16 Nisan 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

16 Nisan 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mak ve ona bu işbirliğinin memleket, rejim ve parti menfaati bakımından faydalarını, lüzumunu anlatmak için çok uğraşmışlardır. Gümüşpalanın bir gün şöyle, bir gün böyle görünmesi- nin bir sebebi hikmeti vardır. A. P Genel Başkanı kolaylıkla tesir altın- da kalmaktadır ve sabah kalktığında kulağına kim ne fısıldarsa o istika- mette adımlar atmaktadır. Bu yüzden bir bakılmaktadır,mükemmel bir dev- let adamı gibi davranmaktadır, bir bakılmaktadır, çocukların yapmaya- cağı hataları irtikâp etmektedir. "Ha- diseler, Gümüşpalanın bu tarafını a- çıkca gözler önüne serince A. P. içinde memlekette gerçek meseleleri- nin politik değil, ekonomik olduğunu gören ve doğrusu istenilirse ya iş a- damı olan, ya da iş muhitleriyle te- ması bulunan milletvekilleri ve sena- törler bir karar aldılar: Memleketin kaderi de kendi kaderleri de böylesi- ne "az sağlam" bir kimsenin eline bı- rakılamaz! İşte, bitirdiğimiz haftanın içinde büyük akisler uyandıran "Müs- takil Grup Hareketi" böyle doğdu. Asıl mesele Hareket, haftanın başında, A. P. den ayrılmış olan Süreyya Endi- kin bir basın toplantısında hedefleri açıklamasıyla önem kazandı. O gün günlerden salı, saat 14.30'du. Sürey- ya Endik A. P. den -bu sefer- ciddi olarak istifa ediyordu. Meclisin Basın Bürosuna kararlı adımlarla girdi ove uzun masanın başına oturdu. Önüne, Meclis üyelerinin kullandıkları (o bir kâğıda arkalı önlü eski türkçe harf- leriyle yazılmış demecini koydu. Ka- im çerçeveli gözlüğünü, burnuna O- turttuktan sonra söze başladı. İstifa- sının sebeplerini açıklıyordu. Süreyya Endik "Eyvallah.!" Teşkilât İnsanlar vardır, kendi umacılarını onun karşısında titremeye koyulurlar. Şuanda A.P.veA.P. gelenleri böyle bir durumdadırlar. "Teşkilât Heyulası" Heyulası kendileri yaratırlar, Sonra da, ileri bir garip toplum rahatsızlığı gibi, yürekten yüreğe atlamakta ve en aklı başında bilinen kimselere dahi münasebetsizliğin en koyusunu yaptırmaktadır. Bir parti nazarında teşkilâtın, mıyacağını bilmek için profesyonel politikacı olmaya lüzum ihmal edilebilecek bir unsur sayıla- yoktur. Ama A P. bu konuda, normal bir parti değildir. Bir yeni et, bir eski is- keletin etrafına sarılmış ve bir vücut meydana getirmiştir. Durumu son derece realist şekilde ve hislerden sıyrılarak mütalâa zarureti vardır. A. P. nin teşkilât dediği, eski D. P. nin profesyonel "küçük politikacı takımındır. Bu takım, aralarındaki en kuvvetti bağ menfaat olan ocak başkanlarından, bucak başkanlarından, ilçe başkanlarından müteşekkil- dir. A. P. idarecileri ağızlarıyla kuş tutsalar, D. P. devrini geri getireme- dikçe ve bunları kaybolmuş, nimetlere kavuşturamadıkça "teşkilâtı tat- miri" gayesini gerçekleştiremeyeceklerdir. D. P. devrini geri getirmek ve kaybolmuş nimetleri iade etmek ise; biç kimsenin kudreti dahilinde de- ğildir. Ne af, ne Koalisyon düşmanlığı, ne sabotaj! Bunlar hedef değil- dir. Bunlar, asıl hedef için vasıtadır. A. P. nin ileri gelenleri ve