladıkları bildirilerde, her iki taraf da "polis vahşeti"nden yakınmaktadır. Görüldüğü gibi, şu sıralarda Üni- versite Sorunları yüzünden başı dertte olan tek ülke, Türkiye değil- dir. FRANSIZ İLİMCİLERİNİN SÖZCÜSÜ ZAMANSKİ Okutmak mı, okutmamak mı? AKİS