lar YURTTA OLUP BİTENLER D. P. bunun aksine bel bağladığı için batmıştır. A. P. nin o kanadı, ay- nı sebepten hüsrana uğramakta, kaç defadır tam meyvayı ısıracak o hale geldiğini sanarken kendini sırt üstü yerde bulmaktadır. Affın yolu hep aynı yerden geç- mektedir: Şirretliğin uzağından! Şir- retlik nerede kendini gösterirse, in- sanlık ve şefkat duyguları (oradan) uzaklaşmaktadır. Dış Yardım Nihayet, iyi haberler! (Kapaktaki diplomat) Bitirdiğimiz haftanın nihayetinde cu- ma günü, öğleden sonra başkentte - ki İstanbul gazetelerinin bürolarına bir konuşmanın çoğatılmış metni git- ti. Akşama doğru aynı bürolara tele- fon edildi ve metinde bir kaç ufak dü- zeltme yapıldı. Bunlardan biri şuy- d "Mayıs başında iyi haberler bek- leyiniz", "Yakında iyi haberler bek- leyiniz" olacaktır! Nitekim aynı ak- sam, saat 19.30 da Başbakan İsmet İ- nönü Türkiye Radyoları tarafından yayınlanan ve doğru dürüst teype alınmamaş-olmakla beraber adeta içi- lerek dinlenilen konuşmasında "Mayıs başında" değil, "Yakında" iyi haber- lerin alınacağını bildirdi. Buna rağmen, ilk haberi ellerine . Mayıs başı? Bu, ne de- mekti acaba? Pek kısa bir araştırma sualin cevabını' ortaya çıkardı. Mayıs başında Atinada, NATO'nun Bakan- Kurulu toplanacaktır. Demek Ki bu toplantıdan, Türkiyenin iyi haber- ler alması kabildir. Bu neticeye varanlar yanılmadılar. Gerçekten, son bir hafta içinde cere- yan eden bazı hâdiseler göstermiştir ki NATO müttefiklerimiz bize yar- dım elini uzatmak kararma varmış- lardır ve bu karar, Türkiyeye gelen çeşitli (o heyetlerin Oomemleketimizde gördükleri manzaranın neticesidir. Bi- tirdiğimiz haftanın ortalarında, bir yabancı heyetle birlikte Türkiyeye gelmiş olanlardan biri, Dışişleri Ba- kanlığı Köşkünde verilen bir akşam yemeğinde açıkça şöyle dedi: "— Belki iç çekişmelerimizden biz, yabancıların gördükleri bir takım şeyleri göremiyoruz. Ama bilmemiz lâzım ki, işleri ele alış tarzımız itiba- riyle yabancılar dünkü Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında dünyalar kadar fark müşahade ediyorlar ve bi- se karşı muameleleri bu farkın netice- sidir." 6 "milletlerarası Hakikaten, son haftanın misafiri Dirk Uipko Stikker bu gerçeği üstü pek az kapalı şekilde Balin Otelinde yaptığı basın toplantısında ortaya koydu. Gazeteciler, NATO Genel Sek- reterinin Türkiyede gördüklerinden büyülenmiş bir hali olduğunu farket- mekten geri kalmadılar. Beliren hava O gün, NATO'nun uzun boylu, iri ya- pılı, kırmızı ve güleç yüzlü Genel Sekreteri Balin Otelin damında -ki- barlar "roof" diyorlar- Oo hazırlanan toplantı salonuna girdiğinde U şeklin- de bir masanın etrafında elliye yakın yerli ve yabancı gazeteci buldu. Lâci- vert bir elbise giymiş, kırmışa bir kra- vat takmıştı. 'Memnun bir hali var- dı. Basın mensuplarını, ellerini hava- ya kaldırarak selâmladı. O sırada sa- atler, 16' yi gösteriyordu. Stikker vakit kaybetmedi. Yazılı beyanatını, ingilizce metinden hemen okumaya başladı. Genç bir hariciye- ci, Hasan Üner, konuşmayı her bir paragraf sonunda türkçeye çeviriyor" du. NATO Genel Sekreteri Türkiyede bulunmaktan duyduğu omemnunluğu belirttikten sonra "son bir kaç gün i- cinde Bakanlarınız ve resmi şahsiyet- lerinizle yapmış olduğum görüşmele- rin, karşılaştığımla bir çok mesele- lerin Ohalli yolunda önemli bir payı olacağına eminim." dedi. Bunu, Genel Sekreterin Basın hakkındaki inancı takip etti. Stikker, "memleketlerimiz- de hükümetlerin aydın bir kamu oyu- nun desteğine mazhar olmadan pek az şey yapabileceği"ni belirtti, İşin esası Bu girişi, demecin özü takip etti ve doğrusu istenilirse NATO Genel Dirk Stikker Yeşilköy tema alanında karşılamıyor İyi haber getiren misafir Stikker siyah çerçeveli ogözlüğü- nü taktıktan ve koç saatim de masa- nın üzerine, gözünün önünde buluna- cak şekilde koyduktan sonra: " — Bir saatlik zaman içinde ilk önce' kısa bir beyanatta bulunacağım, arkadan soruları cevaplandıracağım" dedi. NATO Genel Sekreterinin sol ta- rafında Dışişleri Bakanlığının başa- rılı Enformasyon Dairesi Başkanı Ha- san İstinyeli—Bangkok'a Büyük Elçi olarak gitmektedir ve başkent basını- nın temennisi halefinin de kendisi ka- dar anlayışlı çıkmasdır-, sağ tarafın- da ise NATO'daki daimi delegemiz Muharrem Nuri Birgi ile teşkilâtın memur" sıfatını haiz türk mensubu Ekrem Apaydın yer al- dılar. Sekreteri Başbakan İsmet İnönünün, bilinen ihtiyatıyla sadece çıtlattığı iyi haberi kendisinden bir gün önce, daha az kapalı şekilde açıkladı. Stikker, 22 Şubat olaylarının -dış âlemde, o olay- ların büyük tesir uyandırdığı ve neti- cesi itibariyle bize itibar (sağladığı şimdi daha iyi anlaşılmaktadır- "ge- çen aylar zarfında Türkiye yeni imti- hanlar geçirmiş ve yem gelişmelere sahne olmuştur" diye geçiştirdi. Tür- kiyenin karşılaşmış olduğu zorlukla- rın yalnız askeri ve siyasi olmadığını, devlet adamlarımızın asıl ciddi eko- nomik meselelerle uğraşmak zorun- da kaldıklarını bildirdi. Bu, NATO'- a durumumuzun iyi bilindiğinin deli- lini teşkil etti. Stikker, hiç bir yan- ış anlamaya meydan vermeyecek şe- kilde, NATO üyesi memleketlerin Türkiyeye bu güçlüklerini yenebilmesi AKİS, 16 NİSAN 1962