16 Nisan 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

16 Nisan 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Saadet Evren Kaçar Faydalı mücadele mesi elbette ki imkânsız? olmalıydı. Üstelik, aksi tezi savunanlar, Mec- lislerin zaten böyle kimseleri seçme- yeceğini de belirtiyorlardı! Neticede, Meclis, Komisyonun getirdiği kabul etti. Fakat, bu neticenin elde edilebilmesi için, Adalet Bakanı Sa- hir Kurutluoğlu ile Anayasa Komis- yonu Sözoüsü çoşkun Kırcanın hayli terlemeleri gerekti. Şaşıranlar Bunun dışında, Komisyon, hukuk anlayışındaki üstünlük (o bakımın- dan takdir topladı. Y.T. P. nin meşhur Cevat Önderi, Komisyonu ve de iadei muhakemesinin istenebilmesi yolunu açmamakla itham ettiği va- kit, -Adalet Bakanıyla da tam muta- bakate vardıktan sonra- Komisyon a- dına konuşan Sözcü Coşkun Kırca, ye- ni Yüce Divanda Ceza Muhakemeleri Usülü Kanununun bütün hükümle- rinin uygulanacağını belirtmekle, her- hangi bir mahküm için tanınan hakla- rdı siyasi mahkümlar için tanınma- ması gibi bir anlayışın tamamen dı- şında olduklarını gösterdi ve Y. T. P. ve A. P. sıralarından şiddetle al- kışlandı. Olmıyacak şey! Fakat, Komisyon ve Hükümet, ol- mayacak tekliflere karşı gelmesi- ni de bildi ve bu teklifleri yendi.' Kü- çük Apaydının, Anayasanın görevle- rine Anayasa Mahkemesi o faaliyete başlayıncaya kadar davam edecekle- sekli' rini belirtmesine rağmen Yüksek A- dâlet Divanıyla Yüksek (Soruşturma Kurulunun hukuki varlıklarının ka- nunun Resmi Gazetede yayınlanmasiy- le birlikte -Anayasa Mahkemesi üye- leri seçilip Mahkeme faaliyete geç- meden önce- sona ermesini teklif eden takririböyle reddedildi. Takriri red- dedenler arasında A. P.live Y.T. P, lilerin bolluğu ümit verici bir işaret- ti. Demek, artık mazinin tasfiyesinin nat yoluyla mümkün olamayacağı ya- vaş yavaş anlaşılıyordu. Komisyonun, son gününe kadarki mücadelesi ,teknik konular üzerinde oldu. Doğrusu istenirse, Mecliste, her partiden ve hele C P. den, pek düşüncesiz tekliflerde bulunanlar ek- sik değildi. Fakat, Meclis, bütün bu konularda Komisyonu takip etti ve maddeler en mükemmel şekilde çıka- rıldı. Son günün iki büyük münakaşası, Anayasa Mahkemesi üyelerinin oan- diçmesiyle aylık ve ödenekleri üzerin- de oldu. Andiçme konusunda, A. P. ve Y.T. P.liler, birkaç C.H. P. inin de desteğiyle "söz veririm" yerine "ye- min ederim" kelimesinin konulmasını istiyorlardı. Anayasanın türkçeciliği karşısında A. P., Y.T. P. ve P. de mevcut tepki malümdu. Bumu yenmek imkânsızdı. Komisyon Sözcü- sü Coşkun Kırca da, bütün gençliği- ne rağmen, "söz veririm"i, Sahir Ku- rutluoğluna taş çıkartacak bir osman- lcayla savundu ve neticede, "yemin ederim" tezi ufak bir çoğunlukla ga- lip geldi. Fakat, asıl önemli olanı, Komisyonun, and metninde bulunma- sını istediği oO"Anayasa Mahkemesi hâkimi olarak Anayasayı koruyaca- ğıma yemin ederim" cümlesinin kal- masında ısrar etmesi idi. Y. T. P. li- ler ve A. P. liler, Anayasayı Milletin koruyacağını (o -üstelik, Anayasanın zulme karşı direnme hakkından ve 27 Mayıstan bahseden Başlangıcına da yanarak - savunuyorlardı Onlara ka- lırsa, Anayasa Mahkemesi Anayasayı sâdece tefsir edecekti. Fakat, Komis- yon Sözcüsü, Anayasanın bir madde- ten korunduğunu, bir de hukuken ko- runduğunu izah.etti. Anayasa madde- ten, dışardan milletin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne silâhla sataşan- lara ve içerden de demokratik Anaya- sa düzenini silâhla yıkmaya çalışan- lara karşı korunurdu ve bu işi. elbette ki icabında bizzat halk yapardı. Ko- misyon bunu kabul ediyor ve gereken ilâveleri yapıyordu. Fakat, Anayasa- yı bir de hukuken korumak vardı. Bu memlekette, bir Meclis, Anayasaya aykırılığını bar bar bağıran kanun- lara el kaldırdı diye bir ihtilâl olmuş- tu. Bu ihtilâl meşru bir ihtilâldi. Çün- kü, Meclise hâkim olmuş bir iktida- rın demokratik düzeni oçiğnemesine başka türlü engel olunamayacaktı. Fakat, artık bundan sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisim Anayasaya aykırı kanun çıkardı diye kapatmaya imkân olamazdı. Artık, Meclisin A- nayasaya aykırı olarak çıkarabilece- ği kanunları ayıklayacak bir merci, bir Anayasa Mahkemesi, vardı. u hâlde, artık Türkiyede, Mecliste Ana- yasaya aykırı kanım çıkması meşru bir ihtilâl sebebi olamazdı. Apaydın kardeşler Bir bardak suda firtına AKİS, 16 NİSAN 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: