rahlatmaya çalışırken, Doğu Alman- ya haberalma görevlileri de, Yarbay Runge konusunda bazı açıklamalar yaparak görünüşü kurtarmaya uğra- şıyorlardı. Doğu Almanya görevlile- rinden Yarbay Gerhard Kehl'in yap- tığı bu açıklamalara bakılırsa C.LA. tarafından Yevgeny Runge diye ta- nıtılmak istenen adam gerçek bir Sovyet casusu değil, bir türedir Do- gu Berlin'de yaşayan Eugen Run- ge adlı bir serseridir. Asıl problem .LA. bir Sovyet casusunu ele ge- çirir de Sovyet haberalma ser- visleri boş durur mu? Doğu Alman- ya, Yevgeny Runge'nin Yevgenv Runge olmadığını isbatlamaya çalı- şırken, Moskova da, bir Batılı ca- susun kendisine sığındığını büyük bir gürültüyle ilân etmiştir. Fakat Amerika'nın bu konuda yaptığı açık- lamalara bakılırsa, kendisini Smit diye tanıtan bu kişi bir ajan değil fakat Sovyetler'e sığındığı sırada Hindistan'daki Amerikan büyük el- çiliğinde ufak bir görevde çalışan zavallının biridir. İşte bu sıradadır ki gene Batı Almanya'da Doğu Almanya hesabı- na çalışan bir yeni şebeke ele ge- çirilmiştir. Bunun başında 50 ya- şındaki editör Alfred Pilny vardır. Daha önemlisi, Pilny'yi yanında ça- lıştıran ve fotoğraf kralı olarak bi- linen mültimilyoner Hans Heinz Porst da ayni ithamın altındadır. İki blok arasındaki casuslar sa- vaşı böyle devam edip giderse, gü- nün birinde kimin kimin hesabına çalıştığını, kimin kim olduğunu an- lamak gerçek bir problem haline gelecektir. GÜNEY PASİFİK Ton balığı savaşı İkliminin tatlılığı ve çevresinin gü- zelliğiyle tanınan Güney Pasifik'- te, yıllaryılıdır, ilân edilmemiş bir savaş sürüp gidiyor. Bu, onaltı yılı aşkın bir süredir Birleşik Ame- rikalı balıkçılarla bazı Lâtin Ameri- ka devletleri, özellikle Peru ve Ek- vador arasında süregelen "ton balı- ğı savaşı"dır. Birleşik Amerika, bir ülkenin ka- rasularının en fazla 12 mil olacağı görüşündedir ve bu 12 milin dışın- da kalan açık denizde bütün ülke ler balıkçılarının avlanma özgürlü- günün bulunduğunu ileri sürmekle- dir. Oysa Lâtin Amerika ülkelerinin çoğu, karasularını kıyılarından 200. mil öteye kadar uzatmakta ve bu 200 mil içinde yalnızca kendi balık- çılarına avlanma özgürlüğü tanı- maktadır. İşte bu görüş ayrılığı yü- zünden, Kaliforniya'daki San Diego ve San Pedro gibi balıkçı limanla- rından kalkarak Lâtin Amerika kı- DIŞ OLAYLAR yılarında ton balığı avlamaya giden Amerikan balıkçı tekneleriyle Peru ve Ekvador donanmaları arasında sık sık çatışmalar çıkmaktadır. Çok nâzik bir konu Bununla birlikte, Lâtin Amerikalı- lar, çoğunlukla, Amerikan balık- çı teknelerini limana çekip cezaya çarptırmakla ve avlanmaktan ala- koymakla yetinmektedirler. İşin kö- tüsü, Amerikan Kongresinin | 1954 yılında kabul ettiği Balıkçıları Ko- ruma Kanunu, Amerikan hükümeti- ni, bu biçimde cezaya çarptırılan balıkçı teknelerinin zararını kendi cebinden ödemekle yükümlü kıl- maktadır. Amerikan hükümeti, bu kanun gereğince, şimdiye kadar ge- mileri cezaya çarpılan balıkçılara I milyon dolara yakın para ödemiş, fakat buna karşılık, Lâtin Amerika ülkelerinden metelik bile kopara- mamıştır. Üstelik, San Diego ve San Ped- ro'nun kovalamaca oynamaktan u- sanmış balıkçılarının * acı acı belirt- tiklerine göre, kendilerini Güney Pasifik'te tespit eden uçaklarla ya- kalayan gemilerin hemen hepsi, Lâ- tin Amerika ülkelerine, Amerikan askeri yardımından verilmiştir. Ba- lıkçılar, kendi aleyhlerine işleyen bu yardımın durdurulması için şim- diye kadar çeşitli defalar Amerikan Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları- na başvurmuşlarsa da, sonuç ala- mamışlardır. GÜNEY PASİFİKTE BALIKLAR VE BALIKÇILAR Balık - balıkçı değil, balıkçı - balıkçı savaşı AKİS