Biliyor muydunuz? AMERİKANIN ÜNLÜ TİYATRO VE SİNEMA rdumuzda çevirmek gişiklikler istenmiştir. istediği filmin senaryosunda Haber aldığımıza göre, rejsörü Elia Kazan'ın di dı celeyen yetkili makam, Kayseride bir kilisenin ateşe verilme- sini gösteren sahnenin çıkarılmasını da, senaryoda değişiklik yapmıya yanasmamakta idi.. istemekte, Elia kikada Ankaraya gelmiş olan Elia Kazan'ın Bakanlar ve ilgi- lilerle yaptığı temaslar müsbet sonuç vermiş ve senaryo üze- rindeki-anlaşmazlık FEHMİ BAŞKUTUN sunda provalarına CEVAT pıcı Hüseyini oynamıya Fehmi Başkut giderilmiştir. "GÖÇ" adlı komedisinin Devlet başlanılmıştır. konulacak oyunun rejisini Salih da kendisini bitirdiğimiz hafta pazar günü Ankaraya ge- Tiyatro- Küçük Tiyatroda sahneye Canar yapmakta, başrolü ka- hazırlamaktadır, (pevat lerek metinde yaptığı küçük bazı tadiller üzerinde Salih Ca- narla görüşmüştür. “Göç” temsillerinin Mayıs başında veril- meye obaşlanması beklenmektedir. ÇETİN ALTANIN "MOR DEFTER" piyesinin Devle Tiyatrosundaki temsillerine Bursada o başlanmıştır. Ziya Demirelin sahneye, koyduğu Belli başlı rollerini fomriy Oğuzalp, tadırı ADANA BELEDİ) YE TİYATROSUNDA ANOUİLH” UN kı” "Mor Defter"'m dekorlarını Yalın Tolga, Nihal Türkmen ve Fikret Tartan oynamak- Seza Altındağ çizmiştir. Ejder Akışık, Erol o Amaç, "Generalin o Aş- Komedisi sahneye konulmuş ve" büyük bir başarı kazan- mıştır. neralin karısı-, Tarık Levendoğlunun, rı içinde oynanan oyunu Gündüz Aykut sahneye Bellibaşlı rollerini Zeki Dinçoy -General-, Gül Akelli ve Nihat Ziyalan oynamaktadırlar. Ankaradan gönderilen dekorla- koymuştur. Merih Dinçoy -Ge- İSTANBUL ŞEHİR TİYATROSU SAHNELERİNDE yeni oyunların temsiline” başlanmıştır. - Bunlar, oTepebaşı tiyatrosunda Ari- hur Miller'in "Satıcının- Ölümü" ile Kadıköy tiyatrosunda Re- Erduranın "Nalınlar” adlı Bu oyunu Devlet neye koymuştur. ter (oynamaktadırlar. Jik "Aynan Avcı" İSTANBULDA KENT OYUNCULARI TOPLULUĞU Necati adlı yeni telif komedisidir. Cumalının telif oyunuyla büyük bir başarı kazanmıştır. Tiyatrosu baş rejisörü Mahir Canova sah- Başrollerini lar. Yıldız Kenter ile Müşfik Ken- İSTANBULDA KÜÇÜK SAHNEDEKİ HALDUN Dormen Topluluğu oda program değiştirmiş ve evvelce Ankarada oynanmış "Bir Yastıkta” a sile b ESKİŞEHİRDE YENİ AÇILAN ODA Tiyatrosu, Orhan Asenanın oğlan evvelce Ankara Od mış, İstanbul Şehir Tiyatrosunda da Cahit A "Cephede Piknik” piyesini ei SAHNESİ MEVSİMİN son eseri olarak "'mdan sonra, ANKARA birer hafta temsiller tün oyun süresince seyircinin duydu- gu, sahneden salona gitgide yayılan, oyunun kişileri kadar seyircileri de saran, âdeta bunaltan bu "tedirginlik" duygusudur. Bir siyasi cinayetin se- bebolduğu tedirginlik... Dram, başın- dan sonuna kadar, iki kişi arasında geçmektedir. Biribirini gerçekten se- ven bir çift, bir karı - koca. Siyasi hasmının esrarlı bir şekilde öldürül- mesi bütün şüpheleri koca üzerine top lamaktadır. Ama hakiki suçlu o de- 32 olan "Cinayetin Sesi” adlı oyunu tem- "Koca- Tiyatrosunda oynan- bu mevsim 100. temsi- "Pusuda'sı ile Fernando Ar- temsile başlamıştır. tayın "Köşekap- boşlamıştır. . Bu verecektir. ğildir. Son perde kapanırken, herşe- yin biribirine sımsıkı bağladığı san- lan insanları bile ne çok şeylerin ayır- dığı, en katıksız sevgilerin altında bi- le ne hataların, zaafların gizlenebile- ceği, en iyi anlaştıkları sanılan in sanların ne kadar ayrı düşündükler meydana çıkacaktır. Yazarın bütün ustalığı, üç perde boyunca "tedir- ginlikten bunalttığı kişilerinden ve seyirciden gerçeği saklayabilmiş ol- masıdır. Sahnedeki Oyun Tedirginler"i sahneye koyan Saim Alpagonun başarısı, perde perde gelişen o hayayı, başlıbaşına bir dram unsuru haline getirecek kadar kuv- vetle duyurabilmiş olmasıdır. Sahne- nin küçüklüğü, darlığı da kendisine yardımcı olmuştur. Ama iki kişi ara- sında geçen ve daima sahne dışındaki olaylardan hız alan bir oyuna bu yo- gunluğu verebilmek sanıldığı kadar kolay değildir. Böylesine bir oyunda kişilerin her sözünün, her tonunun, her jestinin, hatta bir bakışının öne- mi vardır. Salim Alpago bütün bun- ları oyunun yararına değerlendirme- sini bilmiş, verimli sonuçlar da al- mıştır. iki "tedirgin"i oynayan sanatçılar- dan Nur Sabuncu, Liesa Bergman'da sahne hayatının en ölçülü, en isabet- li ve ifadeli oyunlarından birini ger- çekleştirmek fırsatım bulmuştur. O- yunu, sonlara doğru, cinsiyetini ye ihanetini anlattığı zaman, yoğunluğu- nu biraz kaybediyorsa da, seyirciyi doyuracak niteliktedir Üner İlseve- re gelince, Gustav Bergman'ı. işçi S1- nıfının haklarını, sosyal adaletin sağ- lanmasını ateşli bir dille savunan bu çekici gence, fikirleriyle yâşıyan in- sanların ülkücü yüzünü vermiş, çok zengin bir sahne tecrübesi olmadığı halde, duygu ve fikir yönünden yaşa- dığı iki taraflı dramı, başarılı bir kom- pozisyonla, duyurmasını bilmiştir. "Don Juan Kılıbık oldu AKİS 16 NİSAN 1962