RESIM KURSU Çizgiler konuşacak TİYATRO KURSU Mimikler, konuşacak de sanatsever yönü var. Tiyatro bö- lümü öğrencileri için hazırlanan 300 kişilik Deneme Sahnesinden heye- canla sözediyor ve başlanan, ve tın maketini gösteriyor. o Üstünel'e bu v2 yetmiyor. — Tiyatroyu halkın ayağına gö- türeceğiz. Bir arabanın arkasına bağlanan treyler sahne ile köy köy dolaşacağız. Tiyatro zevkini en üc- ra köşelere aşılamaya çalışacağız" diyor. Bu gezilere, Üniversite'den iki 22 KÜÇÜKLER İÇİN BALE KURSU Ağaç gençken eğilir sosyolog katılacak. Bunlar-, toplu- mun tiyatro eğilimi konusunda a- raştırma da yapacaklar. Beş milyonluk da gayret A nkara' da, Tülin Okan'ın stüdyo- su, LCC'nin amacını taşıyor a- ma mütevazi bir başlangıç. Onun sermayesinde milyonlar değil, azim- li bir genç kadının emeği var. Tülin Okan, tecrübeliliği, şıklığı ve güzelliği yanında teşebbüs yete- neğine de sahip bir mankendir. Gündengüne gelişmekte olan man- kenlik mesleğini tesadüflerin eline, bırakmak istememektedir. Bu a- maçla geçen yıl Ankara'da, "Kırmızı Bale Pabuçları Stüdyosu"nda baş- lattığı ve 12 mezun veren' teşebbü- sünü bu yıl yine Ankara'da, Tunalı Hilmi caddesinde açtığı "Müzik, Resim, Zarafet ve Mankenlik Stüd- yosunda geliştirmek niyetindedir. Bu konuda kendine güvenmektedir. Nitekim, açılış kokteylinden birkaç gün sonra Stüdyosunda AKİS mu- habiriyle konuşurken bunu belli et- mekten âdeta zevk duyduğu gözden kaçmıyordu. Bir ara ayağa kalktı,,, yumuşak bir hareketle birkaç adım attı ve elindeki fotoğrafları gazete- ciye uzatırken, — Bir manken için en önemli şey, giyindiği a severek, isti- yerek taşımaktır" Sonra devam ett "“—Podyuma Ser md ken- di kendime telkin ettiğim şey, bu- dur. İlk zamanlar bu, tabii, kolay olmuyordu. Yani kendimi unutup el- biseyi önemsemeyi, onu canlı ve hareketli birşeymiş gibi tutmayı, o- nun içinde âdeta kaybolup, yalnızca onu düşünmeyi zamanla öğrendim." — Her kıyafeti aynı kolaylıkla sevebilir misiniz?" — Elbette ki bu, mümkün de- gil. Bazı kıyafetler âdeta sizin için yapılmıştır; vücudunuza, kişiliğinize bir eldiven gibi uyuverir. Bazıları işe ilk bakışta sevimsiz gelir de, zamanla ısınır, onu değişik bir ha- va içinde taşımaya çalışırsınız. Ba- zen de; en çetin görüneni en iyi dos - tunuz oluverir. Mankenlik sanatı, bi- raz da, güç şeyleri taşıyabilme sana- tıdır." "— Ama her renk, her biçim de herkese gitmez ki!" Tülin Okan; bunu duyunca, yakı- nında oturmakta olan arkadaşı, Türkiye'nin tanınmış mankeni Deniz Adanalı'ya baktı. Gülüştüler. Deniz, '— Evet, sevmediğimiz biçimler ve renklerle karşılaşırız bazen. Ör- neğin ben, kahverenginden müm- kün mertebe kaçarım. Bana gitmez. İşe bakın; ki, bu yıl da çok moda!" diye içini çekti. Mesleğin iki savaşçısı Tülin Okan da, Deniz Adanalı da bu mesleğe -biraz da- tesadüfen AKİS