girmiş, kendi kendilerini yetiştir- miş, eğitmişlerdir. Tülin Okan, kendisini bu işe a- tan. tesadüfü hiçbir zaman unuta- mamaktadır. — Çok küçük, kendini hiç ele şık ve zarif bulmayan, iddiasız bir kolej öğrencisiydim. Birgün, sıkı sı- kı örülmüş saçlarımla, acele acele Kızılay'dan geçiyordum. Arkamdan bir sesin, 'Küçük hanım, küçük ha- nım! Manken olmak ister misiniz ? dediğini duydum ve durdum. Eğer bu, ses, Teknik Kız Öğretmen Oku- lunun sevimli Refet Hocasına ait ol- alınca, mesele kalmadı. Tabii, o za- manlar bu işler çok daha zordu. Yirmi yıl oluyor nerdeyse..." Sözü, Deniz Adanalı aldı: "—Ben de ilk defa, 1954'te, Ope- ra binasında; Kız Teknik'in "büyük defilesine çıktım. Kendimi berbat bulmuştum o gün. Ertesi gün beğe - nildiğimi öğrenince şaştım ve se- vindim." "— Güç zamanlarınız oldu mu?" Soru ikisi birden, heyecanla cevaplandırdılar: "— Ne diyorsunuz! Bu, büyük bir savaştı. £ Özellikle Anadolu'ya, defile yapmaya gittiğimiz zamanlar büyük güçlüklerle karşılaştık. İlk zamanlar ha izi kantocu kız li- fân gibi birşey sanmıştı. Elbiselere değil, bize bakıyorlardı." AKİS TÜLİN OKAN VE ÖĞRENCİLER Defilesi 1500'den, saati 1500'e... Doğru. Fakat savaş henüz bitmiş . sayılmaz. Örneğin, Varto yararına, çok yakında yapılan bir büyük de- filede mankenler, bazı basın- fotoğ- rafçıları ile âdeta yumrukyumruğu gelmek, çektikleri fotoğrafları elle- rinden almak zorunda kalmışlardır. Belki, mankenlerin soyunup giyin dikleri odayı gözetleyip resim çek- meyi bir pece sanatı sayanlar vardır ama bu, mankenlik sanatıyla gerçekten baktaşımıyacak bir iştir. Mankenler için bir başka deri de, devamlı şekilde kiloları kontrol altında tutma zorunluğudur. Bu ko- nuda Tülin de, Deniz de gerçekten şanslı. Her ikisi de kilo almamak için değil, 2: zaman zaman, kilo al- mak için çaba sarfetmişlerdir. Tü- lin, " — Avrupa'da, genellikle, man- kenlerin boylarıyla kiloları arasında çok büyük farklar var. Bu fark, 20'- ye kadar çıkabilmektedir. Tabii biz- de, bu kadarı gitmiyor. Müşteriye satılacak elbiseler, çoğunlukla, en az 40 bedeninde olmalıdır " demek- tedir. Mesleğin bazı incelikleri Zarafet ve Mankenlik Stüdyosu sa- hibi Tülin Okan'ın boyu 1.72, ki- losu 59. Stüdyoda, zarafet ve man- kenlik derslerini izleyen 45 öğrenci var. Bunların bir kısmı yalnızca za- rafet, güzel yürümek, vücudu hare- ketle kontrol etmesini öğrenmek İ- çin okula devanı ediyor: İçle- rinde, yaşını başını almış ev kadın- arı da var. Tülin Okan,. " — Yürümek, sanıldığı Okadar kolay birşey değil" diyor. "Harekcet kalçadan başlar, geniş bir hareket- tir. Dizlerinizi birbirine çok yaklaş- tırır, ayağı, önce burun o kısmını sonra tabanı, sonra da, topuğu ye- re basacak şekilde çalıştırırsınız. Bu sırada, denge çalışması da çok önemlidir. Merdiven inip çıkmak, aslında önemli bir iştir. Bütün bunları öğrenmek" için, jimnastik ve zayıflama hareketle- riyle beraber, dört aylık bir kurs yeterlidir. Ama, manken olmak için daha sıkı çalışmak gerekir. Bunu, m ay olarak tespit ettik. Ritmik irüme çalışmalarımızda büyük” bir yardımcı olmaktadır." Bugünün hayatının bir icabı Hazır elbisenin ve butiklerin zen- gin modaevlerinin, yerini aldığı, giyimin zengin kadının tekelinden kurtulduğu ve gençlerin ekonomik bağımsızlığa kavuşup, giyim endüs- trisinin gelişmesinde büyük rol oy- nadığı çağdaş dünyada, moda man- kenliği, gün geçtikçe rağbet gören bir yeni meslek olmuştur. Çalışan ve terzilerde, okumaşçılarda fazla 23