GAZI PAŞA, İSMET PAŞA VE ARKADAŞLARI tamamlayacaktır” 'ihtilâli yapan 1925 şubatının 21. günü bir cumartesiydi. Ankara karla kaplıydı. Henüz yeşilliğine kavuşamamış Baş- kentte o tarihlerde sert bir yayla iklimi hüküm sür- mekteydi. Kar bir defa başladı mı topraktan kolay kalkmıyordu ve bu, ilkbahar güneşine kadar devam ediyordu. O cumartesi sabahı, şehrin tren istasyonunda belirli bir heyecan göze çarpıyordu. Kalın siyah pal- toları içinde, kalpaklı bir takım adamlar oradan ora- ya koşuşuyorlar, üniformalı polislerle (askerlerin fazlalığı dikkati çekiyordu. Bazı güvenlik tedbirleri- nin alındığı farkediliyordu. İstanbul treninin gelme saati yaklaştığında sadece yakası veya tamamı kürk paltolu başka kimseler yavaş yavaş peronu doldur- maya başladılar. Aralarında Bakanlar, milletvekilleri vardı. Görevliler kendilerine saygıyla selâm veriyor- lardı. Çok karşılayıcı, ısınmak için ayaklarıyla istas- yon taşlarını dövüyordu. Yahut da, bir arkadaşının kolunda, hızlı hızlı yürüyor, peronun bir başından ötekine gidip geliyordu. İstasyon şimdi bulunduğu yerindeydi. Fakat bir başkent istasyonundan ziyade basit bir dükkân önü- nü andırıyordu. Derme çatma binalar gar vazifesini görüyordu. Zaten Ankara'nın kendisi, henüz kasaba halinden kurtulamamıştı. İstanbul treninin düdük sesinin uzaktan duyul- duğu sırada istasyonda bir kaynaşma oldu. "Gazi Paşa geldi.. Gazi Paşa geldi.." fisıltısı bir anda ku- lakları doldurdu. Gazi Mustafa Kemal otomobilinden inmiş, perona girmişti. Üzerinde koyu renk, bir kürk palto, başında, iki yanına doğru sivri kalpağı vardı. Elinde bastonunu tutuyordu. Ortaboylu, ince, fakat heybetli ve mütehakkimdi. Tren istasyona girdi. Son vagonu kaırşılayıcı grupun Önüne gelecek şekilde, durdu. Son vagon bir özel vagondu. Özel vagonun ırka kapısından İsmet Paşa indi. Gazi'den daha ufak tefekti. O da inceydi. Sırtında. kalın kumaştan siyah bir palto vardı. Onun kalpağı, ön ve arka tarafından sivriydi. (Bu, Gazi'nin İsmet Paşa için seçtiği kalpak şekliydi. Bir gün, 2 numaralı adamının, kalpağını başına öylece geçirmesine itiraz etmiş, "— Ben iki yanından sivrilen kalpak giyiyorum. Sen de, ön ve arkasından sivrilenini giyeceksin.." de- mişti. İki adam, vagonun önünde birbirleriyle sarılıp öpüştüler, İsmet Paşa diğer karşılayıcılarının elleri- ni sıktı. Bunların arasında Başbakan Fethi Beyin -Fethi Okyar- yokluğu göze batıyordu. İsmet Paşa 21