Parla- mentodaki temsilcileri bilmelidirler, emin olmalıdırlar ki teşkilâta her şeyi verseler, kaybolmuş nimetleri vermedikçe hiç bir şey vermemiş sa- yılacaklar, tartaklanmaktan kurtulamayacaklardır. O halde, kurtuluş çaresi nedir? Kurtuluş çaresi, Parlamentodaki A. P. temsilcilerinden bir ekseriyetin bu fasit daireyi kıracak medeni ve si- yasi cesareti bir defada göstermeleri, meseleyi kökünden halletmeleridir. Yeni seçimlere dört yıl vardır. Bu dört.yıl içinde A. P. İş gören bir koa- lisyonun bir kanadı olarak milleti memnun etti mi, topla ve tüfekle yı- kılmaz hale gelir. Ama bunu başarmak için, geniş ufuka sahip insanlara ihtiyaç vardır. Bir takım insan ki küçük hesapların, kısa vadeli manev- raların üstüne çıkabilsin ve bütünü, bütün için oynayabilsin. A. P. ya teşkilâtının esiri olarak D. P. olacaktır, ki bu çabada başarı- ya ulaşmasına zerrece ihtimal yoktur ve kendisini ilk dönemeçte dünya- lum bütün felâketleri beklemektedir. Yahut, memleketin) gerçek mese- lesi olan ekonomik ve sosyal meselelerin hallinde cesaretli, iyi niyetli, hatta eli kolu, uyuşuk C. H. P. den bile serbest bir partnerolarak mil- letin geniş kütlelerini yeni ufuklara sürükleyecektir. Böyle bir ekseri- yet A. P. Grubu içinden çıkabilir. İş, ona cesaret aşılayacak, onu sü- rükleyebilecek) dâvaya önce kendi inanmış, hâdiselerin üstüne çıkma kudretine sahip bir kaç kişinin başa geçmesine bağlıdır. P. Grubunun iyi niyetli ekseriyeti bu kördüğümü bir kılıç darbe- siyle kesemedikçe, Teşkilât Heyulasını bir korkuluğa çeviremedikçe en şirretlerin elinde oradan oraya sürüklenmekten kurtulamayacaktır. Endik demecinin birinci kısmında memleketin içinde bulunduğu buhra- nın hakiki âmilini belirtti. Sebep bi- linen, gözle görülen sebepdi: İktisa- di zorunluklar, memlekette hemen he- men her meselenin önünde geliyordu. Hal böyle iken Parlamentoda temsil edilen siyasi partiler işi gücü bırak- mışlar, memleket gerçeklerini bir ta- rafa atmışlar, olur olmaz şeylerle uğ- raşıyor ve vatandasın acısını bir kat daha arttırıyorlardı. İktisadi zorunlukların halli birin- ci meseleyken, bunun gerisinde bazı meselelerle gün geçirmek, Endike gö- re sâdece bazı siyasi ihtirasların tat- mini gayesine matuftu. Meclisin tatili sırasında, gezdiği, yerlerde seçmen kendisinden devamlı olarak bir tek noktayı sormuştu; "İk- tisadi kriz ne zaman hallolacak?" Mecliste ve dışarıda siyasi af ve buna benzer konular üzerinde duranlar geç- miş devri özleyen, o devirde (Devlet kasasından ceplerini dolduranlardı. Endik bütün bunlardan dolayıdır ki A. P. den istifa ediyordu. Kendisiyle beraber istifalar olacak ve diğer par- tilerden katılanlarla Mecliste ortaya çıkacak bir kitle, bağımsız milletve- Klei olarak, Hükümeti destekliyecek . Hükümet çalışmalarında temin e- ii rahatlık, ekonomik konularda bazı tedbirlerin alınmasını sağlıyacak ve memlekette beklenen huzur o za- man kendiliğinden doğacaktı. Endik demecinin sonunda demok- ratik bir rejimin ancak bu şekilde teessüs edeceğini ve kendilerinin bu- na taraftar olduklarını belirtti.

Bu sayıdan diğer sayfalar: