16 Nisan 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

16 Nisan 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 22
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP Yugoslavya "Stalin ile konuşmalar" "Çhurchill öyle bir adamdır ki, gö- zünüzü açmazsanız o cebinizdeki bir kopeki dahi tırtıklamaktan kaçın- maz. Ama Roosevelt öyle değildir. O kolunu dirseğine kadar okoynunuza daldırarak bütün cüzdanı alıp götür- meyi sever.." Bu sözleri, Milovan Cilas, "Sta- linile Konuşmalar"adlı kitabında biz- zat Stalinden nakletmektedir. Kitap, bundan evvelki "Yeni Sı- nıf"” gibi. Amerikaya (kaçırılmıştır. "Harcourt, Brace an World" adlı ba- sımevi yakında piyasaya çıkaracak- tır. Bir yandan da Fransa, Almanya, İtalya, isveç ve Güney Amerika mem- leketlerinden üçü ile müzakereye giri- şilmiştir. Kitabın bu dillere çevrilerek adı geçen memleketlerde de neşri ba- his konusudur. İngilterede "Rupert Hart - Davis" şimdiden Amerikan tâ- bi ile mutabık kalmış bulunmaktadır. "Stalin ile Konuşmalar", hattâ "Yeni Sınıf"dan daha geniş, dünya ölçüsün- de bir okuyucu kitlesi bulacaktır. Ancak, bu haberler (yayılırken, vaktile Tito'nun en yakın mesai arka- daşı, adetâ Yugoslavyanın 2 No. lu a- damı iken 956 dan itibaren gözden dü- şüp 957 de dokuz sene hapse mahküm edildikten sonra geçen yılın başların- da şartlı olarak serbest bırakılan Ci- las',n tekrar tevkif edildiği de bildi- rilmektedir. Cilas, eski bir komünist olmanın verdiği otorite ile, dogmalara bağlan- madan, objektif müşahade usülü ile komünizmin katı, «sakil, gayrı insani taraflarını göstermeye teşebbüs etti- 8i için mahküm edilmişti. Bu mahkü- miyete mücib sebep olarak gösterilen suç ise, memleket ve rejim menfaat- lerini tehlikeye koymaktı. Esasen bü- tün komünist rejimlerde tasfiye edil- mesi gereken şahıslara karşı ileri sü- rülen klâsik ittiham da budur. . Stalin neler söylemiş Amerikada basılmakta olan kitabın provalarından mahdut bir basın kesimine intikal eden pasajlardan şu anlaşılmaktadır: Milovan Cilas, 1944, 1945 ve Yugoslavyanın komünist â- lemden aforoz edildiği 1948 tarihle- rinde Stalin ile müteaddit defa görüş- müş ve korkunç diktatörün sofra soh- betlerinde hazır bulunmuştur. Bu ko- muş ve aynı yılın Aralık ayında Ame- rikaya uçurulmuştur. "Stalin ile Ko- 22 Milovan Cilas İfa — ediyorum! nuşmalar"ın müsveddeleri ile birlik- te Amerikaya gönderilen iki eser da- ha vardır ve bunların da neşri için fa- aliyete geçilmiştir. Milovan Cilas'ın hapishanede yazdığı bu kitaplardan biri "Njegos" adlı bir biyografi, diğe- ri "Karadağ' ile ilgili bir tarihi etüt- tür. "Stalin ile Konuşmalar" ında ya- zar o tarihlerde komünist dünyasının bütün meratip silsilesini teferruatile anlattıktan sonra, bilhassa oStalinin şahsiyeti, yaşayışı üzerinde durmak- tadır. Stalin çalışırken, kumanda e- derken, Almanlara karşı harbi yöne- tirken görülüyor. Zajim, kan dökücjl, kurnaz ve içine kapanık bir adam.. A- Mareşal Tito Şantajmı ? BİTENLER rasıra samimi fikirlerini (o söylerken şöyle diyor: "Harp yakında biter. On- dan sonra kendimize gelebilmek ve nihai savaşı verebilmemiz için 15-20 sene kâfi gelecektir..." Stalinin Çin, Almanya ve Batılılar hakkındaki fi- kirlerinin kitapta çok açık, o derece kaba, hatta galiz denebilecek bir ifade ile anlatıldığı görülüyor. Nihayet yi- ne aynı kitapta diktatörün yakın ar- kadaşlarıyla yemek yeyişi ve içişi de anlatılıyor. Dev sofraları "Stalin ile Konuşmalar"da nakledil- diğine göre, diktatör ve etrafında- ki küçük grup. harbin en yoksul za- manlarında bile en nadide yemekler- le süslü sofralarda sabahlara kadar yer ve içerlerdi.. Bilhassa Stalin doy- maz bir devdi. Onunla kimse kadeh yarışına giremezdi. Hatta Malenkof ve Krutçef dahi... Bu çalgılı ve danslı yemeklerde, orjilerde, Stalinin etrafındakiler -Molotof, Zukof, Beria ve (oKrutçef-, hulüskârlık yarışında âdeta yırtınır- lardı. Hattâ Krutçefin kendine mah- sus acaip ayak oyunları ile dans ede- rek diktatörü eğlendirmeye çalıştığı görülürdü. Bütün bu teferruatile kitap bir görgü şahidinin komünist hiyerarşisi hakkında çok dikkate değer, birinci sınıf bir vesikası mahiyetini taşımak- tadır. Galiba bu sebebtendir ki yazar tevkif edilmiş ve kitabın basılmaması çarelerinin araştırılmasına başlanmış- tır. Nitekim, naşir William Jovanoviç halen Yugoslavyadadır ve Cilas'ın ser- best bırakılması için çalışmakta, ge- rekirse kitabın bütün provalarını yok ederek neşirden vazgeçeceğini söyle- mektedir. Stalin ölmüş ve ölümünü takip e- den üç kongrede birer defa daha öldü- rülmüş olduğuna göre, bu hassasiye- tin sebebi biraz karanlık görülmektey- se de, mahzurun ölü diktatörü terzil ve tezyif edilmesinde değil, o zaman etrafında bulunanların tutumlarının anlatılmış olmasında görüldüğü söyle- nebilir. Kitap basılırsa, Krutçefin Sta- line atfettiği hata ve cinayetlere bel- ki de iştirak etmiş olduğu meydana çı- kacaktır. Yine o takdirde, Krutçefin bugün tasfiye ettiği ve parti aleyhtar- ları adım verdiği idarecilere -Molotof. Melenkof gibi- o zamanlar nasıl yal- taklanmış olduğu da görülecektir. Bel- ki, katledilmiş olan Beria da devrin en aklı başında adamı olarak "meyda- na çıkacaktır, Tito'nun rolü Kitapta Tito'dan bahsedilip edilme- ği bilinmiyor. Fakat bir bakıma

Bu sayıdan diğer sayfalar: