DÜNYADA OLUP Yugoslavya "Stalin ile konuşmalar" "Çhurchill öyle bir adamdır ki, gö- zünüzü açmazsanız o cebinizdeki bir kopeki dahi tırtıklamaktan kaçın- maz. Ama Roosevelt öyle değildir. O kolunu dirseğine kadar okoynunuza daldırarak bütün cüzdanı alıp götür- meyi sever.." Bu sözleri, Milovan Cilas, "Sta- linile Konuşmalar"adlı kitabında biz- zat Stalinden nakletmektedir. Kitap, bundan evvelki "Yeni Sı- nıf"” gibi. Amerikaya (kaçırılmıştır. "Harcourt, Brace an World" adlı ba- sımevi yakında piyasaya çıkaracak- tır. Bir yandan da Fransa, Almanya, İtalya, isveç ve Güney Amerika mem- leketlerinden üçü ile müzakereye giri- şilmiştir. Kitabın bu dillere çevrilerek adı geçen memleketlerde de neşri ba- his konusudur. İngilterede "Rupert Hart - Davis" şimdiden Amerikan tâ- bi ile mutabık kalmış bulunmaktadır. "Stalin ile Konuşmalar", hattâ "Yeni Sınıf"dan daha geniş, dünya ölçüsün- de bir okuyucu kitlesi bulacaktır. Ancak, bu haberler (yayılırken, vaktile Tito'nun en yakın mesai arka- daşı, adetâ Yugoslavyanın 2 No. lu a- damı iken 956 dan itibaren gözden dü- şüp 957 de dokuz sene hapse mahküm edildikten sonra geçen yılın başların- da şartlı olarak serbest bırakılan Ci- las',n tekrar tevkif edildiği de bildi- rilmektedir. Cilas, eski bir komünist olmanın verdiği otorite ile, dogmalara bağlan- madan, objektif müşahade usülü ile komünizmin katı, «sakil, gayrı insani taraflarını göstermeye teşebbüs etti- 8i için mahküm edilmişti. Bu mahkü- miyete mücib sebep olarak gösterilen suç ise, memleket ve rejim menfaat- lerini tehlikeye koymaktı. Esasen bü- tün komünist rejimlerde tasfiye edil- mesi gereken şahıslara karşı ileri sü- rülen klâsik ittiham da budur. . Stalin neler söylemiş Amerikada basılmakta olan kitabın provalarından mahdut bir basın kesimine intikal eden pasajlardan şu anlaşılmaktadır: Milovan Cilas, 1944, 1945 ve Yugoslavyanın komünist â- lemden aforoz edildiği 1948 tarihle- rinde Stalin ile müteaddit defa görüş- müş ve korkunç diktatörün sofra soh- betlerinde hazır bulunmuştur. Bu ko- muş ve aynı yılın Aralık ayında Ame- rikaya uçurulmuştur. "Stalin ile Ko- 22 Milovan Cilas İfa — ediyorum! nuşmalar"ın müsveddeleri ile birlik- te Amerikaya gönderilen iki eser da- ha vardır ve bunların da neşri için fa- aliyete geçilmiştir. Milovan Cilas'ın hapishanede yazdığı bu kitaplardan biri "Njegos" adlı bir biyografi, diğe- ri "Karadağ' ile ilgili bir tarihi etüt- tür. "Stalin ile Konuşmalar" ında ya- zar o tarihlerde komünist dünyasının bütün meratip silsilesini teferruatile anlattıktan sonra, bilhassa oStalinin şahsiyeti, yaşayışı üzerinde durmak- tadır. Stalin çalışırken, kumanda e- derken, Almanlara karşı harbi yöne- tirken görülüyor. Zajim, kan dökücjl, kurnaz ve içine kapanık bir adam.. A- Mareşal Tito Şantajmı ? BİTENLER rasıra samimi fikirlerini (o söylerken şöyle diyor: "Harp yakında biter. On- dan sonra kendimize gelebilmek ve nihai savaşı verebilmemiz için 15-20 sene kâfi gelecektir..." Stalinin Çin, Almanya ve Batılılar hakkındaki fi- kirlerinin kitapta çok açık, o derece kaba, hatta galiz denebilecek bir ifade ile anlatıldığı görülüyor. Nihayet yi- ne aynı kitapta diktatörün yakın ar- kadaşlarıyla yemek yeyişi ve içişi de anlatılıyor. Dev sofraları "Stalin ile Konuşmalar"da nakledil- diğine göre, diktatör ve etrafında- ki küçük grup. harbin en yoksul za- manlarında bile en nadide yemekler- le süslü sofralarda sabahlara kadar yer ve içerlerdi.. Bilhassa Stalin doy- maz bir devdi. Onunla kimse kadeh yarışına giremezdi. Hatta Malenkof ve Krutçef dahi... Bu çalgılı ve danslı yemeklerde, orjilerde, Stalinin etrafındakiler -Molotof, Zukof, Beria ve (oKrutçef-, hulüskârlık yarışında âdeta yırtınır- lardı. Hattâ Krutçefin kendine mah- sus acaip ayak oyunları ile dans ede- rek diktatörü eğlendirmeye çalıştığı görülürdü. Bütün bu teferruatile kitap bir görgü şahidinin komünist hiyerarşisi hakkında çok dikkate değer, birinci sınıf bir vesikası mahiyetini taşımak- tadır. Galiba bu sebebtendir ki yazar tevkif edilmiş ve kitabın basılmaması çarelerinin araştırılmasına başlanmış- tır. Nitekim, naşir William Jovanoviç halen Yugoslavyadadır ve Cilas'ın ser- best bırakılması için çalışmakta, ge- rekirse kitabın bütün provalarını yok ederek neşirden vazgeçeceğini söyle- mektedir. Stalin ölmüş ve ölümünü takip e- den üç kongrede birer defa daha öldü- rülmüş olduğuna göre, bu hassasiye- tin sebebi biraz karanlık görülmektey- se de, mahzurun ölü diktatörü terzil ve tezyif edilmesinde değil, o zaman etrafında bulunanların tutumlarının anlatılmış olmasında görüldüğü söyle- nebilir. Kitap basılırsa, Krutçefin Sta- line atfettiği hata ve cinayetlere bel- ki de iştirak etmiş olduğu meydana çı- kacaktır. Yine o takdirde, Krutçefin bugün tasfiye ettiği ve parti aleyhtar- ları adım verdiği idarecilere -Molotof. Melenkof gibi- o zamanlar nasıl yal- taklanmış olduğu da görülecektir. Bel- ki, katledilmiş olan Beria da devrin en aklı başında adamı olarak "meyda- na çıkacaktır, Tito'nun rolü Kitapta Tito'dan bahsedilip edilme- ği bilinmiyor. Fakat bir bakıma