İÇ OLAYLAR giderek kulağına bir şeyler söyledi. O ana kadar etrafa gülücükler dağı- tan Başbakanın yüzü asıldı. Bil- gin'in "Yeminliler"den olduğu hiç kimsenin meçhulü değildi. Aynı za- manda, tasnif heyeti civarından da- ha başkaları koşup Bozbeyli'yi teb- rik ederek kucakladılar. Olay bu kadarla kalmadı. Boz- beyli Meclise teşekkür için kürsüye giderken ve teşekkürden sonra ye- rine dönerken Demirel'in önünden geçti, hattâ bakıp bir tebrik bekle- di. Fakat Başbakan kalkarak, yeni Meclis Başkanının elini sıkmadı. Ancak daha sonra, özel şekilde Baş- kanlık odasına giderek bu görevi yerine getirdi. Yaşasın Demokrasi! Aslında, Demirel'in tutumu ne o- lursa olsun, önemli Meclis Baş- kanlığı seçiminde AP içinde, Hükü- met içinde, Grup içinde ve Teşkilât içinde taraftarlar ikiye ayrılmışlar, fakat mücadelelerini efendice, oyu- nun kaidelerine saygılı olarak yap- mışlardır. Bozbeyli'nin seçildiği gün, akıllı AP'lilerden Cihat Bilgehan bu konu- da: — Demokrasi iyi şey. DP böyle 'TÜZEN POLİTİKACILAR" Şeçimlerde daima "yüzen oylar" vardır. Bunlar bir tarafı tut- mazlar, günün şartlarına ve olay- ların bıraktığı izlere göre bazen o tarafa, bazen bu tarafa temayği gösterirler. Partiler çok zam: “yüzen oylar"ın peşinde titizlikle koşarlar ve onları kendi tarafları- na çekmeye çalışırlar. Bu, bilhas- sa kuvvetler denk olduğu zaman varittir. Şimdi Parlâmentoda, bu çeşit “yüzen politikacılar" göze çarpı- yor. Bunların prototipi Kasım Gö- lek. Adana'nın modası geçmiş po- litikacısı, İhtilâldenberi bir o ya- na, bir bu yana vurduğu yalpala- rın sonuncusunu bu Mecliste vu- ruyor. Zira CHP'nin kapısının ken- disine kesinlikle Kapandığım pek âlâ bilen Gülek, bu sefer bir baş- ka yere kapılanamazsa siyasi ha- yatının kapanacağını gayet iyi bil- mektedir. Onun için, kur yapıla- cak kim varsa ona ilk kur daima, bu 1955'ler tipi politikacıdan ge- liyor. Başka "yüzen politikacılar" yapmadığı için çok tenkit edil- mişti" dedi. Bigehan "DP böyle yapmalı için batmıştı" da diyebilirdi. aklındaki olay, Meclis Er. için yapılan Koraltan - Yırcalı mü- cadelesinde Genel Başkanın ağırlı- ğını koyup Koraltan'ı âdeta zorla, DP'nin de, Meclisin de başına belâ etmesiydi. Tabii Bozbeyli'nin zaferini, eski alışkanlıklar sonucu, ama biraz da gerçekci gözle, başka çeşit yorum- layanlar da yok değildir. Meselâ bir AP'li ediği şuydu: "— Bozbeyli, işte şimdi Demi- rel'e alternatif oldu! Bu oylamadan evvel, Bozbeyli'nin Demirel'e rakip olduğunu söylemek biraz zorlama idi. Ama şu oyunlara rağmen Boz- beyli'nin kazandığı başarı, onu li- derleştirdi. Artık ona bir şey yapa- mazlar. İki yıl için Başkan seçildi. Zaten iki yıl içinde de seçim var. Bu arada Demirel, herhangi bir sebeple önemli bir prestij kaybına uğrarsa, karşısına rakip olarak çıkacak bir Bozbeyli onu alt edebilir!" Bu konuşma, seçim bittikten he- men sonra, AP kulisine yakın bir ko- ridorda yapılıyordu. O sırada Mec- lis binasının girişindeki büyük ant- şen dolaşan birkaç AP'li, Sanayi Mehmet Turgut'a rastladı- lar Turgut çok memnun, fakat bi- raz da şaşkındı. Adeta ne yapacağı- nı bilmiyordu. Bozbeyli'nin seçil- mesi için gösterdiği gayreti bilen- ler, onu hararetle tebrik ettiler. Sanayi Bakam, el sıkışırken şöyle dedi: "— Yahu, kaç defa söyledim, karşısına çıkmayın, dedim. Ferruh'- un bizim Grupta, her Zaman için, asgari 150 oyu vardır... Meclis Başkanlığı seçimi kuli- sinde Saadettin Bilgiç, Mehmet Turgut, Cihat Bilgehan, Ali Naili Erdem, İbrahim Tekin Bozbeyli'yi destekliyorlar ve onun kampanya- sını alenen idare ediyorlardı. Ah- met Topaloğlu, Faruk Sükan, Ha- san Dinçer, Seyfi Oztürk, Aydın Yal- , Nuri Bayar ise Tekinel'in tür- küsünü söylüyorlardı. Yalnız Grup ve Kabine değil, bazı büyük iller de ikiye bölünmüş- lerdi. İki başkan adayı da İstanbul milletvekili olduğu için, İstanbul teşkilatındaki bölünme sert oldu. Adana da ikiye ayrılmıştı. Ahmet Topaloğlu Tekinel'i, İbrahim Te- kin Bozbeyli'yi destekliyordu. Bu, bir klüp mücadelesine benziyordu. GÜLEK DEMİREL İKTİDARINI TEBRİK EDİYOR "Yâr bana, aman bir kapı!” GP veya YTP içinde olanlar. Çok GP'li, arpacı kumrusu gibi, ne halt etmiş bulunduğunu düşünmekte- dir ve Feyzioğlu'na beddua edip durmaktadır. Hikmet sebebini ar- tık tamamile kaybetmiş YIP men- supları ise gözlerini en ziyade AP'ye çevirmişlerdir. Ancak, Mec- liste bir çoğunluğu zaten bulunan AP'nin, parti olarak kendilerine muhtaç olmadığını bilen bu ta- lanı, "Yeminliler" kontenjanını kabartmalarına lüzum batıl olaca- ğı günü hasretle bekliyorlar. AKİS