6 Kasım 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

6 Kasım 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BİR GERÇEKÇİ YAKLAŞIM YLAT olayı ve onu izleyen İsra- il misillemeleri, Orta Doğuda barışın ne kadir titrek ve kay- gan temeller üzerinde durdu- gunu, daha doğrusu, durmaya ça- lıştığım en iyimserlerimize bile a- çıkca göstermiş olmalıdır. Orta Doğuda her an genel bir savaşa gidebilecek nitelikte, pek tehlikeli bir huzursuzluğun bulun- masının başlıca nedeni, yü dır Arap bilinen topraklarda, İ kinci Dünya Savaşından sonra bir İsrail devletinin kurulmuş olması- dır. Bu devletin, yalnız birinin iki- sinin değil, bütün büyük ülkelerin işbirliğiyle kurulmuş olması ise A rapların huzursuzluğunu daha da artırmaktadır. Araplar, Batının kendi sırtlarından Yahudilere yap- tığı bu cömertliği birtürlü kabul e- dememektedirler. İsrail devleti bu- gün ortada duran bir gerçek oldu Şuna göre, Arapların onu tanıma mak için ayak diremelerini belki i- natçıhk sayabiliriz ama, duydukla rı kırgınlığı haksız bulamayız. İnsan yaşantısında olduğu gibi ulusların le da duygular sürekli değildir. Bu bakımdan, A- rapların İsrail'e karşı duydukları da önünde sonunda bu- günkü kuvvetini kaybedecek, bu- günkü inatçı tutumları, önünde so nunda, yerini acı bir gerçekçiliğe bırakacak ve İsrail, günün birinde Orta Doğu devletleri arasındaki yerini alacaktır. Hem de Araplar la her türlü olağan ilişkiler kur- mak ve gemilerini Süveyş ile A kabe'den rahatça geçirmek üzere.. AKİS NCAK, İsrail'in o kadar özledi ği bu durumun akşamdan saba- ha gerçekleşmesini beklemek, hayaldir. Şimdi üzerinde Yahudile- rin yaşadığı topraklarda bir za- manlar çoğunluğun Araplarda ol- duğunu hatırlayanlar hayatta kal- dıkça, İsrail kurulurken yarinden yurdundan olan Arapların evlâtları kendilerine yeni bir yuva edinme- dikçe huzursuzluk sürüp gidecek- tir. Hele Arap ülkelerinin başında, yönetimlerinin gücünü dış politika- daki başarılarından değil de, İsra- il karşısındaki (o uzlaşmazlıkların- dan alan liderler bulundukça, Or- ta Doğu huzursuzluğunun bugün- den yarına ortada kalkacağını hiç beklememek gerekir. İsrail, bu gerçeği böylece kabullenmek 70- rundadır. A. Halük Ülman Arap - İsrail anlaşmazlığının kesin çözümü yalnızca zamanın unutturucu gücüne bağlı olduğuna göre, İsrail'in bugünkü tutumu pek de gerçekçi görünmüyor. İsrailli yöneticiler, Haziran savaşı sırasında ele geçirilen Arap top- da ie körükleyecekleri gibi, yenilgiyi hatırlayanların sayısını da artıra- caklardır. Böylece, anlaşmazlığın kesin çözümünü, belki de İste- meden, geciktirmiş olacaklardır Öteyandan, işgal edilen Arap topraklarındaki (o İsrail Uvarlığını kendilerini (Araplara tanıtmak için bir zorlama diye kullanmala an da hiçbir olumlu sonuca ulaşa mıyacaktır. Çünkü önemli olan, A- rapların İsrail'i sözle tanımaları değil, onunla birarada yaşamaya içten yanaşmalarıdır. Bugün bu zorlama karşısında İsrail'i tanısa lar bile, acı duygular dinmedikçe, yarın gene onun canına kasdetme- ye kalkışabileceklerdir. URUMA bu gerçekçi açıdan ba- kılınca, Orta Doğu barışım ko- rumak için yapılacak en akıllı iş, Arap ülkelerinde eski hesaplan unutmaya istekli genç bir kuşan ve yeterli yöneticiler yetişinceye kadar, Arap - İsrail geçimsizliği- nin yani yeni çatışmalara ulaşma- sını önleyecek yolları aramaktır. Bu konuda görevin büyüğü de A yl veya İsrail'e değil, Birle- şik ile Sovyetler Birliği' ne dilemektedir. Eğer bu devletler günün birinde bu yüzden birbirle riyle karşıkarşıya gelmek istemi orlarsa, herşeyden önce, Arap - İsrail geçimsizliğini kendi uluslar- arası çekişmelerine araç yapmak tan dikkatle kaçınmalıdırlar. İkin- cisi de; gene bu iki devlet, İsrail devletinin Araplar tarafından mut- laka tanınması ve Arapların son savaş sırasında yıkılan prestijinin kurtarılması gibi sevdalardan vaz- geçmelidir. Bunun yerine, iki ta- raf arasında, Araplara geçmişi u- nutacak zamanı kazandıracak bir “modüs vivendi"-geçici anlaşma bulmaya çalışmalıdırlar. Son 7a- manlarda Yugoslav Devlet Başka nı Mareşal Tito tarafından öne sürülen plân, bize, bu geçici an- laşma için en elverişli öneri gibi görünüyordu. Ne y: irleşi erika, üzerinde tartışmaya bile girişmeden, bu plânı bir kenara i- tivermiştir. Nihayet, iki büyük devletin Or- ta Doğuda dikkat etmeleri gere- ken bir başka nokta da, Araplarla İsrail'in karşılıklı silâhlanmalarını mutlaka önlemek olmalıdır. İsra- il'in elinde en gelişmiş Batı silâh- ları bulunduğunu çoktan biliyor- duk. Eylat olayı, Sovyetler Birliği'- nin de Araplara karşı çok cömert davrandığım açıkça göstermiştir. Acaba bu iki devlet, kendilerinin önayak oldukları bu silâhlanma arışının ne kadar tehlikeli sonuç- lar yaratabileceğini anlamak İçin, birbirleriyle Orta Doğuda çarpış- maya tutuşmayı ve dünyayı ateşe atmayı mı beklemektedirler? 19

Bu sayıdan diğer sayfalar: