CASUSLAR SAVAŞI (Çasusluğun tarihi, hiç şüphe yok ki, insanlığın tari- hi kadar eskidir. Fakat her konuda insanlığa bü- yük yenilikler getiren XX. Yüzyılda casusluğun da şimdiye kadar görülmemiş bir gelişme geçirdiği orta- dadır. Hattâ, bu bakımdan XX. Yü birinci yarı- sıyla ikinci yarısı arasında bile büyük başkalıklar gö- rülmektedir. Bir zamanların eri usta casusu sayılan Mata Hari artık, Penkovski'lerin, Philby'lerin, Mac- load'ların yanında pek masum kalmaktadır. Casusluğun bu görülmemiş gelişmesiyle birlikte, Doğu ile Batı arasında bir de câsus ayartma yarışı başlamış bulunuyor. Federal Almanya Dışişleri Ba- kanlığının geçenlerde yayınladığı bir rapora göre, son on yıl içinde, komünist ülkelerden yalnızca Batı Ak manya'ya 100'ü aşkın, yüksek kademeli haberalma görevlisi sığınmıştır. Gene aynı rapora bakılırsa, bun- ların arasında Sovyet, Polonya, Çek, Macar ve Doğu Almanya casusluk örgütlerinin en önemli kişileri de vardır. Bu sığınmalar sayesinde (Batılılar, komünist ülkelerin haberalma çalışmaları konusunda çok önemli bilgiler almışlar ve kendi içlerinde bulunan DIŞ OLAYLAR ALFRED PİLNY Milyoner fotoğrafçının komünist casusu bazı komünist ajanları meydana çıkarmak olanağına kavuşmuşlardın Öteyandan, sığman ajanlardan alınan bilgilerle komünistlerin çalışma metodları da öğre- nilmiştir. Bu sayede, devlet sırlarını daha iyi sakla- mak için yeni bazı metodlar geliştirilmiştir. Kafalar karışmasın diye ederal Almanya içişleri Bakanlığının böyle bir ra- por yayınlamasının amacı, bazı gözlemcilere bakı- lırsa, son günlerde Bonn'da yapılan bazı tutuklama- ların kamuoyunda yaratacağı şüpheleri dağıtmaktan başka birşey değildir. Bundan bir süre önce, Birleşik Amerika tarafin- dan Yarbay Yevgeny Runge olarak adlandırılan yük- sek kademeli bir Sovyet casusu Batıya sığınmış ve Batı ülkelerinde Sovyetler hesabına çalışan kimseler hakkında bazı açıklamalar yapmıştı. Bu açıklamalar üzerine, Bonn'da, aralarında Dışişleri görevlileri de bulunan beş kişi tutuklanmış, hâttâ bunlardan bir ka- dın da kendini, tutuklu bulunduğu hücrede asmıştı. Federal Almanya İçişleri Bakanlığı, yukarıda sözü edilen raporu geçenlerde yayınlayarak kamuoyunu fe-